56.Bölüm-Değer

88.4K 5.6K 7.2K
                                    

******

"Benim oğlanın da hiç ayarı yok maşallah."

Başımı omzuma doğru eğip dirseğimin altındaki bavulla birlikte arkama döndüğümde bakışlarım Barış'ın üzerinde duraksamıştı.

"Daha yeni mi anladın anne?"

Hareketli bandın üzerinde dönüp duran bavullardan bir an olsun gözünü ayırmıyordu.

Malum, tatilde ekstra iki bavul daha doldurduğumuz için tanıması biraz zor olabilirdi.

Annemin homurtuları kulağıma dolarken dişlerinin arasından pek de sevecen olmayan bir tınıda solumuştu.

"Konuşturma beni şimdi babanın yanında Dila."

"İyi ki konuşmadın anneciğim, teşekkürler."

Bunu söylerken babamla karşılıklı koltuklarda oturmasa iyi kadındı aslında.

Hemen sonrasında telefondan gelen hışırtılar pek de hayra alamet değildi tabi. Belli ki babamı tetiklemiş, telefonun ucundan Barış'a yumruk atmak isteyeceği kıvama getirmişti.

"Ay tamam Vahap, otur oturduğun yerde. Ne var sanki alt tarafı doğum gününü kutladı kızın."

Sende yani baba...

Ne yaptı sanki? Canlı yayında onca insanın içinde öptü mü? Röportaj boyunca kızına mı yürüdü? Abartmaya ne gerek var canım?

"Anne?"

Tereddütle seslendiğimde babamın bir dilaltı daha almak zorunda kalıp kalmadığını algılamaya çalışıyordum.

Niye yapıyorsun be sevgili babam?

Annem rahat bir nefes verdiğinde babamı yatıştırıp yerine oturduğunu anlamıştım.

"Dila, neredesin sen şimdi kızım?"

Tekil konuşmaca.

Aynen, Barış yanımda değilmiş gibi.

Aynen, tek başıma tatile gelmişim gibi.

Aynen, tüm gece Barış'la se-

Susalım en iyisi.

"Havaalanındayız anne, eve geçeceğiz bavulları alıp."

Ben de yürek yemiştim tabi. Annemin benimle hoparlörde konuşmadığını var sayıyordum.

Barış nihayet bavulları almayı başarmış, peşinden sürüklediği çantalarla yanıma ulaştığında kaşlarıyla telefonumu işaret etmişti.

"Zeliş Teyze mi?"

Evet, kaynanam. Aramız çok iyi bu aralar.

Gözlerimi yumup sessiz bir onay gönderdiğimde annemin de Barış'ın sesini duyduğunu anlamıştım.

Kulağıma dolan hışırtılar Zeliş'in lokasyon değişikliğine gittiğini gösteriyordu. Bu yaştan sonra kadına kocasıyla köşe kapmaca oynatıyorduk. Yazıklar olsundu.

Barış benden aldığı onayın ardından elini öne doğru savurmuş, ben de telefonu kulağımdan ayırıp konuşmayı hoparlöre almıştım.

"Zelişim."

"Oğlum?"

Özelse ben çıkayım.

Barış sesini daha iyi duyurabilmek için telefona doğru eğildiğinde ben de kolumu biraz daha yukarı kaldırmıştım.

Şimdi golcümüz senin yüzünden fıtık oldu falan diye beddua yemek istemezdim durduk yere.

"Anneler günün kutlu olsun sultanım. İyi ki varsın."

SAHTE DOKUZWhere stories live. Discover now