30. Bölüm

3.5K 165 31
                                    

Sabahattin Ali'nin de dediği gibi ;
"Perişan bir haldeyim , fakat içim de kendim den bile sakladığım bir Ümit var ."

Ümit etmeden yaşayamaz ki insan , hep güzel olacağına inandırmaz mıyız kendimizi .
Geçecek deriz, bugün düzelecek , yarın düzelecek ,düzelmeyeceği ne malum...
Düzelmeyeceğim  bile bile Ümit ederiz .

Oysa olumsuz olan hiç bir zaman değişmez
Değişen sizsinizdir aslında ...
Ümit ede ede değişirsiniz bugün de susabilirim bunu da alttan alabilirim , bunu da görmezden gelebilirim ...sonra bir bakmışsınız her şeyi görmezden gelmişsiniz ...

Kendi içim de verdiğim kocaman bir savaş vardı aslın da , tek tesellim koskaca Mardin bir Lalin sığdırırdı kucağına ... yada bu benim sadece Ümit ettiğim .
Asi ruhum kırılganlığım hatta Demir'in deyimiyle fazla nazlı oluşum ve kesinlikle inatçılığım bunların hepsi bir araya geldiğin de bu inatçı topraklar da yıllardır süre gelmiş gelenekler le değişmeyen düşünceler le ne kadar uyumlu yaşayabilecektim ...
İnsan hayatı ya nankör işte  yaşamadan bilemezsin dedim kendi me

Bu inatçı topraklar da bu süre gelmiş geleneklerle , bu değişmeyen düşünceler le
Bu geleneklere çok ters bir yerde büyüyerek bu inatçı kişiliğimle ; Demir kadar zor bir adamla ne kadar dayanabilecektim ...
Sevmek Ya zordu yada beni zoru bulmuştu .

Ben Demir değişir diye çıktığım bu yolda değişmeye çıkan asıl kişi olarak aslında hayatıma devam edecektim ve buna evet demiştim evet Hancıoğlu olmaya hazırım !

"Evet lalin seni dinliyorum? Dedi Demir sabah bizimkiler bura da olacak , artık sen bir Hancıoğlu gibi davranmaya başlayacak mısın ? Çünkü bu git gel durumlar beni yıpratıyor haberin olsun ... seni zorla zincirlemişte arkamdan çekiyorum gibi hissediyorum  bana bunu bu şekilde hissettirmen doğru değil diye düşünüyorum ."

"Ya Demir hazır değilsem burda işim ne neden annemle babam la konuşmaya geldim o zaman "dedim geçiştirmeye çalışarak .
Öyle olsun bakalım hazır olmuş ol Lalin hanım dedi kafasını iki yana sallayarak .

Pistten nihayet ayrılıp danslarını bitiren sevgili arkadaşlarım yanımıza gelmişti .
İpek yanıma otururken yüzüme dikkatli bakıp
"lalin gözlerin kızarmış noldu "dedi telaşlı bir şekil de .
"Başım çok ağrıyor dayanamıyorum aslında artık ama ortam da ki uyumsuz da olmak istemiyorum ."dedim kendimi gülümsemeye zorlayarak .

Emre doktor olduğu için iç güdüsel bir şekilde yanıma gelip bileğimi eline aldı , nabzıma bakıyordu bunu hep yapardı , ama yanımız da o derinlerden gelen öksürük sesiyle benim nabzım zaten çoktan sağlık durumunu aşmıştı .

Demirle o saliselik bakışmam , onun Emre'ye bişey söyleyecek korkusu hatta karnıma giren o kramplar hiç biri şu an bu ortamda ki huzursuzluktan daha çok geremez di beni . Elimi hızlıca çekip "Emre dedim sağol ama gerek yok iyim ben şey biz artık kalksak size ayıp olur mu "dedim . Demir bey çok tan ayaklanıp elimi sertçe tutmuştu .

"Hayır sorun değil "nidaları altın da nihayet bu gürültülü ortamdan kurtulduk . Ama beni boncuk boncuk terleten kısım tabi ki Demir di .

Elimi ne kadar sert tuttuğunun farkındaydı elbette ama bu Demir için bir şey değiştirmez di çünkü Demir canı istediğin de zaten bana zarar vermekten korkmayan bir adam dı .

"Şey istersen taksi ..."dedim
Ben daha konuşurken önümüzde duran arabayla şok oldum Bekir'le mi gelmişti yani o kadar yolu arabayla gelmiş olamaz .
Bekir arabadan inip yanımıza geldi .
"Demir ağam "dedi önünü ilikleyerek
Sonra "yenge "dedi bana bakarak bu selamlaşma şeklimiz di Bekir'le , kafasını sallar o yenge derdi ben bunu selam vermek olarak anlardım zaten .

Mardinli sevdi yüreğim Where stories live. Discover now