54. Nefes alma sebebim.

278 30 84
                                    

"Jimin." Dedi Jiyong. Boğazı düğümlenmişti ama sorguya devam etmesi gerekiyordu. "Ne kadar devam etti bu ?"

"O yıl boyunca.. Hoyeon ölmeden bir gün öncesine kadar. Sorun şu ki artık okulda durmuyordum. Herkesten önce çıkıyordum ama Hoyeon hep bir yolunu bulurdu. Her zaman buldu. Dayak yedim, tacize uğradım. Zordu.."

"Peki neden kimseye söylemedin ?" Dedi Jiyong. Jimin sanırım en çok buna pişmandı.

"Yoongi'yi öyle görünce gelen cesaretim bunları yaşadıkça kayboldu. Hepimizi bir araya toplamak istiyordum ama başıma bu gelince öfkelendim. Herkes zorluk çekiyor olabilir ama benim kadar değil dedim. En çok ben zorlanıyorum onlar bunu görmüyor bile dedim...Ne kadar çocukça. Sadece öfkeliydim. Sonraki yaz tatilinde bir süre buradan uzaklaştım. O yaz çok düşündüm. Aptalca düşündüğüme karar verdim. Hoyeon'u buna pişman edecektim...Yani arkadaşlarım edecekti. Barışabilirdik. Ondan intikam alabilirdim." Dedi Jimin. Jiyong bunu anlıyordu. O da zamanında böyle hissetmişti.

"Tabi ondan önce o gece Hoyeon'u yalnız görünce...öldürmek için eline fırsat geçti." Dedi Jiyong. Öyle olmadığını biliyordu. Sorguya başlamadan önce neredeyse emin olduğu cinayeti karşısındaki çocuk işlememişti.

"Ne ? Onu ben öldürmedim" Dedi Jimin şaşkınlıkla. "Tamam ondan nefret ediyorum ama onu öldürmedim.

"Bu onu öldürmeni açıklıyor"

"Ne ? Onu ben öldürmedim. Ben intikamdan kastederek....mesela bana yaptıklarını Yoongi'ye anlatsam yeterdi. Ya da..Jennie beni korurdu. Lisa'da iyi kavga eder. Hoyeon'u döverdi ve ben..ben bir şekilde onun canını yakmak istedim ama tek yapamayacak kadar güçsüz hissediyordum kendimi. Sadece bu...Onu öldürmedim."

"Peki ama o gece okuldan en son çıkan sendin. Tabi Hoyeon'dan önce." Dedi Jiyong. İşte merak ettiği buydu.

"Evet öyle. Çatıdaydım ama sonra çıkıp gittim. Onu görmedim bile yemin ederim." Dedi Jimin.

"Pekala. Sana inanıyorum. Eğer 11a şikayet etmezse serbestsin. Tabi ondan önce isimleri neydi ? Ash, Mark ve"

"Ne yapacaksınız onları ?" Dedi Jimin panikle.

"Taciz ve zorbalıktan içeri alacağım. Tabi uyuşturucuda yanında." Dedi Jiyong. Jimin dudağını ısırdı. Başına bela almak istemiyordu. Cinayetle ilgili bir şey istemiyordu. Biri o kızı öldürdüyse emindi ki kız bunu hak etmişti.

"Bay Kwon buna gerek yok."

"Aslında gerek olduğunu düşünüyorum Jimin."

"Gerek yok çünkü.. onlardan birini yakında çok daha büyük bir suç için içeri alacaksınız." Dedi Jimin. Jiyong kaşlarını çattı.

"Ne biliyorsun? "

"Of...o gece Hoyeon ve Jennie kavga ederken sadece bir kat yukarıda, çatıdaydım. Camlar açıktı ve kavgayı duydum. Jennie gittikten sonra Hoyeon telefon görüşmesi yaptı. Mark'ta geliyor mu falan dedi. Sanırım onlardan biriyle görüşüyordu. Sesi aşırı sinirliydi. Onlarla karşılaşmamak için toplandım ve çıktım. Okuldan daha yeni çıktığımda...bir çığlık sesi duydum. Hoyeon'un olduğuna emindim ama geri dönmedim. Dönmek istemedim. Ö-öleceğini bilmiyordum yemin ederim. Önemsiz bir şey sandım. Arkadaşları da yanımda diye korktum."

"Sorun değil Jimin." Dedi Jiyong. Mark ve arkadaşlarını araştırmayı kafasına not etti. "Gerçekten sorun değil. Eninde sonunda gerçek katili bulacağım." Dediğinde Jimin kafa salladı. Bir kaç saniye bir sessizlik oldu.

"Peki...Peki yani şikayet ederler mi beni sizce ?"

"Bilmem onlara doğruyu anlatmaya hazır mısın ?"

Gossip: XOnde histórias criam vida. Descubra agora