7-Yardım

257 24 111
                                    

"İzumi- sensei ile aranızda bir şey mi var?"

Duyduğu şeyle İtachi ani bir fren yapmaktan kendini alamadı. Tabii ki emniyet kemeri takmayan kardeşini öne doğru savrulmaktan da kurtarmış ve emniyet kemerini bağlamıştı.

"Emniyet kemeri hayat kurtarır Sasuke. Lütfen bunu unutma." Kızaran yanaklarını saklamaya çalışırken küçük bir kamu spotu geçti.

"Ya konuyu değiştirmeye çalışma!"

"Kusura bakma ancak bu konu seni alakadar etmiyor küçük kardeşim." Kardeşinin alnına şakacı bir şekilde fiske vurdu.

"HEY! Acıttı. Ayrıca beni de ilgilendiriyor tamam mı?"

"Cevap vermezsem ne yapabilirsin ki?" Bu sözcükleri sarf ettikten hemen sonra aklına binlerce senaryo gelmesiyle anında pişman oldu.

Sonuçta kardeşi bir Uchiha'ydı, namı diğer yarı manyak. İstese 3. Dünya Savaşı'nı da çıkarırdı.

Yine de kardeşinin cevabını bekledi. Yoksa etik olmazdı.

"İzumi-sensei'nin yanına gidip 'SANA YENGE DEMEK İSTİYORUUUUUUUUUM!' diye bağırırım."

"SAKIN!"

"O zaman anlat!"

Yanaklarının kızarıklığı artınca utanmadan edemedi.

Ya Rabb'im kendimi liseli ergenler gibi hissediyorum, diye geçirdi içinden.

Sonra İzumi'nin gülümseyen yüzü geldi bir an gözüne. O da gülümsedi birdenbire. O hep böyle gülecekse varsın ergenler gibi hissedeyim, dedi kendi kendine.

Ardından cevap bekleyen kardeşini daha da meraklandırmadan cevap verdi:

"Evet, ben... b-ben ondan hoşlanıyorum."

"AĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞA!"

Kardeşinin sevinç çığlığıyla yerinde sıçradı İtachi. Cidden bu çığlığı Sasuke mi atmıştı? Dünyanın sonu yakındı doğrusu...

"Eeee düğün ne zaman?"

"Sen beni başından savmaya mı çalışıyorsun bana mı öyle geldi?"

"Hayır ya! Sadece benim aşk hayatım mutlu olamadı bari seninki mutlu olsun istiyorum." Sona doğru sesi kırık ve alçak bir ton almıştı. Abisinin cevabını beklemeden devam etti:

"Ona en yakın zamanda açılmalısın abi!"

Kardeşinin dediğine içten içe katıldı İtachi. Fakat asıl sorulması gerekilen soru şuydu: Nasıl açılacaktı?

***************************************************************

"Deidara, kanka burada öyle bir şey yazmıyor yalnız bence katmayalım." 

Sasori, tarife harfi harfine uyma taraftarı olarak söyledi.

"Hayır, acıyı hissetmeliyiz! Koy sen Deidara kardeşim" Nagato reddetti. Allah aşkına, pirzola acısız yenir miydi?

"Ya sana ne kardeşim şef misin sen tarifte yazmıyor!"

"Acısız pirzola nerede görülmüş be?!"

"Bak bu tarifte yazıyor işte!"

"Ne zamandır kuklaların dediği şeyleri insanlar yapıyor?"

"NAGATO!"

"SASORİ!"

"KESİN BE! İkinizin yemeğini ayırırız olur biter." Deidara orta yolu bulma ümidiyle bağırdı. Sanırım bulmuştu da.

"Ne değişik arkadaşların var ya." İno elindeki elmadan bir ısırık alırken söylendi.

"Ayy seninkiler çok normaldi zaten." Deidara kardeşini terslediği sırada mutfakta bir ses yankılandı.

"DEİDARA-SENPAİİİİİİİİİİİİİİİİİİ!"

Obito elinde telefonla mutfağa girdi. Benimkiler bu kadar kırık değil en azından, diyip göz devirdi İno.

"TELEFONUN ÇALIYOR!"

