student apartment

8

selam. 🫶🏻
lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. yorum sayısı az geliyor ve bu beni üzüyor. yazma hevesim kaçıyor. lütfen yorum yapar mısınız? 2-3 yorum da olsa yapın lütfen.

💓

"Demek benimle yaşıt bir kız kardeşin var. Ne kadar güzel." deyip gülümsedi.

Chaeyoung'la sohbeti bayağı ilerletmiştik. Taehyunglar hâlâ daha gelmemişti. Onları bekliyoruz derken süre bayağı geçmişti. Bu sayede Chaeyoung'u güzelce tanımış oldum.

"Ah abi sonunda! Hiç gelmeyeceksiniz sandık. Aradığımdan yana ne kadar vakit geçti, haberin var mı?"

Chaeyoung'un konuşmasından sonra kafamı arkama çevirdim. Evet, gelmişlerdi. Bayağı uzun sürmüştü gerçi ama şu anda bunu konuşmayacağım. Gülümseyip ayağa kalktım. "Merhaba." deyip elimi kaldırdım. Taehyung yanıma gelip bana sarıldı. "Hoş geldin, Jimin. Sonunda yalnız kalmayacağım ha?" deyip güldü. Dediği şeye gülerken sarılmasına karşılık verdim. Sanki kırk yıldır arkadaşmışız gibi sarıldık. Benden ayrıldığında eliyle arkadaşlarını gösterdi. "Seni yeni komşularınla tanıştırayım."

Chaeyoung'un abi dediği kişiden başlayıp sırasıyla isimlerini söyledi. "Bu Jungkook, Chaeyoung'un abisi. Yanındaki Namjoon ve Jisoo, onlar sevgililer. İkisinin yanındakiler de Yoongi ve Hoseok." Hepsi sevecen bir gülümseme ile yüzüme bakıp el salladılar. Biri hariç. Jungkook. O bana pek iyi bakmıyordu. Biraz kıskanç gibiydi?

Chaeyoung bunu fark ettiğinde şirince gülümsedi ve Jungkook'un yanına yaklaştı. Karnına dirsek atıp ağzından konuştu. "Abi gülümsesene. Niye tip tip bakıyorsun çocuğa?" Bir yandan da bana gülümsemekle meşguldü. Elimi 'sorun yok' dercesine salladım. "Önemli değil, Chaeyoung. Daha yeni geldim sonuçta. Böyle yaklaşması gayet normal." deyip gülümsedim.

Jungkook'un bakışları değişmezken Chaeyoung'a döndü. "Vay, ne bu samimilik abiciğim? Hemene kaynaşmışsınız bakıyorum da." Bana döndü ve gözlerini kısarak baktı. "Sen de gülmesene lan kardeşime. Hayırdır?"

Şimdi tip tip bakma sırası bendeydi. Biraz... değişik yaklaşmıştı sanki? Oysaki hiçbir şey dememiştim. Ayrıca Chaeyoung ile kaynaşmamız gayet normaldi çünkü ben geldiğimde burada olan tek kişi oydu. Bu yüzden onunla samimi olmam gayet normaldi. Fazla tepki vermesini anlamamıştım.

Adının Jisoo olduğunu hatırladığım siyah saçlı kız kahkaha attı ve Jungkook'un yanına geldi. Kolunu omzuna atıp sıktı ve gülümsemesini genişletti. "Ha ha ne kadar şakacı bir arkadaşımız var. Jungkook'cuğum, Jimin daha yeni geldi. Bi' sakin olsan mı diyorum?" dedi. Bunu söylerken sesinde uyarı vardı.

Herkes aynı şeyi söyleyince sert bakışları gevşedi ve yanıma yaklaştı. Elini uzattı. Uzattığı eline baktım. İçinde bir şey mi saklıyordu acaba? Ne yapacağı belli olmazdı bu çocuğun. Sıkıp sıkmama konusunda kararsız kalmıştım.

