Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Hyung kahveni getirdim." Dedi Jk elindeki Americanoyu Yoongi'ye uzattı.
"Teşekkürler Jungkook-shi"
Yoongi arkadaşının uzattığı kahveyi aldı. Gece saatleriydi. Saatine baktığında 22.47 olduğunu gördü.
"Bence toplantıya yarın devam edelim çünkü beynim kaldırmıyor." Dedi Yoongi. Bangtan ekibi yeni şarkıları için toplanmıştı. Her zaman yapım aşamasında toplanıp fikirlerini sunarlardı. Bu da o toplantılardan biriydi.
"Haklısın hyung aşırı yorulduk. Eve geçelim artık" diye destek verdi Tae.
Hepsi tek tek ayaklandı. Sırayla çıkıyorlardı. Yoongi telefonunu nereye koyduğunu unuttuğu için etrafa bakınmaya başladı.
Kahvesini masaya koyup çantasına bakacaktı ki işler biraz ters gitti. Sandalyesinde olan çantasına dönüp arkada kalan masaya bakmadan kahvesini koymaya çalışınca americanosu yerle buluşmuştu.
"Lanet olsun" deyip geri çekildi Yoongi.
"Hyung ne oldu." Diye sordu Hobi.
"Siz çıkın ben burayı temizleyip geleceğim."
"Kolay gelsin hyung." Deyip gülüşen bangtan ekibi odadan çıktı.
Yoongi'de eşyasını odada bırakıp temizlemek için paspas almaya gitti. Yolda Soya ile karşılaşıp ne aradığını söyledi. Soya ben hallederim dese de Yoongi istemedi.
Yoongi paspası ararken yapım ekibinin üst çalışanlarından Soya dökülen kahveyi temizlemesi için yapım asistanı olan Yuna'yı aradı.
Çıkmak üzere olan Yuna'yı masasında yakalayadı Soya.
"Yuna, Min Yoongi toplantı odasına kahve dökmüş temizleyip öyle çık."
"Benim işim dökülen kahveleri temizlemek değil."
"Maaşından kesinti olmasını istemezsin diye düşünüyorum."
"Sonunun geleceğini günü iple çekiyorum." Dedi Yuna kadının yüzüne karşı çekinmeden.
"Çok beklersin tatlım sana kolay gelsin"
Yuna bu kadından nefret ediyordu ama ekibin başı oydu. Dediğini yapmazsa parasından kesileceğini biliyordu. Aslında yine de yapmazdı ama en azından bu ay ki maaşına ihtiyacı vardı. Kardeşinin okul harcını yatırmalıydı.
Yoongi'den önce paspası bulmuş toplantı odasına geçmişti.
Bacaklarını hareket ettirecek hali yoktu ama işine devam etmek zorundaydı. Lanet etti hayatına.
Günde kaç kez lanet okuyuyordu. Belki binlerce kez. Elindeki paspas ile dökülen kahveyi temizledi.
Bir idol olması bunu yapmasını gerektirir mi diye düşündü. Yere kahve döken sinir bozucu bulduğu idolü kastetmişti. Ek iş olarak başladığı bu iş zamanla ilk işi olmuştu.
