bölüm2: küçük(!) ceza

6.3K 287 181
                                    


lütfen satırlarda yorum yapın, merak ediyorum görüşlerinizi bu tatlı ve henüz küçük kitleli hikâyem benim için çok güzel ilerliyor umarım beğenirsiniz ✊🏻🤍

⭐️

"size birkaç hafta önce bahsettiğim gibi bu geziye katılmak isteyenler her sınıftan belirlediğim kişilere ismini yazdırmak zorunda. eğer eksik olursa bu benim ve öğretmen arkadaşların sorumluluğunda asla değil." kulaklarımı her anda uğuldatan sesin sahibi sınıfta duyuru yaparken beni daha da zor durumda bırakıyordu. gözlerim kapanıp birkaç saniye sonra açılıyor ve birkaç kelimede bir bu tekrar ediyordu.

yine ve yine kim taehyung olmanın verdiği cesurlukla bir şey karıştırmıştım ve bunun cezasını iyi çekiyordum.

ama bana göre bunda kesinlikle haklıydım.

"anlamayan var mı? eğer sorunuz varsa direkt sormaktan çekinmeyin. geziye giderken kuralları tek tek hatırlatmaya devam edeceğim ama yine de şu an aklınıza takılan bir yer varsa sorun." gözlerim beni her dokunuşunda yakan, âşık olduğum bedene kaydığında onun da gözleri sınıfta geziniyordu. gözleri bana takıldığında kıvrık dudakları tek yana kıvrılmış ve sivri diliyle dudaklarını hızlıca yalayıp tekrar gözlerini diğer kişilere çevirmişti.

jeon jungkook. başka kimden bahsedebilirdim?

bugün birkaç hafta önceden haber verdiği duyurunun şimdi netliğe kavuştuğunu söylemek için matematik öğretmeninden izin alıp anlatmaya başlamıştı.

matematik dersinden bile beni kurtarıyordu. ne şahane ama!

birkaç dakikadır sınıftaydı ve o dakikalardan sonra bu konuşmalar başlamıştı. klasik kuralları anlatacağına emindim. herkes de bunu düşündüğü için soru dahi sormak istememişti. ben ise o sırada kıvranmaktan başka bir şey yapamıyordum. lanet olası adam beni yine mahvetmek için elimden geleni ardına koymamıştı. en arka cam tarafında güzelim sıramda kıpırdanıp duruyordum.

hayır bu jungkook'u gördüğüm için değildi, tamam o da bir etkendi fakat şu an durum çok fazla farklıydı. düşüncelerimi bölen ultra yakışıklı, her gün dizlerimin üzerine her anlamda çöküp taptığım adam yine konuşup bir şey düşünüyormuş gibi durmuştu. üzerinde kıyafetler bedenine tam oturmamış. fazlasıyla bol ve salaş giyinmeye bayılıyordu. açık kahverengi tonlarında bol bir pantolon ve siyah, kendi bedeninden daha fazla büyük olan bir tişört giyiyordu. ayaklarına da siyah converse geçirmişti. ayrıca dikkatli baktığımda beyaz çoraplarını fark ediyordum. ayak bileklerini incecik gösteriyordu. baya salaş bir şekilde gelmişti.

"kim taehyung. burayı dinliyor musun?"

hafif dolu gözlerimle başımı iki yana salladığımda hemen karşımdaki tavşanıma baktım. çatık kaşlarla bana bakıyordu. sabahtan bana sinirli olduğu için şimdiki siniri de aynı gibi duruyordu.

"dinliyorum bay jeon. ne demiştiniz?"

"dinlediğini sanmıyorum. aklın nerelerde bilmiyorum fakat bu hâlinden çıkmanı tercih ediyorum çünkü kişilerin ismini alma görevi sende." ağzımı açıp itiraz edecekken bakışıyla birlikte pembe tonlarındaki dudaklarım geri kapanmıştı. herkes önüne dönerken ellerimi yumruk yaptım. bir yandan gözlerimi açık tutmakta zorlanıyorken bunları bilerek yapıyordu!

sabah üst sınıflardan olan jisung ile konuşmaya başlamıştık. bana sevgilisi minho ile ilgili bir şeyler sorarken -ilk yılları için kutlama yapmak istiyordu- ben de ona yardımcı olmak adına bir sürü şey söylemiştim. sonunda ise bana kocaman sarılıp saçlarımı uzun süre karıştıp sevmişti ve yanağından öpücük almıştı. tabii o anları jungkook, odasından saniye saniye izlediğini ben bilmiyordum. odasına öpücük almak için gittiğim sırada kapıyı kilitleyip bana yumuşak değil de sert bir öpücük vermişti. ondan sonra ise dar okul pantolonumu kolaylıkla sıyırıp beni masaya yaslamıştı. ne olduğunu asla anlamamıştım. ne oldu diye soramamıştım bile. boğazımdan tuttuğu gibi dudaklarıma yapışmış ve kıskanç sesiyle kulaklarıma bir şekilde fısıldamıştı. fazla kıskançtı. zil çaldığında bile beni yollamamış derse birkaç dakika geç kalmamı sağlamıştı. geç kalmamı sağlayan en önemli etken ise sıkı deliğim içinde olan titreşimli oyuncaktı. bununla iki ders boyunca kalmamı, eğer yapmazsam daha da uzayacağını söylemişti.

guidanceWhere stories live. Discover now