9.

619 44 5
                                    

Eddie çılgınca y/n ile pencere arasına bakıyordu. Yüzündeki panik şuydu: geçen her saniye ile bina.

e:Y/n, lütfen odama git ve kapıyı kapat!

y:Neden?! Eddie neler oluyor?!

e:Y/n lütfen. Sadece git! Anlatacağım...

Eddie daha cümlesini bitiremeden karavan kapısı sertçe açıldı. y/n diğer tarafta kimin olduğunu görür görmez donup kaldı.

b:Bak,bak,bak...gerçekten benden saklanabileceğini mi düşündün?

Billy'ydi. Y/n konuşamıyor, nefes bile alamıyordu. Billy'nin yüzü öfkeden kızarmıştı. Sıktığı dişlerinin arasından konuşuyordu ve gözbebekleri büyümüştü. Y/n Billy'yi daha önce kızgın görmüştü. Hatta birçok kez öfkesinin çıkış noktası olmuştu. Ama bu farklıydı. Bu, şimdiye kadar gördüklerinden çok daha yoğun bir öfkeydi. Eddie y/n'nin beden dilindeki değişikliği görebiliyordu.

e:Dostum, çık evimden.

Billy ona döndü ve yüzüne güldü.

b:Bu bok yığınına ev mi diyorsun?

Billy, dikkatini doğrudan y/n'ye çevirmeden önce Eddie'ye sadece konuşması gereken süre kadar baktı. Tam y/n'nin önüne geçti ve tepelerine bakarak aşağıya baktı. Y/n bakmadı, yapamadılar

b:Ve sen. Haline bak, berbatsın. Ne yaptığını anlamak için dahi olmaya gerek yok.

Y/n sonunda derin bir nefes almayı başardı.

y:Yaptıklarım artık seni ilgilendirmez.

Billy gözlerini devirdi ve dişlerinin arkasından güldü. Öfkesi, y/n'nin az önce söyledikleriyle katlanmıştı. İleri atılmadan ve onu gömlekleğınden yakalamadan önce doğrudan gözlerinin içine baktı. Billy onları bir an için orada tuttu, iniltilerini ve panikli nefeslerini içine aldı. Onu itip arkalarındaki duvara dayamadan önce ikinci kez güldü.

b:HER ZAMAN benim işim olacak. Sen benimsin.

Ynnin iniltileri artık ağlamaya dönüşmüştü. Kaçmaya çalışıyorlardı ama faydasızdı. Billy çok güçlüydü.

e:Siktir git !

Billy bırakmadan Eddie'ye döndü.
Eddie şimdi paniğe kapılmıştı. İş ona düşerse bu savaşı kazanmasının hiçbir yolu yoktu. Yavaşça arkasına uzandı ve üzerine gelmeye çalışırsa Billy'nin kafasına vurmaya hazır bir şekilde masanın üzerindeki lambayı kavradı. Ama ihtiyacı yoktu. Billy'nin elleri sonunda yn'nin gömleğinden kurtuldu ve kolları iki yanına düştü. O sadece orada durdu. Dondurulmuş gibiydi.

Y/n nefesini tuttu ve yere düştü. Eddie onu hafifçe dürtmeden önce yavaşça Billy'ye doğru süründü. Hiç bir şey. Elini yüzüne doğru salladı. Hala hiçbirşey.

e:Hadi ama dostum bu komik değil, sadece git.

Hala. Hiç bir şey.
Y/n sonunda nefesini düzene sokmayı başardı. Ellerini yere koyarak kendisini yukarı itip Eddie'ye doğru yürüdü

y:Billy?

Gözleri beyazdı. Sanki kafasının arkasına yuvarlanmışlardı.

e:Hey uyan!!

y;Eddie ne oluyor?!

e:Billy! Hassiktir!

y;Eddie bundan hoşlanmadım...

Eddie başka bir şey söyleyemeden karavandaki ışıklar titremeye başladı.

y:Ne...

Ama hepsi bu değildi. Y/n başka bir şey fark etmişti. Billy'ye dönüp bakmasını sağlamak için Eddie'nin kolunu çekti

y:Eddie...

Billy'nin hâlâ donmuş olduğunu görmek için arkasını döndü, ama bu sefer ayakları yere değmiyordu. Havalanıyordu.

e:Vay be.

Bu noktada Eddie, Billy'yi resmen tokatlıyordu. Onu uyandırmak için elinden gelen her şeyi yapmaya çalışıyordu. Ama işe yaramadı.

Aniden Billy havaya uçtu ve tavana çarptı ve y/n ve Eddie'yi geriye doğru yere düşmeye zorladı. Konuşamadı bile. Kollarından biri kırılmadan önce Billy'nin vücudu hafifçe titremeye başladı. Sonra diğeri. Sonra bacakları. Ve çenesi. Ve nihayet gözleri. Sanki beyninin içine emilmişlerdi. Sonunda bedeni yere yığıldı. Y/n sadece çığlık attı.

e:Siktir. Ne... Siktir!!!!

Eddie çabucak yerden kalktı ve y/n'yi onunla birlikte yukarı çekmeye çalıştı ama o kımıldamadı. Orada oturdu, ağladı ve çığlık attı.

e:Y/n buradan gitmeliyiz!
e:Hadi. Lütfen. Gitmemiz gerekiyor!

y:Biz... yapamayız... onu öylece bırakamayız...  

e:Burada kalmıyoruz!

y:Ama... Billy... o...

e:O gitti... ve buradan uzaklaşmamız gerekiyor. Seni az önce olanlardan  uzaklaştırmalıyım

y:Ben... Yapamam.

e:İyi. O zaman seni dışarı taşıyacağım.

Eddie bir saniye daha olmadan y/n'yi omzuna attı ve karavandan kaçtı. Arabanın kapısını açıp y/n'yi içeri fırlattı ve aynısını kendisi yapıp hemen uzaklaştı. Birkaç dakika sonra sessizlik devam etti. Y/n konuştu.

y;Nereye gideceğiz?

e:Gidebileceğimiz bir yer biliyorum, seni orada güvende tutabilirim.

y:Fakat...

e:Y/n İnsanlara güvenmediğini biliyorum ama şu anda gerçekten bana güvenmeye çalışmana ihtiyacım var. Lütfen

Eddie yeniden paniklemeye başladığını görebiliyordu.Yn'nin kucağındaki eline uzanıp elini tuttu.

e:Sadece nefes al. Seni yakaladım.


655 kelime<3

Eddie Munson ve YnWhere stories live. Discover now