Fire and rose | Sope

Baba

17 yıl önce 

Seokjin

Çalışma odasından çıktığımda öfkeli bir şekilde hızlı adımlarla odama yürüdüm.Bir hışımla kapıyı açıp içeri girdim ve kendimi yatağıma attım.

Yan yattığım yatağımda bacaklarımı kendime çekerek kollarımı etrafına sardım.Kafamın içinde babamdan defalarca kez duyduğum cümleler yankılanıyordu.

"Hoseok gibi bir çocuk ol.O hem akıllı hem de yetenekli."

"Piyano çalmak istemiyor muydun?Daha doğru notaya basamıyorsun,bir de gün geldiğinde ülke yöneteceğini söylüyorsun."

"Beceriksiz."

"Hoseok seninle arkadaşlık ettiği için şanslısın."

Akan yaşlarımı silip gözlerimi kapattım ve kendimi uykuya bıraktım.

5 gün sonra

Sabah gözlerimi yüzümde hissettiğim minik ellerle açtım.Yoongi yanıma oturmuş gülüyordu.Tombul yanaklarını şişirince gülümseyerek saçlarını karıştırdım ve yanağına bir öpücük kondurdum.

O kadar sevimliydi ki.

"Sokciinn kaallkk."

Küçük elleriyle kolumu tutup olan gücüyle beni çektiğinde yatakta doğruldum.

"Ne oldu?"

"Babam geldii."

Gözlerimi ovuşturup kafamı salladım.

"Tamam geliyorum."

Gülümseyerek yataktan indi ve kapıya koştu.Kolunu tutup açmaya çalıştı fakat yapamadı.Minik yumruklarıyla kapıya vurmaya başladı.

"Açar mısınıızz?"

Muhafızlardan biri kapıyı açtığında koşarak çıktı.Gülerek ayağa kalktım.Hızlı bir şekilde üzerimi değiştirip elimi yüzümü yıkadım.Odamdan çıkıp büyük salona yürüdüm.Kapı açıldığında içeri girmemle babamı ve annemi masada otururken gördüm.

Yoongi yine öğrendiği yeni bir şeyleri anlatıyordu.Babam keyifle onu dinlerken annemin yanına oturdum.Gülümseyerek bir kolunu omzumdan geçirerek sarıldı.

"Günaydın oğlum."

Gülümsedim.

"Günaydın anne."

Saçlarımı düzeltip güldüğünde onun ne kadar güzel olduğunu bir daha anlamıştım.Kusursuz bir kraliçeydi,aynı zamanda da iyi bir anne.

"Bu saate kadar uyudun mu?"

Babamın sorduğu soruyla gülümsememi durdurup önüme döndüm.

"Evet."

Görmesem de kaşlarının çatıldığını biliyordum.Yoongi konuşmaya devam ettiğinde yemeğe başladık.Hızlıca bir şeyler yiyerek masadan kalktım ve selam verdim.Büyük salondan çıkacakken seslendi.

"Çalışma odasına git,geliyorum."

Kafamı sallayıp büyük salondan çıktım.Merdivenleri adımlayarak koridorda yürüdüm.En sondaki odaya girdim ve beklemeye başladım.

Neden buraya gelmemi istedi?Benimle ne konuşacaktı ki?

Kısa bir süre sonra babam içeri girdi.Piyanoyu işaret ettiğinde tabureye oturdum.Önümdeki nota yazılı parşömenleri alarak bir kenara koydu.