"Sonsuzluğun sonu"

106 7 23
                                    

Yatağımda sırt üstü yatarken içeriden gelen kavga seslerini dinliyordum. Ailem beni uyuyor sanıyordu ama ben ne uyuyordum ne de onların sandığı gibi üzülüyordum. Gerçi benim üzülmemden korksalardı bu halde olmazdım da, neyse.

"Anlamıyorsun! O çocuk yüzünden biz bu kadar şansızız!"

'O çocuk ' dedikleri ben oluyordum. Babam anneme, annem babama beni suçlayan bir çok söz söylerken ben sıkıntıyla iç çektim. Sıkılmıştım bunları duymaktan. Yatağımda doğruldum ve zorla aldırdığım kitaplığımdan yine zorla aldırdığım kitaplarıma bakınmaya başladım. Odam karanlık değildi, gece lambam bana yeterince görüş alanı sağlıyordu. Kitaplığıma bakarken odamın kapısı sessizce açıldı ve yine aynı sessizce kapandı. Bu gelen abimdi.

"Oh, uyumamışsın?"
"Uyku tutmadı?"

Kitaplığımda bulduğum kapağı beyaz olan kitabı elime aldım. Sonsuzluğun Sonu adlı bir kitaptı. Pek eğlenceli görünmüyordu ama ağlamak için birebir bir kitap olacağına bahse girerim. Arkasını çevirip konusunu hatırlamak için bir kere daha okudum. O sırada abim bana yaklaşmış aldığım kitaba göz atmıştı.

"Ah,"  Dedi gülümseyerek.
"Bu kitabı okumuştum. Lise zamanımda zorla okutmuşlardı. Hatıramda tatlı bir kitap olarak kalmış."
"Gerçekten, yedin mi kitabı?"
"Ha ha, çok komik komedyen."

Beni gülerek ,kendisinin aksi olarak, dar omuzumdan itekledi. Ben de gülümseyerek konusunu okuduğum kitapla birlikte yatağıma geçtim. Kitaba hala bakarken abim yanıma yattı.

"Eee, nasıldı günün? Ne yaptın beta arkadaşınla?"
"Abi, onun adı var. Biliyorsun?"
"Evet? Ama sen de biliyorsun ki benim dışımda yanına yaklaşan tüm erkeklerden nefret ediyorum. Bu yüzden isimlerini dahi ağzıma almıyorum."

Bu dediğine sadece göz devirdim.

"Eğer dediğin arkadaşım Taehyung ise en son konsol oynadık."
"Hey! Sana benimle oynaman için para teklif ediyorum ama sen onunla öylece oynayabiliyorsun? Abini kırdın küçük omega."
"Ondan da rüşvet aldım, için ferah olsun."
"Ne aldın?"
"Milka çikolata. Hem de yeni çıkanından. Sana da ayırdım, buz dolabına uğrarsan alırsın."
"Vaaay! Kardeş gibi kardeş be!"
"Evet biliyorum. Ben mükemmel bir kardeşim."
"Aynen aynen. Eee başka neler yaptınız?"

Beni daha iyi dinlediğini göstermek için başını eline dayadı. Ben ise kitabın ilk sayfasını açmış öylece bakıyordum.

"Hiç, aynı şeyler. Okula gittik, bana laf atıldı. Mezuniyet için elbise falan hazırlandı, fotoğraflar çekindik. Haftaya elimizde bulunacakmış."
"Vay be, liseye başlayacaksın. Ne çabuk büyümüşsün Jimin. Daha dün gibi aklımda minik bir omega kardeşimin olduğunu öğrenip senin bana gösterilmen. O zamanlardan belliymiş, böyle vurdum duymaz olacağın."

Kitabın ilk yazısını okuduktan sonra abimin dediğine karşı utanmıştım. 'Bu dünyada tüm ihanete uğramış kişilere armağan olur.'

"Ben ne zaman vurdum duymaz olmuşum?"
"Şu an bile öylesin. Normalde sana çokça kızmam gerekir ama yapamıyorum. Sana bağırmaya bile kıyamıyorum minik omegam."

Siyah saçlarımı karıştırdı ve ben de surat astım. Omega hislerim kim bana dokunsa huzursuz hissediyordu. Abimin eline vurdum.

"Sana kaç kere dedim. Bana böyle yapma diye. Huzursuz oluyorum."
"Tanrım, ben senin abinin ama! Neden seni doyasıya sevemiyorum?"
"Omega hislerim sen bana böyle yapınca acayip rahatsızlaşıyor. Kendimi...savunmasız hissediyorum."
"Bana karşı savunmasız hissetmemelisin. Ben seni koruyan biriyim Ji. Omega hislerin saçmalıyor."
"Ben de memnun değilim böyle olmaktan."

Anti romantik |vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin