88. En güzel bencilliğindi.

126 18 41
                                    

Sabaha karşı aramaları boşa sonuçlanan çocuklar tek tek hastaneye dönerken Jennie bahçedeki yerinden ayrılmamıştı. Yanında oturan Taehyung bir sigara daha yaktı.

"Yoongi ve Jimin nerede ?" Dedi Jennie en son gelen Jin ve Jisoo'ya.

"Han nehrinin oraya bakacaklar. Hoyeon'u buldukları yere. Bir ihtimal belki o tarafta bir yerlerdedir diye." Dedi Jin. Jennie çaresizce ayağa kalktı. Artık oturamazdı. Bir kaç saattir bu banktan kalkmamıştı bile. Zaman ilerliyordu ama hiç bir haber yoktu.

"Peki Namjoon nerede ?" Dedi Jisoo

"O kızla konuşmaya gitti. Belki konuşur diye. Ona baksam iyi olacak."

"Jiyong komiser ondan ne öğrenecek ki ?" Dedi Taehyung. Jennie ona baktı. Uykusuzluktan göz altları çökmüştü ve kıvırcık saçları dağılmıştı.

"Ona kimin zarar verdiğini öğrenecek" diye mırıldandı. "Bu çok mantıklı. Hoyeon buraya geldiğinde ikizi ölmüştü ve olayları deşti. Kimin yaptığını öğrenmeye çalıştı ve katili buldu."

"Bu yüzden katil onu öldürmeye çalıştı." Dedi Rosé ayağa fırlarken. "Ama başaramadı."

"Bu yüzden ona saldıran kişi, Lisa'yı kaçıran kişi olabilir." Dedi Hoseok'ta. Jennie hastaneye yürümeye başladı.

"Nini sakin ol. Nere-"

"Daha fazla bekleyemem. O sürtük yüzünden kardeşimi kaybetmeyeceğim" Dedi koşar adım içeri girerken. Diğerleri onun peşine takıldı. Kızın olduğu odaya yaklaşırken Namjoon içeriden çıkıyordu. Kızla göz göze geldiğinde kafasını iki yana salladı. Konuşmamıştı tabi. Yanından geçen bir hemşirenin ittiği malzemelerle dolu yere baktı. Üzerinde gördüğü büyük bir şırıngayı kaptığı gibi koşmaya başladı Jennie.

Namjoon yada kapıda nöbet tutan Seunghyun bile ne olduğunu anlamadan kendini kızın olduğu odaya attı ve kapıyı kitledi. Kız daha olayın şaşkınlığıyla kalkmaya fırsat bulamadan yatağının yanına geldi ve kızı ensesinden tutup kendine çekti ve şırıngayı boğazına getirdi.

"Şimdi seni küçük kaltak, ben soruyorum. Sen de cevap veriyorsun anladın mı ?" Diye sinirle soludu. Kız kocaman açılmış gözleriyle ona bakıyordu.

"Lisa'nın dolabına bana yardım et yazısını senin bıraktığını biliyorum. Neden bıraktın ?" Dedi hızla. Dışarıdaki grup kapıyı açması için ona sesleniyorlardı. Hoyeon saniyelik olarak kapıya bakıp tekrar Jennie'ye döndü. "Söyle yoksa hiç düşünmem gebertirim seni!"

"Yapabilir misin ?" Dedi kız kısık sesle. Jennie gözlerini kısıp ona baktı.

"Ölmek istemediğini biliyorum Hoyeon Ah. Ölmek isteseydin şuana kadar bunu yapardın. Lakin sen sikik çeneni her kapalı tuttuğun saniye Lalisa'nın ölümüne yaklaşıyoruz. Bu yüzden konuş yoksa yemin ederim sonu iyi olmayacak. Seni kim bu hale getirdi ?" Dediğinde kapının küçük camı kırıldı. Jennie orayla ilgilenmiyordu.

"Lisa'ya ne oldu ?"

"Seni kim bu hale getirdi ?" Diye bağırdı Jennie. İğnenin ucunu biraz daha yaklaştırıp kızın tenine değdirdi. "Seni kim öldürmek istedi ?"

"Hangisini saymamı istersin ?" Dedi kız. Korkusuz gözleri Jennie'nin üzerindeydi. Jennie'de aynı şekilde ona bakıyordu. İğnenin ucunu derisine batırdığında kız geri çekilmeye çalıştı ama Jennie ensesindeki eline daha da sıkı tutarak buna engel oldu. "Sarang."

"Sarang" Dedi Jennie kafa sallarken. İğneyi kızın boynundan çıkardı. Seunghyun kolunu camdan içeri sokup kapıyı açmaya çalışıyordu. "Tamam Sarang. Onu nereden bulacağım ?"

Gossip: XWhere stories live. Discover now