1-Güzel Çocuk?

937 64 51
                                    

Albay ve Binbaşı;

"Sınırdaki hareketlerden haberin vardır diye umuyorum, Taehyung."

"Elbette efendim. Kuşkunuz olmasın. Kimsenin kılına zarar gelemez."

"Yine de bugün izin günün. İnadı bırak da çık dinlen biraz. Yorgunlugun gözlerinden okunuyor"

"Ama efendim.."

"Albayına karşı mı geliyorsun Kim Taehyung?"

"Elbette hayır."

"O zaman söz dinle. Dışarı!"

Başkanı bunu ne kadar sinirli bi ses tonuyla söylese de Taehyung tanıyordu artık onu. Hiç sinirli değildi. Kafasını hafif eğerek ayrıldı odadan.

Uzun süredir doğru düzgün bir izin yapmamıştı Binbaşı. Kabul edelim biraz huzur ona da iyi geldi. Kafasını meşgul etmek için işleriyle o kadar yoğundu ki, insanların ilk dikkatini çeken yeri göz altındaki morlukları olmaya başladı.

Tam sahili izleyip yürürken arkasından cılız bir ses yükseldi.

"Hey! Bakar mısınız!? Size diyorum!"

Taehyung arkadan gelen sesle oldugu yerde durup yavaşça arkasına döndü. Karşısındaki güzel çocuk ona yaklaştı.

"Size ufak bir şey sorabilir miyim?"

Nereden çıktığını bilmediği çocuk meraklı meraklı bakınca geri çevirmeyip şansını denemesini bekledi.

"Evet?"

"Psikolojiniz bozuk mu acaba?"

Taehyung gelen soruyla afallamıştı. Hiç beklemediği saçma bir soru olduğunu da kabul etmek gerekirdi.
Ne saçmalıyordu bu çocuk?

"Ne?"

Diyerek yüzünü buruşturmuştu. Kaşlarının çatılmasından ve sesinden hafif hafif sinirlendiği belli oluyordu.

"Ah, kızmayın canım. Soru sordum sadece."

"Yolda gördüğün herkese böyle saçma sorular mı sorarsın sen?"

Güzel çocuk gelen soruyla şaşırmıştı. Genelde herkes gülerek karşılık verirdi. İlk defa birisinden böyle bi tepki almıştı.

"Sadece şaka yapmıştım. Niye bu kadar ciddiye aldınız ki?"

"Şaka yapıp güldürebildiğin aptallara mı benziyorum?"

Güzel çocuk dudaklarını büzüp başını yere eğmişti. Dolgun dudaklarıyla karşısında tam bir ördeğe döndüğünü söylesek abartmış olmayız sanırım.

"Üzgünüm bayım."

Birden cebinden bi kart çıkarıp Taehyung'a uzattı.

Çocuğun çevik hareketi hoşuna gitmişti ancak neler döndüğünü daha çok merak ettiği için görmezden gelmişti.

"Bu kartım. Ben psikoloğum da."

"Psikologsun ve yolda psikolojisi bozuk insan mı arıyorsun? Çocuk falan mısın? Ya da aptal?"

Kaşları çatılmıştı. İkisinin de

"Hadi ama bayım. Sizin kadar ciddiye alan çıkmadı daha karşıma. Sadece iş yerimi tanıtmaya çalışıyorum. Ve bence siz de bi uğrasanız hiç fena olmaz."

Resmen çocukla çocuk olmaya başlamıştı Taehyung.

"Sen bana psikolojimin bozuk olduğunu mu söylüyorsun? Cidden çocuksun sanırım. Bak buralar sana göre değil. Eve anne diye ağlayarak gitmemen için söylüyorum. iyiliğin için, anlıyor musun? Git şimdi."

Güzel çocuğun iyice gözleri dolmuştu. Dokunsan ağlayacak haldeydi. Sinirli görünmeye çalışarak

"Çok kabasınız. İnsan bi özür diler"

Diyerek hızlıca yürümeye başladı ileriye doğru. Taehyung arkasından şaşkınca bakakalmıştı. Güzel çocuk son anda dönüp bağırarak

"Ve ben ne cocuk ne de aptal falan değilim!"

Diyip kosarak gitmeye başladı. Taehyung ağzı yarım açık elinde kart ile yolun ortasında kalakaldı. Neler olduğunu idrak etmeye çalışıyordu, ancak beyni algılamıyordu. Az önce ne yaşanmıştı burada?..

Yayınlayana kadar ne zorluklar çektiğimi bi ben bi Allah bi de jimluvprk bilir.. umarım beğenirsiniz şahsen pek ümitli değilim 🫂

SodusDonde viven las historias. Descúbrelo ahora