9. KANLI NOEL

320 94 874
                                    

Bu kitapta bahsi geçen karakterler, kurumlar ve olaylar her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir ve kalemime aittir.

İyi okumalar!


Müslüm Gürses, Meselem





Vernem Nidahen'den...


Kan kokan eldivenler...

Maskeler...

Mezarlar...

Vernem Nidahen'i bunlar var ediyordu.

Ben, Vernem Nidahen. Ülkenin en çok cinayet işleyen, acımasız ve ölüm kokan katillerinden birisiyim.

Dolunay Sanat Okulu'nun içerisinde elimi, kolumu sallayarak ilerledim. Fazla insan yoktu, en sevdiğim. Hedef belliydi, Hazal'ı tedirgin eden adam... Üstelik kayıp kızın dosyası da bu adama çıkıyordu. Kıza ne yaptığını öğrenip biraz acı çektirerek nefesini kesmek istiyordum.

Okulun karanlık koridorlarında karşıma birisinin çıkmaması mükemmeldi. Sonunda gördüm o adamı, karşıma çıkan tek insan o oldu. Yani benim bilmem kaçıncı kurbanım.

Peşinden ilerlerken yine karanlık bir koridora daldığını kördüm. Koridorda hiç açılmayan bir kapı vardı, buraya girdi adam. Bu kapı, Hazal'ın ilk gün girmeye çalıştığı kapıydı ama tabi ki kilitliydi ve yasak bölgeydi. Çekinmeden eldivenli sağ elim kapı koluna gitti ve direkt açtım kapıyı. İçeriye girdiğimde adamın arkası dönüktü bana. Kapıyı kilitledim ve anahtarını cebime attım.

"Nerede kaldın Uras?" diye sordu. Hâlâ arkası dönüktü ve konuşmaya devam etti. "Hazal'ın işini bitirdin mi? Yoksa sıradaki kaybolacak kız, o olacak."

"Bu, benim meselem..."

Tek kaşım havaya kalkarken adam elindeki dosyaları yere düşürüp yüzüme döndü korkuyla. Karşısında beni görünce ise bedeninin tamamen titrediğini gördüm. Karşısında ben vardım, Vernem Nidahen. Yüzünde maske, saçlarını örten bir şapka, ellerinde deri eldiven ve üzerinde deri ceket olan, tamamen karanlıktan ibaret bir seri katil.

"Sen..."

"Beni tanıyor olmandan onur duydum." dememle adamın yere oturması bir oldu. Çökmüş gibiydi, beni beklemiyordu. "Bana zorluk çıkaracağını sanmıyorum, Furkan Çetin." Yavaş yavaş adım atarak ona yaklaştım. "Ayağa kalk." Dediğimi yapmadı ve ben de yerde diz çöktüm. Ceketimden bıçağımı aldım ve cümlemi yeniledim. "Ayağa kalk."

Adam bu sefer ayağa kalktı ama benden kaçarak köşeye sıkıştı. "Buradan çıkınca seni mahvedeceğim. Bana bulaşmaman gerektiğini anlayacaksın."

Tebessüm ettim. "Buradan çıkabilirsen yine beklerim." dediğimde adam bana vurmak için öne atıldı ama başarılı olamadı. "Elimde seni doğramak için bir bıçak var, aptal mısın? Kurtulabileceğini mi sanıyorsun?" Adama vurduğumda sersemledi. "Kıza ne yaptın!" diye bağırdım ama cevap vermedi. Yine vurdum, bir kere daha vurdum ama adam cevap vermiyordu. Geriye adım attığımda bir kız sesi geldi kulağıma.

LALELERİNDEN SERİSİ (düzenleniyor)जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें