four

356 53 42
                                    

Anyong.
Niye kimse oy vermeyip okuyo kitabı .d

'Felix, biliyorum bugün çok kabaydım. Beni affedip affetmeyeceğini de bilemem fakat, benim sana karşı duygularım var. Seni ilük gördüğüm an sana deliler gibi aşık olmuştum, o an her yer karanlık, bir tek sen parlıyordun. Eğer beni sevmezsen anlarım, hatta istersen evine de dönebilirsin seni zorlayamam beni sevmiyorsan. Ama senin de bana kariı duygular hissettiğin doğruysa, neden sevgili olmayı denemiyoruz ki?' demişti. Bunların hepsini tek nefeste söylemişti. Bense hala olayın etkisindeydim. Ne diyecektim ona? Çok utanıyordum ama verdiğim cevaptan çok memnun ve kararlı olduğum için konuşmaya başladım,
'......'

✓✓✓✓✓✓✓✓

'Hyunjin bu sorumu tabikide deneyebiliriz!' diyip boynuna atlamıştım. O ise sıkıca ellerini belime sarmış kokumu içine çekmişti. Şuan da muhtemelen daha mutlu olamazdım.
'Öyle mi?' dedi. Kafamı kaldırıp ona anlamaya çalışan ve soru soran gözlerle bakıyordum. Kendini açıklamak istercesine konuştu,

'Şuan daha mutlu olamazsın öyle mi?' diyip sırıttı.
'Öyleee.' dedim ve ona daha çok sokuldum. Ve tekrar konuştum,
'Öyle sevgilim.' bu dediğime şaşırmamıştı. Zaten şaşırmamalıydı da, ne yani? Sevgili seğil miydik? Öyleyiz.
'Evet öyleyiz.'
'Ya hyunjin! Aklımı okumayı bırakır mısın?!'
'Söz veremem, amaa burdaki tüm düşüncelerini biliyorum.'
'NE?!'

Yüzüm epey bir kızarmıştı. O ise hala sırıtıyordu. Utancımdan dolayı daha fazla yerin dibine kazılmamak amacı ile hemen ondan ayrılıp aşağa kata indim. Salon olduğunu düşündüğüm kapıdan içeri girmem ile, bir sürü silah olduğunu gördüm. Korkmaya başlamıştım.

Bunların ne işi vardı burada? Düşündüğüm şeyi yapıyor değildi değil mi?
'HYUNJİN?!' Diye sinirli bir şekilde bağırdım. Hyunjin hemen yanıma gelmişti.
'Efendim felix bir şey mi oldu bebeğim?'
'Bana bebeğim demeyi kes ve bunlar da ne?!'
Hyunjin bir bana birde silahlara baktı. Yüz ifademe bakılırsa, sinirden domatese döndüğüm söylenebilirdi.

Hyunjinden daha fazla. Hyunjin, pek şaşırmamış gibi görünüyordu ve yüzüme baktı.

'Bebeğim eğer benle kalacaksan bunlara alışman gerek.'
dedi ve sırıttı. Sinirlerim daha da artıyordu. Hele sırıtması daha da sinirlendirmişti beni. Sinirlendiğimi anlamış olacak ki, yanıma gelip ellerini belime koydu ve belimi okşayıp, dudağıma tüy kadar hafif bir öpücük kondurup geri çekildi.

O an sanki tüm sindirim puf olmuş gitmişti. Bendn ayrılıp giderken sırıtıyordu.
'Fırsatçı pislik!' diye bağırdım. Bunu duymuştu, fakat aldırış etmeden yürümeye devam etti ve mutfak olduğunu düşündüğüm yere gitti.

O sırada bende acıktığımı hissettim ve arkasından gittim. Mutfağa gidince bir adet önlüklü hyunjin görmem ile şaşırmıştım. İçimden söylediğimi düşündüğüm kelimeyi dışımdan söylediğimi fark edince gözlerimi pörtlettim çünkü ona 'yakışıklı' demiştim.

Bunu duyması ile arkasını dönüp bana baktı. Sırıtarak bakıyordu. Heyecanlanmamı sağlayacak adımlar ile geliyordu. Kalbim hızlanıyordu. Hemen geri bir kaç adım atıp masaya koştum ve ellerimle yüzümü kapatırken aynı anda sandalyeye oturuyordum. Bana sırıtarak baktığına adım gibi emindim ve utanmam git gide artıyordu

Yanıma yaklaşıp ellerimi yüzümden çekti ve yüzümü avuçları içerisine alıp,
'Benim bebeğim utanmış mı?' diyip alnımı öpmüştü. Tam o sırada karnıma giren ağrı ile yüzümü buruşturup gözlerimi kapadım. Ellerimi hemen karnıma koyup daha fazla ağrıması ile küçük bir inilti çıktı ağzımdan.

Hyunjin hemen ellerini karnıma koyup okşamaya başlamış ve konuşmuştu,
'Felix iyi misin birtanem noldu?' demiş ve telefonunu cebinden çıkarıp bir numarayı aramş ve ağrı kesici getirmesini söyleyip telefonunu masaya bırakıp karnımı okşamaya devam etmişti.

Karnım öyle böyle değil, çok ağrıyordu. 'H-hyunjin' diyebilmştim sadece fakat kusma isteği geldiğinde hemen ayağa kalkıp kavabo aramaya başlamıştım.
'HYUNJİN LAVABO NERDE?!' Diye bağırmıştım karnımın acısından. Dsha sonra ise kendimi tutamayıp yere kusmuştum ve daha sonra ise dayanamayıp yere yığılmıştım.

Geriye sadece hyunjin'in bağırışlarını duyuyordum ama hiç birşey yapamıyordum. Daha fazla dayanamayıp, gözlerimi kapadım ve uykunun huzurlu kollarına bıraktım kendimi.

••••••••••••••••••-------------
Gözlerimi açamadan sesler duymaya başlamıştım tanımadığım birisinden gelen,
'Merak etmeyin beyefendi. Muhtemelen üşütmüştür ve daha kahvaltı yapmadığı için, bedenide güçsüz olduğu için bayılma geçirmiş olabilir.

Kan tahlillerinin sonuçları çıkınca tekrar geleceğim. Endişelenmenizi gerektirecek bir şey yok. Muhtemelen 10 dakika içerisinde, veya ondan az bir zaman içinde uyanmış olur hasta. Geçmiş olsun.'

Ve kapı kapanma sesi gelmişti. Tanıdığım sesi duymam ile gözlerimi hafif aralamaya çalıştım ve olan ile bitenleri kavramaya çalıştım. En son bayılmıştım ve şuan da hastanede olmalıydım.

Boğazımın çok kurudupunu hissediyordum. Ağzımdan tek kelime zor çıkmıştı.
'S-su.' diyebilmiştim anca. Hyunjin hemen beni görmüştü ve eline yatağın yanindaki komidinin üstündeki sürahiyi alıp bir karton bardağa koymuştu.

Benim yatakta dikleşmeme yardımcı olmuş ve suyu bana kendi eli ile içirmişti. Ben suyumu içtikten sonra ise tektar yatmama yardımcı olmuş, ve konuşmaya başlamıştı endişeli bakan gözleri ile.

'Felix iyi misin, bir yerin ağrıyor mu? Sana birşey oldu diye ne kadar korktum biliyor musun?'
Zor bir şekilde cevap vermiştim, başım oldukça ağrıyordu muhtemelen yere düşerken başımı çarptığımdan dolayıydı.
'Hyunjin bana birşey olmadı. Lütfen çok sorma, zaten başım ağrıyor'

Hemen benden özür dileyip daha çok rahat etmem için birşeyler yapmıştı ve şuan eskisinden çok daha rahattım. Daha sonra pişmanlık duygusu geldi ve teşekkür etme isteği geldiğinden dolayı konuşmaya devam ettim.
'Hyunjin ilk öncelikle özür dilerim. Sadece çok yorgunum ve başım çatlıyor. Ve ikincisi olarak..'
Derin bir nefes alarak verdim ve devam ettim.

'İkincisi olarak bana yardım ettiğin, beni o evden kurtardığın için ve herşey için teşekkür ederim.'
Daha fazla dayanamayıp ağlamaya başlamıştım. Gözlerimden yaşlar bir bir akarken hyunjin'de onları öperek silmeye başlamış ve konuştuktan sonra, beklemediğim bir şekilde bana sarılmıştı..

Artık 1000+ yazamayabilirim bölümleri bu bölüm 840 kelime bol bol okuyun görüşürüz canlar. Hyunlixle kalın
Canım çok pis pasta çekti öf

 Hyunlixle kalın Canım çok pis pasta çekti öf

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
The Mafia's LoveWhere stories live. Discover now