♪ Ane Brun - Big In Japan
Bu şarkı... Çok anlamı var benim için ya, çok naif bir şarkı gerçekten. Muhtemelen duymamışsınızdır, kesinlikle dinleyin <3
İyi okumalar gece kuşlarıı <33
---
Elini daha sıkı kavradı elleri. "Lütfen beni bırakma, lütfen..." Yanağından süzülen yaşlardan biri eline değdi Five' ın. Aurora elini kendinden ayırarak dudağını değirdi eline, kısa bir süre öptükten sonra tekrar yüzüne yasladı.
"Her şeyini kaybetsen yaşamak ister miydin?" İki yana salladı başını, "Ben istemem," Söylediklerine kendisi de şaşırıyordu, içinden geçenlerin bunlar olduğunu o da bilmiyordu sanki.
"Lütfen ölme Five, özür dilerim," dedi titreyen sesiyle, yavlardı. "Çok özür dilerim, lütfen beni yalnız bırakma, ben tek başıma kalmaktan çok korkuyorum. Çünkü toparlanma umudum tükenecek artık, gerçekten dalsız kalacağım," Uyanmasını bekledi sanki. Tekrar yanında olmasını bekledi. Solgun suratı hala güzel gözüküyordu gözüne,
"İntikamını, intikamınızı onlardan alamam tek başıma, gücüm yetmez." Elini indirdi, parmaklarını açarak baktı eline. Uzun parmaklarının üstündeki kesilmiş tırnaklarına baktı, damarları belirgin olan elinin üstüne. Başparmağıyla elinin üstünü okşadı.
"Bu hayattan nefret ediyorum," Tekrar tuttu elini iki eliyle, ellerinin arasından görünen eline ufak bir öpücük daha bıraktıktan sonra sandalyede arkasına yaslandı. Elini sıkıca tutuyordu. Yüzünü uzun uzun inceledi, unutmamak üzere ezberledi her bir noktasını sanki.
Hala neden yanakları ıslanıyordu o da bilmiyordu. Five' ı böyle görmek içinin burkulmasına sebep oluyordu. Yarasına baktı,
"Özür dilerim, sevdiğim herkese zarar veriyorum,"
🎨
Aurora uyuyakalmıştı başında, ağlamaktan içi geçmiş olmalıydı, ayrıca hala günlerdir uykusuzdu. Hala elleri elini tutuyordu, bacağının üstündeydi. Arkasına yaslanmıştı, kafası sağ omzuna düşmüştü. Garip bir şekilde 4-5 saat civarında uyuyabilmişti aralıksız, diğer günlere nazaran.
Diğerleri de uyuyordu, saat sabah 5 civarlarındaydı. Five karnındaki sızıyla gözlerini araladı, nerede olduğunu anlamadı. Doğrulmaya çalıştığında karnındaki ağrı katlandı, yüzünün buruşmasına sebep oldu. Etrafına bakındı, revirde olduğunu anladı ki yanında uyuyanı gördü, ardından tuttuğu elini. Kaşlarının çatılmasına engel olamadı. Göğsünün altındaki yaraya baktı, sonra tekrar eline.
O uyuyan Aurora' ya bakarken şaşkınlıkla, Aurora kabus görüyordu, kaşları hafif çatılmıştı. Kabusun sonunda bir anda uyandığında Five gözlerini kapattı hızlıca. Aurora derin nefesler alıp veriyordu, yutkundu ve Five' a baktı. Hala uyuyordu, sandalyede oturuşunu dikleştirdi. Five' ın elini sıkıca kavradı gene.
"Uyan artık," dedi sessizce. Gözleri tekrar sadece yüzünde dolaştı. Five kendini tutamayarak parmağını oynattığında Aurora' nın gözleri büyüdü, eline baktı. Five gözlerini hafif kırpıştırmaya başladığında bunu fark ederek hızlıca ellerini geri çekti, Five' ın eli yatağa düştü. Five az önceki yaşadıklarını tekrar yapmaya çalıştı, şaşırmış gibi davrandı. Aurora' yı görünce kaşlarını çattı, gözleri kıpkırmızıydı.
"Aurora?" Aurora gülümsedi, ayağı kalktı.
"Bekle geliyorum," Kapıya yöneldi ve dışarı çıktı. Five şaşkınlıkla baktı arkasından. Aurora merdivenleri en hızlı şekilde indi. Zemin kata indiğinde mutfağa koştu, içeri girdi,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Aurora Pride• The Umbrella Academy - 0 Numara'nın Laneti
FanfictionYaşadığı yerin en parlak sanatçılarından biri olan Aurora, yaşamın zorluklarına rağmen kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan ve durabilen güçlü biridir. Pek güzel geçmeyen bir günün ardından yaşadıklarına adapte olmakta çok zorlanır, kafası oldukç...