Bölüm 14

247 29 16
                                    

İyi okumalar...

Bu hafta bir bölüm daha gelecek merak etmeyin ve yirminci bölümde hikayeyi bitirmeyi planlıyorum.

Sizleri seviyorum. Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınn.

 Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınn

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ne yapacaktı ki. Kötülüğe karşı gelmek o kadar kolay olmuyordu.

Soomi zehrini akıtıp gitmiş Yuna ise öylece dikilip kalmıştı kapıda. İlk kez böyle bir durumua düşmüştü ve övündüğü aklı şuan çalışmıyordu.

Babaannesinin bir sözü yankılandı beyninde. Mutluluk uzun süren bir şey değildir Yuna...

Uzun sürmemişti. Min Yoongi'nin verdiği şahane mutluluk bile baltalanabiliyordu.

Nasıl böyle bir hataya düştüm diye düşündü genç kız. Kendini ne kadar sıksada gözünden düşen bir damla yaşa engel olamadı. Soomi'nin şeytani gözlerinin üzerinde olduğunu bildiğinden eve girmek için hareketlendi. Ağladığını görmesini istemiyordu.

Aralık olan kapıyı daha da açarak içeri girdi ve ardından kapadı.

Babaannesi holde durmuş onu bekliyordu.

"Ne konuştun o küçük yılanla."

Ses Yuna'nın sıçramasına sebep oldu. Karanlık sebebiyle yaşlı kadını görmemişti.

"Neden gizlenip korkutuyorsun."

"Sana ne dedi? Kardeşini zehirlediği yetmiyor bir de seni ağlatıyor. Ne zaman bu kadar aptallaştı benim torunlarım. Nasıl izin veriyorsunuz ona"

Yuna öylece baktı. Ne zaman babaannesi destekleyici bir konuşma yapıp sırtını sıvazlayacak diye düşündü.

İlk kez bu kadar kimsesiz ve çaresiz hissetmişti.

Az önce kendinden yaşça küçük biri tarafından tehtid edilmiş ve kişisel haklarına büyük bir saldırı yemişti.

Şuan ihtiyacı olan şey azarlanmak değildi.

Tek kelime etmeden babaannesinin yanından ayrıldı. Öyle hızlı davrandı ki babaannesi arkasından "Yuna!" Diye delicesine bağırdı.

Yuna'nın umrunda olmadı. Her nefes alışında canı yanıyordu. Min Yoongi'nin yüzü ve içten gülümsemesi çıkmıyordu aklından. Gözyaşları serbest kalmıştı.

Hayatın gidişatına engel olmak zordu. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Kontrol etmeye çalışıyordu onu küçük bir ergen. Bu ona ağır geldi.

Babaannede ağlamaya başladı. Onları koruyamadığını düşündü. Dünyadaki herkes torunlarına zarar vermek istiyormuş gibi hissediyordu.

Soomi noktasında her ne olduysa el atması gerektiğini hissetti. Yuna'nın gözlerinde ilk kez ciddi anlamda bir çaresizlik görmüştü.

The Planet & Min YoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin