1.7

420 49 22
                                    


~Düzenlendi~

Yazıp taslağa koymuşum düzenleyip atayım dedim bende😊

☆☆☆☆☆

"Lisa sen gerçekten iyi olduğuna emin misin?"

Yatakta sırtımı Chaeyounga dönmüş, bu yaz ayında kafama kadar battaniyeyi çekmiştim.

İşe gitmek istemiyordum, evden çıkmak istemiyordum hatta direk yataktan çıkmak istemiyordum.

"İyiyim dedim ya sadece yorgunum"

"O nasıl bir yorgunlukta üç gündür işe gelmiyorsun?"

"İzin verdim kendime. Patron ben değil miyim?"

"Pardon küçük hanım ama oranın tek sahibi sen misin? Ben ne güne duruyorum burada?!"

Derin bir nefes almaktan başka bir tepki vermeyip battaniyeyi dahada üzerime çektiğimde Chaeyoung da oflayıp odadan çıktı.

Kaç gündür uyku felci geçiriyordum ve uzun zaman sonra ilk defa bardan geldiğim gün olmuştu. Artık karar vermiştim her şey gerçekti. Uzun süre düşünmüştüm ama onu düşününce öyle bir boşluk ve duygusuzluk hissediyordum ki bu beni dahada merak içine soruyordu. Kesinlikle hatırlamadığım şeyler vardı ve bunları öğrenmem gerekiyordu. Öğrenmek içinse Taehyunga ihtiyacım vardı ama onu nasıl bulacağımı bilmiyordum.

"Bence bir yerlerini o yataktan kaldırıp ararsan öğrenebilirsin gibi geliyor"

Sinirle küçük bir çığlık atıp yatakta sırt üstü döndüm.

"Ne istiyorsun benden?"

"Sadece burada durmak hoşuma gidiyor olamaz mı?"

Barda ki adam o günden beri kesinlikle bir gün olsun yanımdan ayrılmıyordu ve en sinir bozucu olanı her düşündüğümü biliyordu.

"Beni rahat bırakamaz mısın? Bir Azrailin odamda olma düşüncesi pek hoş değilde"

Ağzını açmadan gülümseyerek gamzelerini belli ettiğinde kafasını şirince iki yana salladı.

"Azraillerin iyi insanların yanına en sevdikleri kişi olarak geldikleri söylenir ama ben seni tanımıyorum"

Gülümsemesi yüzünde donduğunda kafasını eğip içini çekti. Bilmeden yanlış bir şey mi demiştim?

"Hayır yanlış bir şey söylemedin sadece küçük kız kardeşime benziyorsun"

Kaşlarımı çatıp yatakta dikleştim. Kesinlikle bir meleğin kardeşi olacağını sanmıyordum.

"Nasıl ya? Kardeşin mi var?"

"Önceden vardı. Bende senin gibi insanken yani"

"Nasıl ya? Sende mi insandın?"

Tepkime güldüğünde kafasını kaldırıp yüzümü inceledi. Gözlerimle yatağın ön tarafını işaret ettiğimde ağır ve sert adımlarla gelip uzun siyah kabanını düzelterek oturdu. O dizilerde olan şeytanlara benzemiyordu. Özelliklede Lucifer'a.

"Hayalimde olan Azrail kesinlikle sen değilsin"

"Neden?"

"Ne bileyim yani onların sert veya acımasız olması gerekmiyor mu? Senin gamzelerine kalsa baştan elendin. Çok sevimli bir havası var"

Ukalaca konuşmama karşı verdiği tek tepki kıkırdamak olmuştu.

"Azrail olmak için ne yaptın?"

THE DEVIL'S ANGEL | TAELICEWhere stories live. Discover now