Taehyung gözlerini kapatmış, sese aldırış etmeden sarılmaya devam ederken Namjoon ard arda şiddetli bir şekilde titreyince gülüşü silindi yüzünden.
Vurulmuştu..
Yutkundu ve yavaşça araladı gözlerini. Karşısında gözleri sonuna kadar açılmış bir SeokJin görmeyi beklemiyordu.
"Taehyung-ah"
Namjoon titreyen sesiyle seslendi. Taehyung öyle korkuyordu ki hala kolları arasında tutuyordu Namjoon'u.
"Namjoon?"
Yavaşça ondan ayrılınca gözlerinden yaşlar akıyordu Namjoon'un.
"Namjoon. Neden ağlıyorsun? Ağlamasana! Anın tadını ağlayarak mi çıkarıyorsun sen?"
Namjoon biraz daha ona baktıktan sonra gülümseyerek kapattı gözlerini. Ardından kendini daha fazla taşıyamayan bacakları bıraktı onu. Taehyung'un gözleri önünde yığıldı yere.
Herkes etrafında toplanmaya ve ona seslenmeye başlayınca, Taehyung'un dünyası çoktan durmuştu. Sadece Namjoon'a bakıyordu. Başka hiçbir şey göremiyordu.
"Namjoon-ah?"
Diyerek kendisine geldiği an yanına oturdu dostunun. Kafasını dizlerine koyarak çıldırmış gibi konuşmaya başlamıştı.
"Namjoon.. Neyin var? Hasta mı oldun? Ben sana soğuk şeyler içme demedim mi? Neden yere yattın ki-"
"Taehyung."
Namjoon sözünü kesince durdu Taehyung.
"Binbaşı.."
"Söyle Namjoon? İçki mi istiyorsun? Hm? Hadi kalk seninle karşılıklı içip dertleşelim. Söz sen daha çok içeceksin."
"Taehyung-ah. Seni koruyabildim.."
Taehyung kabullenmek istemiyordu. Kafasını hızlıca sağa sola sallayıp kesti lafını.
"Sen beni her zaman korudun Namjoon. Şu an sırası değil."
"Sana olan borcumu ödeyebildim.."
"Ne saçmalıyorsun? Ne borcu?!"
Ambulans sesleri duyulduğunda Namjoon çoktan kendini bırakmıştı. Gözleri kapanmaya başladığında Taehyung çıldıracak gibi hissediyordu.
"Namjoon? Namjoon-ah? Uyuma. Namjoon! Binbaşın sana emir veriyor! Uyuma dedim! Namjoon.."
Sonlara doğru sesi kısılan Binbaşı hemşirelerin onu elinden almasıyla olduğu yerde kalmıştı. Şaşkın şaşkın etrafa bakarken neler yaşadığını idrak etmeye çalışıyordu.
"Taehyung.."
Jin ona seslendiğinde yavaşça ona baktı. Önünde eğilerek oturup gözlerine bakmaya başladı. Kendisine o kadar kızıyordu ki..
"Taehyung.. Bana bak."
"Jin? Namjoon nereye kayboldu? Az önce buradaydı."
"Seni Namjoon'a götürmemi ister misin?"
"Sen nereden biliyorsun ki nerede olduğunu?"
Jin derin bir nefes alarak kaldırdı Taehyung'u. İleride duran arabasına götürüp oturttu. Emniyet kemerini de taktıktan sonra hastaneye sürmeye başladı.
Bu sırada Taehyung gayet sakin göründüğü için bu durum Jin'i korkutuyordu.
"Taehyung?"
"Efendim?"
"İyi misin?"
"Bilmem."
