30

324 39 4
                                    


Meva yazıyor...

Mahru uyanık mısın?

Tabi canım buyurun, emrinize amadeyim efendim.

Nasılsın?

Çok şükür, tatilimin tadını çıkarıyorum. Üniversite yollarında harap oldum.

Ne güzel en azından okuyorsun.

Okumak hakkında fikrin hâlâ değişmedi mi?

Durumumu biliyorsu. Neden, nasıl okuyayım ki?

Öyle deme...

Hem herkes okumak zorunda da değil zaten.

Sen dediğim gibi nakışların için bir hesap aç tanıt. Bak ben nasıl satıyorum onları.

Sen maliye falan okuman lazımdı :)

Ahwhahwhs elimden gelmeyen çok az şey var 💃🎉🎉

Mahru...

Anlatmak istiyorum.

Buyur kuzumm.

Babaannem beni yanına aldı. Amcam da onunla yaşıyordu. Sekiz dokuz yaşlarına kadar her şey çok güzeldi. Babaanneme anne derdim ben biliyor musun?

Annemin yapmadığı anneliği bana yapıyordu. Hem beni oğlunun emaneti olarak da görüyordu.

Babaannem benim rol modelimdi. O çok dayanıklıydı. Çok çile çekmişti ama hiç yılmamıştı. Dinine de aşırı bağlı biriydi.

Ben dokuz yaşlarındayken kanser teşhisi kondu.

Gözlerimin önünde eriyip gitti. Çocuktum ve onu kaybetmekten çok korkuyordum. Ama korkunun hiçbir şeye faydası olmadığını o gün öğrendim.

Onu kaybettiğimde kimsesizlik iliklerime kadar işledi.

Birinin gidişi en çok ardında kalanları üzüyor Mahru. Kahrediyor.

Günlerce ağladığımı hatırlıyorum.

Çok çok berbat bir şey.

Evet öyle Meva.

Annem ve babamı kaybettiğimde dünya artık gözümde öyle iğrenç, öyle tenha bir yer olmuştu ki.

İşte Rabbimiz bazen varlıkla, bazen yoklukla sınıyor bizi.

Geç oldu ama evet bunu da öğrendim.

Peki siz nasıl kaybettiniz anne babanızı.

Bizimkiler çok uzun süre çocuk sahibi olamamışlar. Yıllar sonra bize hamile kalmış. E ikiz de olunca risk de epey fazlaymış.

Anneannemin anlattığına göre o kadar sevinmişler ki iki tane kurban kesip dağıtmışlar.

Biz on dört yaşındayken babam kalp krizi geçirdi. Yaşı da büyüktü zaten. O gün asla aklımdan çıkmaz. Dayım annemi hastaneye götürürken kaza yapmışlar. Dayım sağ kolunu kaybetti. Annem de nefesini...

Ben çok üzüldüm Mahru.

Üzülme, ben en azından on dört yılımı onlarla geçirdiğim için şükrediyorum. Onlarla güzel anılar biriktirdim. Çok şükür ki onların bize gösterdiği yoldan hiç ayrılmadık.

Ben biraz daha çabuk toparlandım. Ama Mazhar benim kadar dik duramadı. Daha da içine kapandı. Kekeme de olduğu için onun tek arkadaşı ailesiydi. Onları kaybedince kendini de kaybetti.

Bu yüzden o yıl okulda kaldı. Düşünsene o benden kat kat daha zeki çocuk okulda kaldı.

Ah her neyse kafanı şişirdim :) Hem Mazhar bunları duysa beni sallandırır.

Ne kafa şişirmesi. Hep ben konuşuyorum zaten.

Hem ne güzel aileni hatırlıyorsun. Seviyorsun. Bende o bile yok :)

Neyse yeter bu kadar salya sümük 🤪😱🤧🥴

Kalk elini yüzünü yıka. Yarın mezuniyetinin şerefine bir şeyler yapalım.

Tamam abla...

Mecrûh | texting ✓Where stories live. Discover now