Tahirin yorumunu gördüğüm an gülerek yataktan kalktım. Hah geliyormuş. Hemen dolaptan kısa açık bir pijama çıkarıp zaman kaybetmeden üstüme giydim . Pahalı şarap etkisi yaratacak parfümden sıkıp saçımı açarak odadan çıkıp salona koştum.
Keşke yarım kalan makarnamı yiyip sonra uyusaydım diye düşünmedim değil ,ama her an gelme korkusu ağır bastığı için erteledim.
Umarım ben uyurken yemezdi pislik koca.
Hemen siyah deri koltuğa uzanıp beklemeye başladım. Evliliğimizin ilk ayında yüzünü bile görmeye katlanamıyordum. Gerçi hala katlanamıyorum ama şu an en azından eğleniyorum.
Düşüncelere dalmışken kapı kilidinin sesi duyuldu. Anında gözlerimi kapatıp gülmemek için dudağımı ısırıp beklemeye başladım.
Önce adım sesleri duyuldu ardından ağır kokusu.
" Demek uyuyorsun ha ?"
Baş ucumda sesini duymamla tırnağımı sertçe etime bastırdım Gülmemeliyim! Gülmemeliyim !
" Giydiği şeye bak"
" Uyumakla kurtulacağını mı zannediyorsun sen ,sabahı var bunun" diyip uzandığım kanapenin önündeki koltuğa oturdu.
Heyecanla söyleyeceği sözcükleri beklerken kelimeleri değil dokunuşu konuştu bu sefer. Açıkta kalan göbeğimde soğuk parmaklarını hissetmemle içten içte yutkundum.
Fırsatçı herif!
" Demek uyudun karıcığım?" Diyip göbek deliğimin etrafında daireler çizmeye başladı.
İçimin ürpermesi her geçen dakika artarken bu ince dokunuşlarda artıyordu.
" Şimdi seni öpsem uyanır mısın acaba?"
Ne ? Sakın! Pislik. Fırsatçı pislik...
" Bence uyanmazsın " diyip yanıma yaklaştığını çıkardığı seslerden hissedebiliyordum .
Of ne yapıyorsun sen ya ? Şerefsiz insan Tahir Tozlu!
" Ama denemekten zarar gelmez dimi ?"
Kulağıma fısıldayıp dilini boynuma dokundurduğunda tırnağımı elimi kanatacak derecede derime bastırdım.
Lanet olsun !!!
Kulak mememi ansızın iki dudağı arasında hissettiğim an dayanamayıp hafif bir ses çıkardım.
Dudakları anında kulağımdan çekildi. Fakat gözümü açmadığım için rüyada olduğumu düşünmesini umut ettim.
