beş

3.1K 396 510
                                    

sınır kırk bes oy kırk bes yorum

----

Uzun süredir sohbet ediyor ve vakit geçiriyordunuz.

Suguru'nun minik Sibirya kurdunun tüm bakımlarını tamamlamıştın ve veteriner kliniğinin pek uzağında olmayan bir kafeye gelmiştiniz. Birer kahve alarak başladığınız bu sohbette sıcacık kahveler yarısına kadar bitirilmiş, soğumuş ve önünüzdeki çörekler yarılanmıştı.

İtiraf etmek gerekirse Suguru, sohbet etmesi çok keyifli bir adamdı.

"Anlayacağın üzere Milk gayet sağlıklı. Bütün tetkik ve tahlillerini yaptım, tüylerini birazcık kısalttık ve tırnaklarını da kestik. Kendisi de rahatlamış görünüyor zaten." Gülümseyerek yandaki köpeğe baktın. "Gönderdiğin fotoğrafta epey sinirli görünüyordu ama uysal bir köpecik."

"Yüz ifadesi öyle. Kendisi çok uyumludur." Suguru, önündeki kahve dolu karton bardağı daha sıkı kavradı. "Ee?"

"Ne ee?"

"Sen neler yapıyorsun?"

"Ben mi?" Düşünceli bir mırıltı çıkarıp kahveni yudumladın. "Boş zamanlarımda gibi mi? Ne olarak ne yapıyorum yani?"

"Evet evet. Hobi, fobi gibi şeyler." Suguru'nun çekik gözleri daha çok kısıldı. "Yani yanlış anlama. Annem ya da babam herhangi bir soru yöneltirse birbirimiz hakkında fikir sahibi olmalıyız, biliyorsun. Aksi takdirde yeterince iyi bir rol sergileyemeyeceğiz."

"Zaten soru sormayacaklarını söyledin."

"Bunu asla bilemem."

"Pekâlâ.." Parmaklarını masaya vurarak ritim tutmaya başladın. "Müzik dinlerim. Müzik dinlemeyi severim cidden. Ders tekrarları yapıyorum bazen çünkü unutabiliyorum. Film, dizi falan izlemeyi, boyama yapmayı da seviyorum. Evimde özel bir oda var bunun için."

"Çok iyi! Gerçekten güzel."

"Sen?"

"Ben... Boş vaktim oldukça yeni dövme motifleri üstünde çalışıyorum, ben de müzik dinliyorum genelde klasik müzik." Öteki şeyleri düşünmeye başladı. "Ve yemek yapmak benim için büyük bir zevk. Yeni tarifler deniyorum."

"Oh, mükemmel." Gülümsedin, kahveni tekrar yudumladın. "Rol sonrası olaysız dağılmayacak olsaydık bana da yemek yapmanı isterdim."

"Yaparım, sonra dağılırız öyleyse." Suguru güldü ve sana bakmaya devam etti. Çekik gözleri o kadar güzel görünüyordu ki, sen de kendi gözlerini onunkilerden çekemiyordun.

"Saçların çok güzel!" dedin cıvıl cıvıl bir tavırla. "Bana hangi ürünleri kullandığını söylemelisin."

"Özel bir şey yapmıyorum ki. Şampuan ve saç kremi."

"Tamam ama hangisi?"

"Söylerim sonra. Ne bileyim kızım ben? Rastgele bir şeyler işte. Elime ne geliyorsa o.."

"Kızım demezsek." dedin gözlerini kısarak. "Sevinirim."

"Pardon."

[✓] Fake DateWhere stories live. Discover now