Eli hâlâ havada iken yüzüme bakıyordu. Sonunda elini sıktığımda gülümsedi. "Kardeşime yaklaşma." deyip gülümsemesini soldurdu ve Chaeyoung'un omzuna kolunu atıp apartmana sürükledi. Chaeyoung kafasını bana çevirmeye çalışsa da buna izin vermedi ve kafasını sıktı. Evet, bildiğiniz sıktı. Gözden kaybolduklarında çevreme baktım. Az önce olanlara anlam verememiştim.

Yanımda duran Hoseok kolunu omzuma atıp gülümsedi. "Jungkook'a bakma sen. O kardeşine karşı fazla korumacıdır. Biz hariç Chaeyoung'un etrafındaki herkese böyle davranır. Zamanla sana olan tavrı değişecektir."

Kafamı sallamaktan başka bir şey yapamamıştım. Jungkook'un, Chaeyoung'a fazla değer verdiği belliydi. Kardeşiydi neticesinde ama yeni gelen birine bu denli sert yaklaşması pek hoş bir şey değildi. Yine de ilk günkü şeyine verip gülümsedim. Hoseok'un da dediği gibi zamanla değişecekti bana olan tavrı. Alışacaktık birbirimize.

"Sonunda evinizin yolunu bulmuşsunuz yavrularım." Apartmandan yaşlı bir teyze çıkmıştı. Bu Chaeyoung'un bahsettiği Nora teyze olmalıydı. Yaşını almış birine göre fazla enerjikti. Gülümsedim. Tatlı gelmişti gözüme.

"Sen kimsin?" diyerek yüzüme sorgulayıcı bir bakış attı. Yine mi aynı şeyi yaşayacağım diye geçirdim içimden. Taehyung, Nora teyzenin yanına gidip başına küçük bir öpücük kondurdu. "Nora teyze bu Jimin. Hani sana bahsetmiştim ya. Bir ev arkadaşım olacak, yakında gelecek diye. İşte o kişi Jimin. Bugün geldi. Artık burada yaşayacak." Nora teyze anladığını belirtircesine kafasını salladı. "Ha bu o Jimin. Ben de kim diyorum bu yakışıklı. İyiymiş ha." deyip güldü. İltifatı karşısında gülümserken konuşmasına devam etti. "Hoş geldin, canım." Gülümsedim. "Hoş buldum, Nora teyze." Yanına yaklaşıp elini öptüm ve saygıyla eğildim. Eğilmemi söylediğinde eğildim ve başıma küçük bir öpücük kondurdu. "Bizde gelenler böyle karşılanır. Yeni evine hoş geldin, Jimin. Umarım güzel vakitler geçiririz." Gülümsedim. "Umarım."

Nora teyze etrafına bakındığında Jungkook ve Chaeyoung'un yokluğunu fark etmişti. "Jungkook ve Chaeyoung nerede?"

Yoongi gülüp bana baktı. "Jungkook kudurdu yine. Chaeyoung'u alıp yukarı çıktı."

Nora teyze elini başına koydu. "Bu çocuğun kıskançlıkları beni öldürecek. İyi ki bizden kıskanmıyor Chaeyoung'u." Namjoon güldü. "O evreyi çoktan atlattı. Umarım Jimin evresini de atlatır. Tabii Jimin'e gına gelmeden." deyip bana baktı. Gülümsemekle yetindim. Söylecek bir şeyim yoktu.

Taehyung omzuma dokundu. "Jimin biz çıkalım. Sen rahatça yerleş. Kuzenin eşyalarını getirdi mi?" Kafamı olumsuzca salladım. "Hayır birkaç gün sonra geleceğini söyledi. Şu anlık bu kadar eşyam var." Kafasını salladı. "Tamam, ben sana yardım edeyim yukarda. Sonra da akşam yemeği için aşağıya ineriz." Kafamı salladım ve onu takip ettim.