Keyifli okumalar dilerim!
🐬
Gökhan Türkmen, Aşk
5. ADAMIN GÖĞÜNDEN KADININ YERİNE DÜŞEN YILDIRIM
Hani olur ya bazen, bir köpeğin ekmek yediği kapıdan kovulduğu gibi, kuyruğunu kısarsın, arkana baka baka gidersin kalmak istediğin yerden. Seni bir insan değil, bir hayat, bir ömür kovuyorsa o insandan, arkana bakmak neyi değiştirir?
Emre'nin göğünden benim yerime düşen yıldırım tüm göğsümü ateşe verdiğinde ben, dudaklarım onun dudaklarında, bir ömrü belki de sakat geçirecek olan ruhuma koltuk değneği bulmuş gibi hissediyordum.
Onu öpmüştüm. Bu olmuştu. Beni öpmüştü. Bu olmuştu.
Hayat sana son oyununu oynamadan hemen öncesinde, seni kazandığına inandırırdı. Bir zar atmıştım, olmuştu, kazanmıştım. Hayat elinde son bir zar tutarken gülümsüyordu, o gülümseme koca bir sırıtışa döndüğünde, nerede ve ne durumda olacağımı o an için ben de bilmiyordum.
O dönme dolaptan indiğimiz anı hatırlıyorum. Sessizlik, dudaklarımızın birbirine yaslıyken ettiği bir yemindi, şimdi dudaklarımız ayrıydı ama kelimelerimiz o yemine sonsuz sadakat gösteriyordu.
O dönme dolaptan yere çakılarak değil, sırtıma bu gece takıldığını hissettiğim kanatlarla inmiştim.
Arabada konuşmamıştık, yol boyunca avuçlarımın içinde binmediğimiz oyuncakların jetonlarını tutmuştum. Tüm jetonları harcayabilirdim o gece orada, onunla o dönme dolabın üzerinde kalmak için. Belki bir ömrü onunla o dönme dolapta, o küçük, güvensiz ama güvende hissettiğim kabinin içinde geçirmek için.
Arabası evimin önünde durduğunda, emniyet kemerimi çözdüğümde, jetonları sıkıca tutarak ona bakmadan arabanın kapısını açtığımda, yeminimiz devam edecek ve Emre susmaya devam edecek sanmıştım ama bana, "Sabah kahveni alırım," demişti. "Sen gelene kadar soya sütü bitiyor, yetişemediğin için istediğin kahveyi içemiyorsun, sıcak kalması için atkımı kartonun etrafına sararım." Ona baktığımdaysa, "İnek sütü sana dokunmuyor muydu?" diye sormuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANGINDA EN SON KÜLLER ÖLÜR
RomanceParmaklarım küllerinde dolaştı. Sonra birden yağmur bastırdı. Gülümsedim ve beni izledi. Sustu ve onu dinledim. Sessizliği bile güzeldi. "Çünkü Leyla, çünkü iki gözüm, yangında en son küller ölür."