"KİM ÇALIYOR?!" Sasori sordu.

"YA BIRAKIN TANTANAYI İKİ DAKİKA! Kim arıyor?"

"Karga Reis yazıyor ama..."

"Aha İtachi kardeşim arıyor! İki dakika çenenizi kapayın!" Deidara telefonunu alıp telefonu açtı.

"Alo?"

"Vay kardeşim! Nasılsın ne yapıyorsun?"

"Şu an seninle konuşuyorum fakat iyi değilim sanırım."

"Nasıl iyi değilim? Ne oldu? Kim ne yaptı? Yapan kişinin adresi ne söyle istersen indirelim-"

"Ya abartma! Ben sadece bir konuda yardım isteyecektim. Yalnız mısın?"

"Yok ağalar var yanımda." İno iğneleyici bir şekilde öksürdü.

"Bir de sarı çıyan var işte."

"Alınıyorum ama." Kardeşini tınlamadı Deidara.

"Yalnız olacağım bir yere mi geçeyim canım kardeşim?"

"Yok yok hatta hepinizin yardımına ihtiyacım olacak hoparlöre alırsan sevinirim."

Deidara hoparlöre aldığında herkes pür dikkat dinliyordu İtachi'nin dediklerini.

"Şimdi sözümü kesmeden dinleyin lütfen. Ben bir kadına açılacağım ama nasıl yapacağımı bilmiyorum. Yardımcı olabilir misiniz?"

En başta hepsinde bir ölüm sessizliği oldu. Aslında İno bağırarak telefona atlamak istedi ancak önce büyüklerin konuşmasını beklemek adına sustu.

"Ben aşkı anlamaz bilmez diyor ve çekilmek istiyorum." Nagato bir adım geri atıp ellerini 'Benden medet ummayın' dercesine kaldırdı.

"Aşk ne abi alınma da. Onlar kazanırken, biz kaybediyoruz." Sasori de yardımcı olamayacağını kesin bir dille söyledi.

"Yani telefonu aramızda nişanlı olan tek şahısa vermemiz en mantıklısı olur herhâlde." Dedi telefonu Obito'ya uzatırken Deidara.

"Bak İtachiciğim, elinde güzel bir çiçekle birkaç güzel söz gevele, bak nasıl düşüyor otur ve izle."

"Püüğ bir de Rin'e senelerce âşıktın sen. Böyle mi çıkma teklifi ettin cidden?" Deidara kınayan bir sesle söylendi.

"Kolaysa gel sen yap!"

"Ya normalde olurdu kanka ancak kadın edebiyat öğretmeni olduğu için birkaç cümleye düşeceğini sanmıyorum."

"Ayy çekilin be bir şeyi beceremediniz. Ben konuşurum bakın nasıl hallediyorum." İno tüm büyükleri konuştuğu gibi hemen telefona atladı:

"İTACHİ-SENSEİ ŞİMDİ MÜKEMMEL BİR ÖĞRENCİNİZ OLARAK SİZE YARDIMCI OLACAĞIM!! Lütfen dikkatli dinleyin."

İtachi telefonu kapattığında İno'nun fikri kafasına yatmıştı. Telefonun ekranında İzumi'nin numarasını tuşlarken bir kez daha tarttı olayları.

İno, biraz daha İzumi'yle yakınlaşmasını söylemişti. Evet, okul dışında konuşmuyorlardı neredeyse. Bu atılabilecek en iyi adımdı.

Fakat kadın telefonu açtığında ne diyecekti? Sesini duymak istedim falan mı? Asla.

"İtachi-san? Bir sorun mu var?"

Kadının sesini duyunca yüzünde bir tebessüm belirdi. O kadar güzel gelmişti ki sesi bir anda, gözünden bir mutluluk gözyaşı düşmesine engel olamadı.

"Hayır, sadece sesini duymak istedim." 

Kelimeler ağzından dökülüverdi. Kadın yanaklarının ısınmasına engel olamazken İtachi hayatın bir gerçeğini tekrardan kendine hatırlattı:

Asla, asla deme.

Aşkın Kimyası ~İtaİzu~Where stories live. Discover now