BÖLÜM 44: "YANGIN YERİ"

565 22 47
                                    

Merhaba, satır arası oy ve yorum atmayı unutmayın lütfen. Ben buralardayım.

LÜTFEN AMA LÜTFEN BÖLÜM SONUNDA YAPTIĞIM AÇIKLAMAYI OKUYUN, KEYİFLİ OKUMALAR!

ŞARKI; PERA, SENSİZ BEN

İntikam, üzüntünün önüne geçer, yürek bir kere intikam ateşiyle kavruldu mu kim durdurabilir onu?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

İntikam, üzüntünün önüne geçer, yürek bir kere intikam ateşiyle kavruldu mu kim durdurabilir onu?

Yakacaktım onları.

Diri diri yanacaklardı.

İşledikleri her günahın bedelini, uzuvlarının her santimine değen ateşle hissedeceklerdi.

Acıdan dolayı bağıracaklardı, her bağırdıklarında boğazlarından midelerine ateş inecekti.

Bedenleri eriyecekti, onlar bunu hissedecekti.

En sonunda ise geriye külleri bile kalmayacaktı.

Ben o pis işlerimin olduğu, bilgi götürmek için başka adamlara cilve yaptığım, sayısız tacize uğradığım, istemediğim şeylere bile katlanmak zorunda olduğum hayatı geride bıraktığımı düşünmüştüm halbuki.

Sadece bedenimin ayakta olduğu, duyguları çekilmiş, ruhu solmuş, başkalarına hizmet eden ve tek amacı onları memnun etmek olan kızı öldürüp yeniden her şeye rağmen savaşan bir kızı dirilttiğimi düşünüp kendi çapımda iyi biri olmaya çalışırken, tüm geçmişi yakmaya çalışırken onlar yeniden canlandırmıştı.

Sürekli ama sürekli üstüme geldiler.

Elimdeki her şeyi teker teker aldılar.

Annemi,

Mustafa amcamı,

Ayşe teyzemi

Bebeğimi,

hatta neredeyse Uygar'ı.

Ben bunların hiçbirinin olmasını istemedim, hepimizin kendi yolunda ilerlemesini istedim sadece.

Tanrı kendini ne zaman gösterirdi?

Bir kere kötü yolu seçen insanlar bu yolu değiştirmeye karar verdikleri zaman buna izin verilmemeli miydi?

Önce cehenneme gidip sonra cennete gidecek insanlar gibi bu dünyada da mı üzerimizde bir damga ile gezmeli miydik?

Ya da benim suçumun günahını neden masum bir bebek ve niceleri ödemişti?

Yine de Tanrı yanımda bunu biliyorum, bunu hissediyorum.

Bugün Azrail olma görevini ben üstlenecektim.

Can, telefonu kapatınca arkasını döndü ve göz göze geldik.

"Ufuk ve Funda nerede?" diye sordum.

GİRİFTWhere stories live. Discover now