Dream

793 86 57
                                    

Henüz güneş doğmadan yatağımdan kalkıp sessizce üzerimi değiştirdim ve çoktan hazır olan valizimi alıp sessizce evden ayrıldım Minho'ya veda etmeden.

Bugün gideceğimden haberi yoktu. Ona söylememiştim. Habersizce biletimi almış ve ona belli etmeden valizimi hazırlamıştım.

Biraz utanıyordum ondan, o gece beni öyle gördüğü için. Evet o benim en yakınımdı fakat kimseye gerçek hislerini göstermeyen ve etrafa neşe saçan ben için onun beni o durum da görmesi son derece utanç vericiydi.

Evden çıktığımda maske ve şapka takmayı ihmal etmedim. Her ne kadar ben kimliğimi gizli tuttuğum için etrafımda her anımı yakalamaya çalışan insanlar olmasa da Minho için durum tam tersiydi. Evinin etrafında bile bir sürü insan bekliyordu. Onu yeterince zor duruma sokmuştum zaten, son dakika yeni birşey daha çıkarmaya niyetim yoktu.

Apartmandan çıkar çıkmaz çağırdığım taksiye bindim ve beni hava alanına götürmesini söyledim. Ardından da cama başımı yaslayıp Felix'in gelip gelmeyeceğini düşünmeye başladım.

Gelir miydi?

Ya gelmezse?

"Geldik efendim"

Şoförün sesi ile düşüncelerimden ayrılmış ve tutan miktarı ödeyip büyük hava alanına girmiştim.

Daha önce birçok kez seyehat etmiştim. O gittikten sonra içimde oluşan boşluğu bir şekilde doldurmak için gitmediğim ülke kalmamıştı; onun gitmek istedikleri dışında... çünkü biliyordum onun gitmek istediği ülkelere gidersem nefes alamazdım...

Ama şimdi onun gitmek istediği ülkeye gidiyordum, hemde nefes almak için...

Onunla birkaç ay daha geçirmemi sağlayan ama onun benden gitmesine engel olamayan kuzey ışıkları bana nefes verecekti; eğer Felix gelirse...

Bineceğim uçağın anonsu yapıldığında oturduğum bekleme alanından kalkıp gerekli kontrollerden geçerek uçağa bindim.

Uçak havalandığında yeni şarkı yayınlanacaktı. Açıkçası Felix'in şarkıyı dinlediğinde ne düşüneceğini merak ediyordum. Sözleri onun için yazmıştım. İlk defa bir aşk yapmıştım; Felix için...

Ben bunları düşünürken saat gelmiş ve uçak havalanmıştı, uçağın havalanması ile eş zamanlı olarak şarkı da yayınlanmıştı...

***

"Kulaklarımdan gelen ritim; gerçek duygularım orada saklı
Ah bebeğim, neden bu kadar uzaktasın?
Yanımda olmayışına alışamıyorum
Birşeyler eksikmiş gibi hissediyorum
Yalnızca hep seninle olmak istiyorum
Ama sadece telefonla görüşebildigimizi fark ettiğimde
Gözlerimin önünde belirdin
Bugünde seni görememenin hüznünü taşıyorum
Duygularımın aksine zaman çok hızlı ilerliyor
Bazen güvensiz hissetsem bile
Biliyorum ki kalbim seni bırakmayacak
Duygularım rüzgarın ötesine erişecek
Her zaman aynı gökyüzü altında olacağız
Gerçek şu ki birbirimizden ayrı olsak bile
Kalplerimiz birbirine bağlı
Çünkü biz, ne zaman olduğu fark etmez
Hep iletişim halinde olacağız, sorun yok
Birbirimizden çok uzakta yaşıyoruz
Bugünde yalnız hissediyorum
Seni görmek istiyorum
Yalnız kaldığım her gece daha da yalnız hissediyorum
Aramızdaki mesafeyle kalbim daha da açılıyor
Birbirimizden ayrı olsak da konu duygularımız olduğunda
Onlar hep aynı kalacak
Sonsuza dek birlikte olacağız
Birbirimizden uzak olsakta aynı gökyüzüne bakıyoruz
Sıkıca sarılıyorum
Her zaman kalbimde olacaksın"

Şarkı bittiğinde kulaklığımı çıkarttım. Şarkının bestesi Minho'ya sözleri ise Hyunjin'e aitti. Yine Güneş'i için miydi bu güzel sözler? Gerçi artık başka birisi için söylemek istediğini söylemişti. Kimdi o "başka biri"?

Beni bekleyecekti bugün yaşama tutunmamı sağlayan kuzey ışıklarının altında. Bana söylemek istediği şeyler olduğunu söylemişti. Ne söyleyecekti? Ona zar zor hissettiklerimi söylediğimden beri içimde tuhaf bir his vardı. Ya beni reddedderse?

Çoktan akşam olmuştu ve ben hala yatağımdan çıkmamıştım. Onu görmeyi kaldırabilir miydim? Merak ettiğim kokusunu soluduğumda gelen hisse dayanabilir miydim? Sadece şarkılarını dinlerken duyduğum sesini hiçbir engel olmadan duyduğumda kulaklarım kaldırabilir miydi bunu? Gözlerine baktığımda kalbim dayanır mıydı? Onun kalbi bir başkası için artarken benim kalbim onun için atmayı kaldırabilir miydi? Aynı zamanda aynı yerde olsakta farklı düşlerde olmayı kaldırabilir miydim?

Kaldıramazdım...

Bunu kaldıramazdım...

Ama yinede görmek istiyordum onu. Bakmak istiyordum gözlerine.

Hızla yatağımdan kalktım ve sessiz bir şekilde küçük bir sırt çantası çıkardım dolabın içinden. Ardından da içine birkaç sweat ve pantolon, bugüne kadar biriktirdiğim tüm paramı ve pasaportumu da alıp siyah ceketimi de giyip odamın camını açtım. Annemler dışarıdaydı fakat ablam hala evdeydi.

Görünmez zincirlerimi gerçek anlamdan kırmaya cesaret etmişken ona yakalanıp yeniden zincire vurulamazdım.

Camı açıp birinci katta oturduğumuz için korkmadan atladım camdan. Arka bahçedeki duvarı aşıp evden tamamen çıktığımda yoldan geçen bir taksiyi durdurmuş ve beni hava alanına götürmesini istemiştim.

Hava alanına geldiğimde ise koşarak  gişeye ilerlemiş ve Svalbard adasına gitmek için bilet almıştım. Neyseki şansım yaver gitmişti de bir sonraki uçak seferi yirmi dakika sonraydı.

Kalbim deli gibi atıyordu evden kaçmanın ve yıllardır hayalini kurarak yaşadığım kuzey ışıklarını Hyunjin ile izleyeceğim için.

Gerçi yanımda o varken kuzey ışıklarını izleyebileceğimi sanmıyordum ama neyse.

Ben hava alanında heyecanla beklerken bineceğim uçak için duyuru yapılınca hemen gerekli kontrollerden geçerek uçağa bindim.

Rüya gibiydi...

Uyanmak istemediğim bir rüya...

__________________________

Kaldı son bir😆
Öhöm neyse;

Nasılsınız?
Umarım herşey yolundadır :)
Hep mutlu olun siz :)

Şarkının full versiyonu medyada mevcut, ben sadece fici ilgilendiren kısmını yazdım  [gerçi hepsi ilgilendiriyor ama en çok bu satırlar ilgilendiriyor]

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere :)

Sizi seviyorum💜
Hoşçakalın🍀

Silent Cry || HYUNLİX ✓حيث تعيش القصص. اكتشف الآن