Unseen Immortal Of Three Hundred Years [BL]

Bölüm 5: Hua Sekti

ARC II: CHUNFAN ŞEHRİ

Elbette Wu Xingxue oradan ayrılamadı.

Birincisi, çoktan burada olduklarına göre bu kadar aceleyle ayrılmak ayıp olurdu. İkincisi, gidecek başka bir yeri yoktu.

İskelede biraz bekledikten sonra iki öğrenci onları görüp yanlarına geldi.

Wu Xingxue, kılıçlarındaki gümüş püskülleri ve pembe yeşimin üstündeki şeftali çiçeği oymasını gördü. Ayrıca bellerindeki yeşim jetonlara "Hua" kelimesi kazınmıştı. Belli ki bu iki genç Hua Sekti'nin öğrencisiydi. Limanın ve şehir kapısının korunmasından sorumlu olduklarına göre oldukça güçlü bir sekt olması gerekiyordu.

Ç/N: (1) Bu jeton denilen şeyler kişinin kimliği gibi bir şey, sekte girip çıkarken falan da işe yarıyor. (2) Hua; Çiçek

"Merhaba, şehre mi girmek istiyorsunuz?" İki öğrenci kibarca eğilerek onları selamladı, "Son zamanlarda buralarda epeyce olaylar oluyor, bu yüzden şehre girip çıkmak biraz katılaştı. Bizi kaba veya saldırgan buluyorsanız, lütfen anlayışla karşılayın."

Şüpheyle Ning Huaishan ve Tek Kol'a baktılar, "Bu ikisi... kendilerini iyi hissetmiyorlar mı?"

Şüphelenmeleri şaşırtıcı değildi. İkisi de tekneden indikten sonra mide bulantısı ve kusma yaşıyorlardı, bunlar tam bir iblisin vereceği tepkilerdi.

Her ikisi de normal görünen Wu Xingxue ve Xiao Fuxuan olmasaydı, bu iki öğrenci çoktan kılıçlarını çekmiş olurlardı.

Ning Huaishan açıklamaya zahmet etmek istemedi. Ellerini birbirine kenetleyerek parmak uçlarını bıçak gibi keskinleştirdi ve saldırmaya hazırlandı.

Wu Xingxue onu hemen geri çekti ve cevapladı, "Onları deniz tuttu."

"Oh..." Öğrenciler bambu tekneye bir kez daha baktıktan sonra ikisinden biri tekrar şüpheyle, "Nereden geliyorsunuz?" diye sordu.

Ning Huaishan, Chengzhu'su onun hareket etmesine izin vermediğinden yalnızca dudaklarını yalayıp, "Ebedi Deniz'deki Hışırtı Kanalı'ndan." diye cevap vermekle yetindi.

"Ah, deniz tutmasına şaşmamalı. Dün gece orada epey bir fırtına vardı, tekneyle seyahat etmek gerçekten zor olmuştur."

Bu sefer iki öğrenci de onlara inandı.

Daha sonra Xiao Fuxuan'ı incelemeye başladılar. Ama onlar daha konuşamadan Ning Huaishan geveze ağzını açtı, "O benim Cheng... Gongzi'mın* kuklası."

Ç/N: Genç Efendi.

Xiao Fuxuan: "..."

Wu Xingxue, Ning Huaishan'ın ağzı bizimleyken tüm şehir bizi birkaç gün içinde tanıyacak, diye düşündü.

Ancak bir kuklaya sahip olmak çok şaşırtıcı değildi, hatta yetiştiriciler arasında yaygındı. Özellikle dünya gitgide daha kaotik bir hâl alırken genç bir efendinin koruma olarak kukla getirmesi normaldi. Kuklanın kendisi herhangi bir şüpheyi hak etmiyordu.

Sadece bu kuklanın boyu, görünüşü ve mizacı çok hayret vericiydi; yeterince dikkat çekici görünüyordu ve bu da iki öğrencinin birbirleriyle fısıldaşmasına neden oldu...

Yetiştirilme tarzlarından dolayı Xiao Fuxuan'a fazla bakmadılar. Ama ayrılırken Wu Xingxue onların konuşmalarını duydu.

"O kuklayı daha önce bir yerde görmüş müydük? Neden sanki onu tanıyormuşum gibi hissediyorum?"

"Hmm, şu Cheng Gongzi'da öyle..."

***

Sadece Wu Xingxue ve Xiao Fuxuan Chunfan Şehri'ne girebilmişlerdi.