12

4.2K 271 32
                                    

  Hakan odasına çiktığında bir kırginlık hissetse de umursamadi. Elvan sabah yine necminin sesiyle uyandığında Hemen kalkıp yuzunu yıkadı. Mutfağa indiğinde Hakandan ses yoktu. Belki hala uyuyordur diye düşündü. Kapidaki korumalara baktığında ikisi de hala kapıdaydı. Elvan yukarı çıkıp Hakanin odasına gitti. Bir kac kez çalmasina rağmen cevap yoktu. Sonunda kapıyı açtığında Hakanın hala uyuduğunu gördü.

 " Hakan uyan."
 
 Yanina gittiğinde Hakan terlemis ve kizarmısti. Gozlerini hafifce açsa da kalkmaya hali yoktu.

 " Hakan iyi misin zen?"

 Elvan onun yuzüne dokundu. Çok ateşi vardı. Elvan telaşla ne yapacağını şaşırmıştı. Doktoru arayabilirdi ama önce ateşini kendisi düsurmeye çalişmalıydi. Hakan doktorlardan nefret ederdi. Duş aldıramayacakti. Öyleyse ıslak bez iş görurdu. Birkac kez bezi ıslatip ustünu örttü. Bir saat sonra Hakan terlemisti

 " Hakan tişortünü değitirmen lazim"

 Hakan duyuyor ama kalkamıyordu. Elvan onu zor da olsa doğrulttu ve tişortünü çıkardı. Zor olan yenisini giydirmekti. Onu kendine yaslayip yeni bir tişort giydirmeye calışiyordu.

  Hakan bir an aldıgi guzel kokunun rüya mi gercek mi olduğunu ayırt edemedi. Biraz kendine geldiginde Elvana sarildı. Elvan şuan ne yapacağını şaşırmisti.

  " Hakan ne yapıyorsun dur giydireyim şunu "

 Elvan onu kendinden ayirıp tişortu giydirdi. Hakan tekrar yerine uzanirken atesi biraz düsse de hala yuksekti. Elvan bir kac kez daha bezi islatip anlina koydu. Iki kez çorba icirmeye çalışsada başaramadi. Arada Hakani kontrol ediyordu.
  Akşama kadar korumalar nöbet değistirmişti. Yelizi takip eden korumadan bilgi almış herşeyin yolunda olduğunu görmüştü. Hakanın odasina geri döndügünde Hakan hala ateşliydi. Zor da olsa biraz corba içirıp ilac verdi. Ateş ölçeri ağzına koyarken telefonu çaldı. Telefonu alip odadan çıktı.

  " Efendim Murat "

  " Hala orda misın?"

  " Evet. Hakan hasta yanındayim"

 " Sen niye yanındasın. Doktor falan çağırsana. Annesi degil patronusun sen"

  " Ayni zamamda arkadaşiyim abi"

  " Iyi tamam. Bu arada Suna dünden beri anneme abarta abarta seni anlatiyor. Annem kötu yola düstügünden emin"

  " Sen ne dedin"

  " Benim de tanıdıgım bir arkadaşinda kafa dinledigini soyledim"

  " Bitanesin abi"

  " Yağcilıkta hemen abi oluyoruz"

  " Ya abi sen iste hep abi derim ben"

  " Iyi dikkat et kendine "

  Elvan odaya döndüğünde ateş ölçere baktı. Ateşi biraz düsmüstü ama hala vardı. Üzerine daha ince bir örtu örtüp başindaki ıslak bezi değistirdi. Sabaha kadar bir kac kez bezi değistirdi. Bir sure burada uyursa sorun olmazi herhalde.
  Hakan uyandıgında kendini çok iyi hissediyordu. Alnındaki ıslak beze dokununca annesi geldi aklina. Bu nereden çıkmısti ki. Yanına döndüğünde Elvanı gördü. Onun burada ne işi vardı. Elvan uyandıgında kendisine bakan Hakani gördü. Hemen dogruldu.

  " Hakan iyi misin?"

 Elvan önce alnına dokunsa da bir şey anlamadi. Ona yaklasip alnından öperken Hakan hala tepki vermiyordu.

