7.

689 48 15
                                    

Y/n'nin kaygısı kontrolden çıkıyordu. Eddie kapıda sadece birkaç saniye kaldı ama çok daha uzun hissettirdi.

e:Endişelenme...sadece steve.

Arkasından kapıdan geçen bir eli işaret etti. Eddie homurdandı.
e:gel o zaman!

s:Kahretsin, evet, üzgünüm.
Steve kapıdan içeri girmeden önce bir ses konuştu.
s:Evet, sadece benim.

Saf rahatlama, y/n'nin hissettiği tek şeydi.

y:Eh, hala hayatta olmana sevindim Steve.

Steve y/n'ye doğru yürüdü ve yanlarında durdu.
s:Evet, hemen arkanızdan ayrıldım. Bunun daha güvenli olacağını düşündüm.

Y/n gülümsedi.
y:Evet, muhtemelen en iyisi bu. Billy için gerçekten üzgünüm. O böyle olabilir. öyle bir göt.

Steve hafifçe eğilerek y/n'ye daha da yaklaştı.
s:Ah sorun değil. Aslında bu ilk kez olmuyor.

Y/n hafifçe hareket etmeye çalıştı.
y;Pekala, yine de üzgünüm.

Steve elini y/n'nin omzuna koydu.
s:Hey, iyi olmana sevindim. Bir şeye ihtiyacın var mı?

y:Hayır teşekkür ederim, çok tatlısın Steve.
Y/n Eddie'ye baktı ve onun Steve'e baktığını gördü. Bakışlar Steve'i öldürebilseydi şu anda çoktan ölmüştü.Steve yüzünü y/n'ye yaklaştırdı ve neredeyse fısıldadı.

s:Pekala, bir şeye ihtiyacın olursa buralardayım. Omuzda taşınmak  mi? Ağlamak için omuz mu?...şirket mi? Adını söyle. Ben senin adamınım.

Yine hafifçe uzaklaşmaya çalıştın.Kaba olmak istemedin ama bu durumdan biraz rahatsız olmaya başladığın için kibarca "teşekkür ederim" dedin.

Steve sonunda y/n'den uzaklaştı.
s:Her neyse, ben gidiyorum. Ne dediğimi hatırla tamam mı?
Konuşurken göz kırptı. Daha başka bir şey söyleyemeden Eddie, Steve'i kapıya kadar takip etmeye başladı.

e:Evet, hoşçakal Steve.
Kapıyı arkasından kapatırken sırıttı. Eddie arkasını döndüğünde sinirli olduğunu görebiliyordu.

y:Tamam, peki bu neyle ilgiliydi?

Eddie y/n'ye bakmadı.
e:Neden bahsettiğini bilmiyorum.
Hafif bir kahkaha attın.

y: Steve'i kapıdan atma şeklin mi?
Yere bakmadan önce bir saniyeliğine yukarı baktı.

e:Sadece biraz fazla yoğundu. Değil mi?" Öyleydi. Ama belki de sadece kibar olmaya çalışıyordu, diye düşündü..

y:Sanırım, ama...

e:Ve seninle gerçekten çok kötü flört ediyordu.

y:Vay canına!"

*gülüşürsünüz*

Eddie kafası karışmış bir şekilde baktı.

e:Ne?

y:Kıskançsın!

Yine güldünüz.

Eddie, belli ki göz temasından kaçınmaya çalışarak odanın diğer tarafına doğru yürüdü. e:Kesinlikle hayır. Kıskanmıyorum.

Hala gülerken
y:oh, öylesin

e:Neden kıskanayım ki? Birlikte değiliz."
Eddie az önce ne dediğini fark ederek durdu. "siktir.." diye fısıldadı. Ve hemen konuyu değiştirmeye çalıştı.

e:Steve ile ayrılmak istememene şaşırdım, herkes ona aşık oluyor.

y;Eh, herkes değil.

e:Evet. Kelimenin tam anlamıyla onu geri çeviren birini görmedim. Aslında oldukça sinir bozucu.

yn, Eddie'ye doğru yavaşlamaya başladı.

y;Eddie..

Hala göz temasından kaçınıyor, y/n'yi görmezden geliyor.

y:Eddie... bana bak.

Yavaşça arkasını döndü ama yere bakmaya devam etti. Y/n yüzünü yukarı kaldırmak için elini çenesinin altına koydu. Sonunda gözleri buluştu.

y:Steve ile ilgilenmiyorum.
Yumuşak bir şekilde söyledin

Eddie'nin gözleri parladı.

e:öyle mi?

Y/n gülümser.
y:kesinlikle.

Gizlemeye çalışsa da,yüzüne yavaşça bir gülümseme yerleşti.

e:Eh, bu iyi, o bir tür pislik.

Y/n hafifçe geri çekildi.

y;Şimdi, tuhaf olmayı bırakıp gerçekten benimle takılır mısın lütfen?

Hâlâ gülümsemesini saklamaya çalışırken,

e:evet, tabii ki. Üzgünüm.

Y/n onun gülümsemesini saklamaya çalıştığını görür. Çok açıktı.

y:Tapılası birisin.

Artık gülümsemesini saklamasının hiçbir yolu yoktu, gün gibi ortadaydı. Yere baktı ve

"sus" diye fısıldadı Eddie.Hiç düşünmeden, y/n Eddie'ye doğru döndü, yüzüne çok yaklaştı ve yumuşak bir şekilde fısıldadı...

y: sustursana.

Eddie Munson ve YnHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin