BÖLÜM 40: "KAÇ DEFA"

426 32 26
                                    

Şarkı; Conan Gray, Family Line.

Bol bol Can ile Mineli bölüm istediniz, buyurun bölüme öyleyse. 

Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Ayrıca 20 bin olmuşuz. 20 bin kez teşekkür ederim, iyi ki buradasınız, iyi ki buradayız. Sizi seviyorum!

 Sizi seviyorum!

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bir insan kaç defa yeniden başlamayı deneyebilirdi? Bir insan kaçıncı defa düştüğü yerden kalkamazdı? Kaçıncı defa da durmak gerekirdi?Bir insan kaç darbeyle yıkılırdı?Bir insan kaç yakınını kaybedince yaşamaktan vazgeçerdi?Yaşamak için, bir nefes...

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Bir insan kaç defa yeniden başlamayı deneyebilirdi? Bir insan kaçıncı defa düştüğü yerden kalkamazdı? Kaçıncı defa da durmak gerekirdi?
Bir insan kaç darbeyle yıkılırdı?
Bir insan kaç yakınını kaybedince yaşamaktan vazgeçerdi?
Yaşamak için, bir nefes daha fazla solumak için bunca mücadeleye gerek var mıydı?
Ne için? Kim içindi bu çabamız?
Bizi ölmekten alıkoyan neydi?

Artık başka bir ülkedeydik, bir zamanlar başka ülkeye kaçma hayali kurardım. Beni hiç kimsenin tanımadığı, yeni bir yere taşınmak ve yeni başlangıçlar yapmak. Ama o zaman fark etmiştim, ben benden ayrılmıyordu ki. Aynı bedenle gelecektim, aynı düşüncelerle. Önemli olan zihnimin yeni bir başlangıç yapmasıydı. Öteki türlü yeni ülkelere gitmenin hiçbir anlamı yoktu benim için. Tam şu an olduğu gibi. 

Etrafımda insanlar koşturuyordu, bilmediğim dillerde konuşuyorlardı, beni tanımıyorlardı, ben de onları tanımıyordum. Yıllar önce hayalini ettiğim ortam karşımda duruyordu şu an ama ben mutlu değildim. 

Gözüm havaalanındaki büyük saate çarptı? Sahi Türkiye ile ne kadarlık bir saat farkı vardı? İspanya'ya iner inmez Can'a soracağım ilk sorunun bu olacağını ben de tahmin etmezdim.

Çıkışa doğru ilerlerken "Türkiye ile İspanya ile kaç saat fark var?" dedim.

Kaşlarını çattı, şaşırmıştı bu soruma. "Çok yok" dedi. "Bir saat fark var, İspanya bir saat daha geride."

Anladığımı belli edercesine kafamı salladım. 

Düşünmem gereken şeyler dışında her şeyi düşünüyordum. Diğer türlü ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Gerçi şu anda da bilmiyordum. Sadece Can'ı takip ediyordum. 

GİRİFTWhere stories live. Discover now