  " Elvan ne yapiyorsun"

 " Artık namusumsun Hakan"

  " Ne "
Elvan hakanin şaşkın haline güldü. Daha kendine gelememişti belli ki .

  ". Ateşine baktım. Iyisin iyi"

  " Sen tüm gece başımda miydın?"

  " Evet. Iyi hissesiyor musun? Istersen bugünde dinlen"
 
  " Iyiyim iyi. Bence sen dinlen . İşleri ben hallederim"

  " Iyi ben uyuyorum o halde. Kapidakilerin nöbet değisim zamani gelmiş. Adamlara kahvalti vermeyi unutma"

 Elvan kalktıgi yere geri uzanip gozlerini kapattı.

" Burada mı uyuyacaksin?"

" Niye olamaz mi ?"

Şimdi odasina gitmeye üşeniyordu. Hakan bir sure daha ona bakıp kalktı. Dus alip geldiğinde sessizce giyinip odadan çıktı.
  Tum gün evden çıkamazdı. Elvan evdeyken onu yalniz bırakamazdi. Salonda kahvalti yapıp isleri halletti. Şirketle ilgili son kararlar Elvana ait olsa da o da isleri yürütüyordu. Şirketin başında bıraktıkları Uğur işini iyi yapiyordu.  Saat ikiye gelirken Selim ve Murat art arda Elvanı aramış Hakan onlari zar zor sakinleştirebilmişti. Sonunda medusanın peşinde olan kişinin kim oldügünu öğrenmişti. Elvan bela paratoneri gibi hep ölümcül belalari kendine çekiyirdu. Çok zengin bir uyuşturucu kaçakçisı Elvanın pesindeydi. Polis bile bu adamla uğraşmıyordu. Adam o kadar zengindi ki milletvekillerine borç veriyordu.

   Hakan odasına geldiginde Elvan hala uyuyordu. Yanın oturup saclarina dokununca Elvan kaşlarıni çattı ama hala uyuyordu. Hakan yuzüne dokununca yavaşça uyandı.

  " Elvan uyansan mi artik. Abinler evi basacak yoksa "

  " Hakan "

  " evet"

  " Senin yatağın niye benimkinden rahat"

 " bilmem bilerek secmedim"

  Elvan uyanıp yatakta oturdu. Hala yorgun hissetse de en azından bir sure uykusunu almıstı. Odasına gidip duş aldi ve giyindi. Salona geldiğinde Hakan yemek hazırlamıştı. Yemekten sonra Hakan ona dosyayi uzatti.

  " Kim olduğunu buldum. Gerci o da bulunmak istedi"

  " Kimmiş bakalim"

 Elvan dosyayi açip baktı. Fotograf yoktu. Yaş ve kimlik bilgisi de uoktu. Sadece yaptiklari vardi. Uyuşturucu kaçakçısı psikopat bir katil. Bu adamın adıni daha önce duymuştu ama uğraşamamıştı. Yukaridan da emir aldıgından oldukça meşguldu. Adamın adi Romeoydu. Bir katil için tuhaf bir isim ama muhtemelen sahteydi zaten .  Kurbanlarinın yanına kırmizı gül bırakıyordu. Üstelik uyuşturucudan deli gibi para kazanıyordu. Polisler henuz hakkında bir delil bulamadıgı için onu yakalayamamıştı. Ustelik adamın Italyan mafyasıyla bağlantısi vardı.

  " Demek artık uluslar arasi düşmanlar ediniyoruz . Gurur duydum"

" Aynen belayi Italyadan çekmişsin"

  " Neden peşimde peki"

 " Bilmiyorum ama barda olay çıkarıp adresini istemiş. Bardaki odana hergün çiçekler geliyormus. Muhtemelen oraya gittiğini ögrenmistir. Sahibi oldugunu bildigini sanmiyorum."

  "Kurbanlarına biraktigi gibi yani. Ölmemi mi istiyor. "

   " Bilmiyorum ama onu bulana kadar yalniz gezme. Üstelik bu Tilki gibi kücük biri de değil

  " Bakariz"

MEDUSA ( GÜÇLÜ KADINLAR -3)Where stories live. Discover now