10.

558 34 0
                                    

Tüm sürüş neredeyse sessizdi. Eddie belli ki az önce olanlardan korkmuştu ama o daha çok y/n için endişeliydi. Neredeyse tek kelime etmemişlerdi ve boş boş pencereden bakıyorlardı. Sonunda hiçbir yerin ortasında gibi görünen bir eve geldiler. Eddie arabayı park etti ve bir an öylece oturdu. Ne yapacağını ya da söyleyeceğini bilmiyordu. Y/n sonunda huzurlu görünüyordu ama bütün gece arabada kalamazlardı, Eddie bir noktada onu terk etmek zorunda kalacaktı.

e:Merhaba biz geldik...

Y/n sonunda pencereden uzağa baktı.

y:Neredeyiz?

e:Burası benim arkadaşımın yeri. Şu anda şehirde değil, bu yüzden burada iyi olacağız.

y:Tamam.

Y/n, Eddie'yi daha da endişelendiren herhangi bir duygu göstermedi. Derin bir nefes aldı ve arabadan indi, kapıyı y/n için açmak için yolcu tarafına doğru koştu. Eddie onu eve götürmedi, onun yerine hemen arkasındaki küçük bir kayıkhaneye gittiler ve y/n'yi içeri aldı. Hala ne diyeceğini bilmiyordu. İkisi de az önce gördükleri en çılgın şeye tanık oldular. y/n'ye verecek cevabı yoktu. Onu nasıl teselli edebilecekti?

Y/n kayıkhanenin arka tarafına doğru nemli ahşap zemine oturdu. Soğuktu ve bayat bira ve eski sigara kokuyordu ama umursamadılar. Uyuşmuşlardı. Billy bir pislikti, bunu herkes biliyordu. Ama bir noktada onu sevdiler. Ve eskiden sevdiğin birinin gözünün önünde ölmesini izlemek herkesi mahvederdi. Eddie yavaşça y/n'ye doğru yürüdü. Aklından milyonlarca düşünce geçiyor, ne yapacağını bulmaya çalışıyordu. Ne demeli. Bir şey söylemesi gerekip gerekmediğini merak ediyor. Sonunda ona ulaştı ve yaklaşık 3 metre uzağa oturdu, y/n biraz boşluk istiyorsa fazla yaklaşmak istemiyordu.

e:Hey, uhh... iyi misin?

Y/n, sonunda Eddie'ye bakmadan önce homurdandı.

y:Eski sevgilimi tavanda parıldayan bir çubuk gibi görmek dışında mı? Evet, harikayım.

Eddie'nin kalbi battı. Bir şey söylediğine pişman oldu.

e:Doğru. Kahretsin, çok üzgünüm y/n.

Gözlerinde yaşlar oluşmaya başladı. Y/n'nin fark etmemesini umarak başını yana çevirip gözlerini sildi. Ama fark etti. Eddie'ye kızmak istemedi.

y:Senin hatan değil Eddie... Üzülecek bir şey yok.

e:Evet benim hatam. Seni evime geri götürmeseydim bunlar olmayacaktı.

Başı hâlâ dönüyordu, şimdi daha da fazla gözyaşıyla savaşıyordu.

y:Eh, zaten Billy yüzünden senin evindeydim, bu yüzden teknik olarak sanırım bu onun hatası.

Eddie sonunda y/n ile yüzleşmek için arkasını döndü. Ona hüzün ve şaşkınlık karışımı bir ifadeyle baktı. Yn fark ettiler.

y:Üzgünüm. Bu derindi. Travma beni gerçekten mahvediyor, sanırım başa çıkmak için kara mizah kullanıyorum.

e:Evet Anladım.

Y/n yere baktı.
y:Peki, şimdi ne yapacağız? Yani, sonsuza kadar arkadaşının kulübesinde saklanamayız.

e:Bilmiyorum. Yine de geri dönemeyiz.

Y/n'nin gözleri hemen Eddie'ye döndü.
y:Eddie, geri dönmeliyim. Dönmezsem halam fark edecek ve o çıldıracak. Dustin de fark edecek.

e:Siktir. Haklısın.

Başını ellerinin arasına aldı ve geriye bakmadan önce derin bir nefes aldı.

e:Ama Billy'yi nasıl açıklayacağız? Evimde ölü bir adam var ve bunun için hiçbir açıklamam yok.

y:Evet. Bu bir sorun.

Eddienin yüzü şimdi paniğe kapılmıştı. Çıldırıyordu. Billy'nin nasıl öldüğünü nasıl açıklayacaktı? Ona kim inanacaktı? Y/n ona yaklaştı, uzanıp elini koluna koyabileceği kadar yaklaştı.

y;Hey, bu gece burada kalıp yarın bir plan yapabiliriz, değil mi?"

Eddie sadece başını salladı.

e:Biz Uhh, bunu çözeceğiz değil mi?"

Eddie y/n'lerin gözlerinin içine baktı. Acılarını görebiliyordu. Diğer elini alıp y/nin üzerine koydu ve hafifçe sıktı.

y:Umarım.





533 kelime<3

Arkadaşlar bu arada ben bunları taslağa attığım için bölümler hızlı geliyor,taslaklar bitince o kadar hızlı gelemeyebilir.Öpüldünüzzz🤭
😍

Eddie Munson ve YnWhere stories live. Discover now