MEDUSA ( GÜÇLÜ KADINLAR -3)

16

   Elvan çıkınca korumalar yanina geldiler. Gorevlerini iyi yapmıslardı. Yelizin koruması da yaralanmısti ama şimdi iyiydi.

  " Elvan hanım bir yere mi gidiyorsunuz"

  " Evet. Diger eve gideceğim. Siz de bugun izinlisiniz. Gidip dinlenin yarın Hakan size talimat verecek"

  " Emredersiniz Elvan hanım"

  Elvan bir taksi ile eve geldiğinde hala uykuluydu. Yukarı çıkmaya üşeniyordu. Salondaki koltuga uzanip gözlerini kapattı.

  Hakan uyanır uyanmaz eşofmanlarını giyinip spor yapmaz için aşağı indi. Salona geldiğinde koltuktaki karartiyı gordü. Elvan burada mı uyumuştu. Saat henüz çok erkendi. Şimdi onu uyandirmak istemiyordu.  Dışarı çıkıp sporunu yaptı . Duş aldiktan sonra sessizce kahvalti hazirladı. Elvan hala uyuyordu. Son zamanlarda uyku duzeni bozulmuş olmalıydı yoksa Elvan güneşin doğuşu ile uyanirdı.

    Yaklaşıp yuzundeki saçlari geri itti. Çok tatlı gorünüyordu.

  " Elvan uyan "

  " Hakan sen neden bizim evdesin. Kac hemen babam keser seni"

  " Elvan uyan ben sizde değilim"

  Elvan gozlerini tam acıp Hakan'a baktı. Sonra dogrulup koltukta bağdaş kurdu. Hakan yanina oturunca başını onun omzuna yaslayıp gozlerini kapattı. Hakan ise omzundaki kiz rahatsiz olmasin diye kımıldayamıyordu.

  " Elvan sen burada mi kaldin gece"

" Keşke kalsaydım. Yeliz uyutmadı. Sabah erkenden uyanip kactım"

  " Istersen odana gidip uyu biraz . Daha davete cok var."

  " Hayir diyemem"
 
  Elvan gozleri kapali odasina giderken Hakan bir sure aynı şekilde kaldı. Kendini toplamazsa başı belya girecekti. Kahvalti yapıp Uğur ile konuştu. Şirkette her şey yolundaydı. Geriye bir tek romeo denen adam kalmıştı. Hakan onu hala araştirıyordu.
  Elvan uyandıgında saat alti olmuştu bile . Neyse ki uykusunu almıştı. Hemen duş alip makyaj yaptı ve saçlarını hafifce dalgalandirıp serbest biraktı. Saçlari uzun olduğundan guzel durmuştu. Elbiseyi giyinip ayakkabılarını ayarladı. Ilk kez maskesiz çıkacakti basının karşısına. Mükemmel olmak istiyordu. Ince bantlı ayakkabilarıni giyindiginde hazirdı. Davete yarım saat kalmıştı . Aşağı indiginde Hakan korumalara talimat veriyordu.

   Hakan topuk tıkirtilarinı duyunca dönüp merdivenlere baktı. Elvan çok guzel olmuştu ama elbise sanki biraz fazla cüretkardı. Siyah düsük omuzlu parıltılı elbisenin karın kısmı transparan  danteldi. Uzun bir yırtmaci vardı.

   Korumalarda ona bakıyordu. Hakan onlara kötü bir bakış atınca önlerine döndüler.
  " Siz gidebilirsiniz"

  Hakan merdivenin başına gidip Elvanin elini tuttu.

  " Çok güzelsin partonicem"

  " Sanki biraz abarti oldum Hakan. Gelinin kizkardeşi oldum "

   " bakayım,  başında sim yok. O halde endişelenme"

  " Iyi bari gidip ortaligı sallayalım. Bu gece yanımdan ayrılma"

  " Istesende ayrilamam zaten"

  " Annemlere araç gönderdin mi"

  " Evet merak etme"

   Yeliz sabah erken bir saatte uyanmıştı. Çok merak ediyordu. Kahvaltida Babasi Elvani sorunca onun uyanamadigini söylemişti. Akşamki davet için Elvan onlara kiyafet de göndermişti. Nereden buldugunu bilmiyordu umurunda da değildi. Herşey markaydı ve muhteşemdi. Bu gece Suna , Ahmet ile gelecekti. Yeliz , Bade hanım ve babası beraber gidecekti. Elvan onlara arac ayarlamış davetiyede onur konuğu olarak gösterilmişlerdi. Bade hanım anlam veremese de Suna isteyince kabul etmiş ve eşini ikna etmişti.
  Selim kisladan hazırlanıp çıkmıştı. Hepsi davet salonuna geldiklerinde birbirlerini bulmuşlardı. Elvan hala ortalarda gorünmüyordu.
     Murat projenin baş mimari oldugundan Ali beyi ailesi ile tanıştırmıştı.
 
  " Anka hanım henuz gelmedi"