PİNHAN

765 40 65
                                    

Herkese merhaba. Buraya yeniden uğruyor olmanın verdiği bir yükle karşınızdayım. Giryan'ı yazmayı bitirip ona veda ettiğimde, bir daha buraya uğrayacağımı zannetmiyordum ancak benden devamını yazmam istendiğinde, geçmiş bir kez daha ağır bir şekilde karşıma dikildi.

İşte karşınızdayım.

Giryan'ın devam kitabı olan Pinhan'ın hem giriş hem de ilk bölümünü sizlerle paylaşıyorum. Yalnızca tanıtım amaçlı olacak. Diğer bölümleri sadece kitap çıktığında okuyabileceksiniz.

Pinhan, Giryan kitabında yer alan küçük karakterimiz Timur'un büyüdükten sonraki hikayesini anlatıyor olacak.

Şimdi sizi onlarla yalnız bırakıyorum...

"SEVMİŞSİN AMA AYNI ZAMANDA NEFRET DE ETMİŞSİN

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"SEVMİŞSİN AMA AYNI ZAMANDA NEFRET DE ETMİŞSİN. GİTMİŞSİN AMA BİR YANIN DA KALMAK İSTEMİŞ DURMADAN. YAŞAMIŞSIN AMA BİR ÖLÜ GİBİ. RUHUN ÖLMÜŞ SENİN."

PİNHAN

GİRİŞ

Cem Adrian, Sen Sakın Unutma Beni

Başlayan her şeyin bittiği gerçeği, yalnızca çekilen acılarla sınırlı değildi.

Mutluluklar da bir gün biterdi ve bir insanın başına gelebilecek en güzel mutluluk, aşkın kendisiydi.

Bir an için karşısındaki kızın ne dediğini anlayamadı. Sanki dünya susmuş, onun dudaklarının arasından dökülecek "git" kelimesiyle yeniden konuşmaya başlayacak gibiydi. Oysa ne dilinden tek bir kelam dökmeye ne de olduğu yerden ileriye gitmeye mecali vardı.

Bir ateşin içindeydi ama küle dönmüyordu.

Bir denizin dibindeydi ama boğulmuyordu.

Göğün yedi kat üstündeydi ama uçmuyordu.

Ve yerin yedi kat dibindeydi ama hâlâ yaşamaya devam ediyordu.

İnsan nasıl olurdu da her yerdeyken, aynı zamanda hiçbir yerde olamıyordu?

"Ne dedin?" diye sordu, dakikalar sonra kendisinde konuşacak gücü bulduğunda. Harfler bir dağın tepesinden eteklerine inene dek büyüyen bir kartopu gibi dudaklarından dökülene dek büyüyordu. Öyle çok ağırlaşıyordu ki kelimeler dudaklarında, döküldüğü yerde son nefesini veriyordu bir anda.

"Duydun," dedi karşısındaki genç kız, duruşunu dikleştirerek. "Bitti her şey. Hikâyemiz buraya kadardı. Artık bu hikâyeyi yazmana destek olacak gücüm yok. Kalemimdeki mürekkep senin ismini yazmak istemiyor. Ben seninle olamıyorum Timur."

"Ama bana seviyorum demiştin," diye yanıt verdi genç adam, bütün sakinliğiyle. Hiçbir şey algılayamıyordu çünkü o da biliyordu ki, gidenin acısı ancak giden gittikten sonra anlaşılabiliyordu. Böyle demişti annesi ona: Gidecek olan gitmeden, gittiği anlaşılmazdı. "Yalan mı söyledin bana? Sevmedin mi beni?"

GİRYAN (KİTAP) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin