10.bölüm

371 25 35
                                    

"Ben ona kafayı takmıyorum.Bak herşeyi anlatıcam ama ilk önce Barışa kıyafet getireyim"

"Bekliyorum"

Fırat gülümseyip odasına yürür.Barış için eşofman takımı alıp banyoya geri döner.

Barış takımı giyinip banyonun aynasından kendine bakar.Zaten Fırat ondan çok büyüktü birde verdiği kilolar yüzünden kıyafet baya bol gelmişti.Aynadan arkasında durup ona gülen Fıratı görür.

Kaşlarını çatarak"Niye gülüyosun?"

"Hmm"Fırat ona yaklaşır ve parmağıyla Barışın üstündekileri işaret eder"Çuval giymiş gibisin"

"2 metrelik bir zürafa olmadığım için bol geldi napa bilirim"

"Sen o küçük aklınla benim boyumla mı dalga geçiyosun"

"Hayır,gerçekleri söylüyorum"

"Dikkat et o zamanda o gerçekler sana pahalıya patlamasın"

Fırat kapıyı açar"Odaya yürü"

Barış yüzü düşük halde banyodan çıkıp odaya ilerler.Odaya girdiklerinde Fırat çıkardığı kelepçeyi geri alır.Barış bunu gördüğünde"Yapma"der yalvarır bakışlarla.

"Sana güvenmiyorum.Evde elini kolunu sallayarak yürümene izin vermem"

"Neden beni geri götürmüyorsun?"

"Barış bunca yıl oradan kurtulmaya çalışan sendin.Şimdi geri mi dönmek istiyorsun?"

"Evet,ben ordan kaçmak istiyordum ama beni oraya haps etmek için çabalayanda sendin.Şimdi benim neden oraya dönme mi istemiyorsun?"

"Paşa gönlüm nasıl isterse öyle yaparım.Bana hesap soramazsın"

"Ben senin oyuncağın değilim savcı.Kendine eğlenecek başka birini bul"

Fırat korkunç kahkaha atarak Barışın üstüne yürür"Sen yürek mi yedin Yesari"

Barış Fıratın üstüne gelmesiyle gerilerken ayağı kayar.Yere düşeceği sırada Fırat Barışın belini kavrayıp kendine çeker.Bedenlerinin bir-birine çarpmasıyla ikiside titrer.Fıratın sıcak nefesini yüzünde hisseden Barış gerilir.Fıratın kollarından kurtulmaya çalışır ama beceremez.Fırat kollarıyla Barışın belini daha fazla sıkarak kendine iyice yapıştırır.

"Korkuyormusun yoksa?"

"Rahatsız oluyorum"der gözlerini kaçırarak

"Gözlerime bakmaya bile cesaretin yok.Neden korkuyosun?"der gülümseyerek

"Korkmuyorum dedim ya"diyerek yeniden kaçmaya çalışır.

"Sana zarar veririm diye mi,sana sahip olurum diye mi korkuyosun?"

"Bana zarar vermediğini mi sanıyosun?"

"Senin bana yaptıklarının karşısında benimkiler sönük kalır"diyip Barışı bırakır,arkasını dönüp yatağa yürür"Gel hadi"elinde ki,kelepçeyi sallar.

"Bana asla sahip olamayacaksın.Belki,bedenime zorla sahip olursun ama ruhuma asla.O öleli yıllar oldu"der ağlayacakmış gibi titreyen sesiyle.

Fırat ona dönep bakmıyordur bile.Sadece öfkeli ve yüksek sesle"Saçma sapan konuşmayı kes.Gel ve şuaraya otur"diye emr eder.

Barış yatakta oturur.Gözleri dolduğu için yere bakıyordur.Artık Fıratın onun ağlamasıyla dalga geçmesine dayanamıyordu.Fırat kelepçeyi taktıktan sonra Barış yatağa uzanır.Fırat ışığı kapatıp odadan çıkar.

"Hacı"diye seslenip oturma odasına geçer.

"Burdayım savci.Bizim için kahve yaptım"diyip kahve dolu kupayı uzatır.

Fırat kahveyi alıp,gülümser"Teşekkür ederim"der ve koltuğa oturur.

Hacıda karşısında oturur"Savci onun burada ne işi var?"

"Onu başka bir hastaneye sevk edeceklerdi"

"Sevk etmesinler diye mi kaçırdın"

"Hayır...aslında evet ama ilk başta Sasha yüzünden kaçırmışdım"der heycanlı bir sesle.Yüzünü Hacıya çevirir.Hacının hiçbişey anlamadığı belliydi.

"Bak baştan anlatıcam"

~15 dakika sonra~

"Anladın mı şimdi?"diye sorar Fırat kahvesinden bir yudum daha alıp bitirerek.

"Yani ben şimdi doğru mu anladım.Sen Barış giderse intikamını artık alamayacaksın diye mi Barışı buraya getirdin"

"Evet,aynen öyle"

"Sen zaten intikamını almadın mı savci.Özgürlüğünü aldın ya,kaybetdi sen kazandın.Şimdi bırakta tedavi görsün,Barış hasta,iyileşmesi gerek"

"Bende Barışta kaybetdik,yenildik.Bu savaşın bir kazananı yok"

"Ne demek bu şimdi?"

"Boşver"diyip elinde ki,bardağı masaya bırakır"Kapatalım artık şu konuyu.Maç seyr edelim mi?".

"Seni bilmem ama bugün ki,şoktan sonra ben maç seyr ede bilecek durumda değilim.Eve geçicem"

Hacı koltuktan kalkar,Fıratda onu geçirmek için kalkar.Kapıya geldiklerinde Hacı Fırata doğru dönüp"Nazlı peki?"

"3-4 gün anneannesinde kalıcak,en azından ben bir plan yapana kadar"

"Hadi hoşça kal.Uyurkende içerdekine dikkat et,gece ısırır filan"

Fırat güler"Merak etme bana hiçbişey yapamaz"

Hacı gittikten sonra Fırat balkona çıkar.Yine bir sigara yakıp şehri izlemeye başlar.Yüzünde ki,yorgun ifade,hiç bitmeyen baş ağrıları.Boğazında düğüm vardı sanki,yutkunsa bile geçmeyen düğüm.

Her gözlerini kapadığında yaşadığı acı dolu anların gözünden bir film sahnesi gibi geçmesinden daha çok ne yaka bilirdi ki,canını.

En büyük düşmanını kaybetmekten korkacak kadar aciz bir adamdı o.Eskiden intikam ateşiyle yanan kalbinin şimdi yandığı ateşde neydi.Kabullenmek istemiyordu.Kalbinin intikam ateşiyle değilde aşk ateşiyle kavrulup kül olduğunu kabullenmek istemiyordu.

Hayatının tüm güzel anılarla dolu sayfalarını yok eden adam için yeni bir sayfa açmak mı.Yapamazdı.Kendisine yapsa bile kızına yapamazdı bunu.Kızını annesiz bırakan bir cani onun herşeyi olursa eğer ne diyecekti kızına.Nasıl bakacaktı yüzüne.

Balkondan çıkıp ağır adımlarla odaya doğru yürür.Odaya girdiğinde yatakta mışıl-mışıl uyuyan adamla karşılaşır.Yatağa yaklaşıp Barışın üstünü örter,elini alnına koyarak ateşini yoklar.

Çalışma masasının yanına gelip,oturur.Bilgisayarı açar.Uzun zamandır kullanmadığı bilgisayarını.Bir kaç gün önce gittiği eski evinden bulmuştu.

Belgeler bölümüne girer.Eski davalar hakkında belgelerin hepsi buradaydı,Barış Yesari hakkında çoğu bilgiler.Önüne gelen ilk belgeye tıklar.Daha önce böyle birşey kaydettiğini hatırlamıyordu.Belge açıldığında gördüğü görüntü karşısında gözleri dolar.

"F-Fırat"

Hellü canlar.Fıratın gözlerinin dolma sebebini ben bile bilmiyorum.Artık bir sonra ki,bölümde hep birlikte öğrencez.Gidemde diğer hikayeye bölüm yazam😘

Falling in love with a madmanKde žijí příběhy. Začni objevovat