05***: Evinde yangın çıkmış sen yoksun.
Ares'in yazdığı bu mesajla dumura uğramıştım. Evimi o mu yakmıştı. Elimdeki ekmeği masaya bıraktım ve benim için endişelenen Buse ve teyzemi masada bırakıp kendimi atabildiğim ilk odaya atıp kapıyı kilitledim.
Kendimi mesaj yazmak için zorladım ama elim o kadar çok titremişti ki otomatik düzeltme bile yazdığım kelimeleri bir şeye benzetemiyordu.
Yazamayacağımı anlayınca ses özelliğini açtım ve klavye benim yerime yazarken o mesajı gönderdim.
Küçük Hanım: Evimi sen mi yaktın?
05***: Engellemişsin?
Buse ve teyzemin sesi geldiğinde onları başımdan savmak için bir şeyler söyledim ve kendimi zorlayarak yazdım.
Küçük Hanım: Evimi sen mi yaktın dedim?
05***: Neden evini yakayım?
Küçük Hanım: Bilmiyorum.
Küçük Hanım: Şu an hiçbir şeyi bilmiyorum.
Küçük Hanım: Neden bana yazıyorsun?
05***: Yazamaz mıyım?
Küçük Hanım: Sikik bir mafyasın!
Küçük Hanım: Benimle işin ne?!
05***: Bir mafyaya yazmak için mükemmel bir cümle.
05***: Aslında sadece ilgimi çektin ve bu yazdığın mesaj daha çok ilgimi çekti.
05***: Özellikle benden kaçmak için annenin yanına gitmişken.
Küçük Hanım: Evimi sen mi yaktın?
05***: Hayır.
05***: Ben yakmadım.
05***: Kol düğmesi yüzünden yakıldı.
05***: Neyseki evde değildin?
Küçük Hanım: Madem evde olduğumu biliyordu , neden sordun?
05***: Cevaplayacak mısın diye merak ettim.
05***: Birkaç hafta orada kal , evinin bakımını ben üstleniyorum.
Küçük Hanım: Kim yaktı?
05***: Söylesem tanıyacak mısın?
Küçük Hanım: Seni de tanıyorum?
05***: Bunlar tanımayacağın insanlar küçük hanım.
05***: Şimdi git kahvaltını yap , bir saat sonra arayacağım.
Bir saat sonra arayacak mıydı? Neyseki o kol düğmesini yanıma almamıştım. Allah korudu.
Bunları teyzemlere söylese miydim? Eğer söylemezsem ikisi de beni gebertirdi.