3. Bölüm: Aşk

49 6 2
                                    


03. 08. 2022

Selamm^^^

Nasılsınız keyifler nasıl??

Uzun zaman oldu farkındayım ama kendimi toplamam için bir süre lazımdı ancak bu süreyi aştığımı biliyordum. Üzgünüm, hâla kendimi toplayamadım. Diyecek hiçbir şey bulamıyorum. Kafam çok dağınık, hele hayatım daha da... anlayış gösterin. Sırf karakterlerimi ve sizleri özlediğim için geri geleceğim.

Keyifli okumalar güzel okuma perilerim🧚‍♀️🌟


3. Bölüm: Aşk
"Öyle aşklar var ki masallara değil çocuklara bile destan olur.."



Hepsi kat katı kesilirken bir anda ayaklandılar ve olanları anlayama çalışıyorlardı.

"Hepinize def olun dedim, hadi def olun!"

"Ayşe Hanım, ne diyor kızınız?" Annem arkamdan yaklaştı.

"Kızım ne diyorsa doğrudur." Gelen kadınlar şaşırırken adamlar ise bir şey demek yerine evden tek tek çıkmaya başladılar.

"Bizde sizi iyi biri sanmıştık, bizi boşa çıkardınız."

Hepsi evden tek tek ayrılırken az önceye kadar yanımda oturan genç adam evden çıkıp gitmeden son bir kez konuştu.

"Annemlerde bana beni istediğini söylemişti, bilseydim asla gelmezdim. İyi günler."

Kapıyı kapattıktan sonra yavaşça koltuğa oturan anneme döndüm.

"Sana inanamıyorum Anne, inanamıyorum. Böyle bir şeyi bana nasıl yapabilirsin, hadi beni geçtim o adamın duygularıyla oynayarak nasıl yapabildin? İstemiyorum anlıyor musunuz, hayatımda birini istemiyorum. Artık benim hayatıma karışmayın." Arkamı dönüp evden çıkıp kendimi evime attım. Dolan gözlerimi bu defa engellemedim ve komidinin üzerinde duran babamla olan fotoğrafımızı elime alıp balkona geçtim. Oturdum ve uzun uzun buğulu gözlerimle baktım fotoğrafımıza.

"Neden baba, neden? Yoruldum, insanların beni onunla hatırlayıp hâla unutamamış damgasıyla karşılaşmaktan yoruldum. Keşke yanımda olsan ve dizlerine uzanıp uyusam. Neden..."

"Neden sürekli savaşmak zorundayız?"

***

Sabah alarmın çalmasıyla dün gece uyuyakaldığım koltuktan kalktım. Boynuma giren ağrıyla okkalı bir küfür edecektim ki durdum. Boynum tutulmuştu. Babamla olan fotoğrafımızı geri yerine koyup banyoya girdim hızla. Ilık, sıcak bir duşun iyi geleceğini zanddederken boynum daha da ağrımaya başladı. Mutfaktan bulduğum bir ağrı kesiciyi hızla içtikten sonra odama girip bugün giyeceğim kıyafetlerimi hazırlarken resmen acı çekiyordum. Dün gece nasıl böyle bir aptallık etmiştim anlamıyorum?

Ağrıdan duramazken üzerimi zorda olsa değiştirdikten sonra kimliğimi yanıma alıp evden ayrıldım. Arabaya biner binmez direksiyonu okula değil de direkt hastaneye kırdım. Bu ağrı bugün beni mahvedecekti. Yarım saat sonra evimize yakın bir devlet hastanesinin otoparkına arabayı park ettikten sonra arabadan indim ve hızla acile giriş yaptım. Neyseki çok fazla sıranın olmaması yüzüme gülerken kısa bir süre sonra benim sıramın gelmesiyle doktorun yanına girdim.

"Buyrun, şikayetiniz nedir?"

"Boynum, boynum tutuldu dün gece." Doktor başını kaldırdığında tanıdık gözlerle karşılaştım ancak bir türlü tanıyamadım. Doktor'un küçük bir tebessümü benim çekinmemi sağlarken odadaki beyaz sedyeyi gösterdi.

SIFIR KURALDonde viven las historias. Descúbrelo ahora