Başlangıç - Tanıtım

367 115 111
                                    

İnsanlar hata yapabilirlerdi;küçük veya büyük fark etmeksizin bir sürü hata yapmış olabilirlerdi ve affedilebilirlerdi ama hiçbir hata bir insanı ölümden döndürecek kadar büyük olmamalıydı çünkü ölümden döndükten sonra insan kafayı yiyecek duruma geldiğinde ve gerçekle yüzleştiğinde karşı tarafı affedemiyor.

O gün o bana ihanet etmişti, beni terk etmişti. Şimdi ise onu affetmem için kırk takla atıyordu ama nafile çünkü ona, onu affettiğimi söylesem bile bu kalpten olmayacaktı, sadece küçük bir yalan olacaktı.

Onu affedemezdim çünkü ruhumda ve bedenimde büyük yaralar açmıştı benim. Onun bana yaşattığından sonra asla arkadaşım olmamıştı, herkesten kaçmıştım, korkmuştum. Bedenimdeki izleri silememiştim, hepsi kabuksuz birer yara izi olarak kalmıştı.

Bir daha ihanete uğramaktan korkmuştum. Bir daha güvenmekten korkmuştum. Bir daha soğuk bir caddede kanlar içinde kalmaktan korkmuştum. Bir daha bağırmak isteyip bağıramamaktan korkmuştum. Bir daha o gümüş bıçağı görmekten korkmuştum. Bir daha o gün yaşadıklarımı yaşamaktan korkmuştum.

Onu affetmeyecektim, çünkü onu affetmek kendime yaptığım en büyük saygısızlık olurdu. Kendime ölüme atmam bile onu affetmekten ağır gelmezdi. Onu affetmek benim için çok ağırdı ama o benim onu affetmemi, onu vicdanından ve kafasındaki seslerden kurtarmamı ve zincirlerini kırması için yardım etmemi istiyordu. Onu affetmek onu kurtarmak olurdu; o beni o gün bırakıp giderken ben onu affedebilir miydim?

Hiç sanmıyorum.

                          🍃
                             🍃
                                 🍃

Merhabalar, umarım girişi beğenmişsinizdir. Bu ilk kurgum değil, sadece yayınlanan ilk kurgum. Kafamın içinden onlarca karakter var ve bu sadece biri. Yorumlara açığım, eleştirilere de çünkü ancak böyle geliştirir insan kendini. Her neyse daha baştan sıkmak istemem sizi.

Yorum yapmayı ve küçük yıldıza basmayı unutmayın.

Okuyan herkese teşekkürler...

Geçmişin Zincirleri Where stories live. Discover now