4. Bölüm

148 7 2
                                    

"Hey, bırak kızı seni pislik!" diye bağırdım ama diğer çocukların bağrışları, sesimi bastırdı.

Daha fazla bekleyemezdim, kalbim küt küt atıyordu. Yardım çağırmam ne kadar uzun sürerse birinin öldürülme ihtimalinin o kadar arttığını biliyordum. Numaraları tuşlamak için hiç zaman kaybetmedim.

"Alo Polis İmdat, buyrun?"

"Yardım etmeniz gerek, yanımdaki evde acil bir durum var! Birisi bir kızı tecavüz ediyor, acele edin, lütfen!"

"Pekala hanımefendi, şimdi bana adresinizi söyleyin ve yardım göndereceğim."

Çabucak kendi adresimi ve yan evin adresini verdim.

"Lütfen acele edin!" diye ekledim.

"Her şey yoluna girecek, lütfen hattan ayrılmayın."

Yan evden gelen patlama sesleri duydum. ciyakladım ve telefonu sıkıca tuttum. Hemen cama koşup neler olduğunu öğrenmeye çalıştım. Camdan kafamı çıkarır çıkarmaz alevlerin harlanışını ve çığlık seslerini duydum. Jack'i bir daha gördüğümde öyle çığlık atmasını sağlayacağım.

Alevlerin sanki kızgın bir ejderha varmış gibi evden dışarı püskürdüğünü gördüm. Aşağı koştum ve yangın söndürme tüpünü kapıp dışarı fırladım. Şansıma içeri daldığımda kapı kilitli değildi. Ama Jack'i gördüğüm anda donakaldım.

Merdivenlerin dibinde neredeyse tamamen yanıyordu ve sürekli olarak Rose'u bıçaklıyordu. Etrafta kanlar vardı. Bütün kargaşada teninin parçalarını görebiliyordum. Bazı kısımlar pembe, bazı kısımlar tamamen kavrulmuş, ama tamamen kırmızıyla kaplanmış. Gördüklerim karşısında çığlık attım ve bayıldım. Son hatırladığım şey birisinin bana doğru eğilmesiydi...

TRE | Yarı Texting - BİTTİ!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin