1- EVDEN AYRILIŞ

88 11 6
                                    

Uzun bir aradan sonra Müzmin Jönler Serisi'nin ikinci kitabı, "Müzmin Jönler Konseyi 2: Starzing Akademi" ile karşınızdayım!! Zorlu ve gerçekten uzun bir yoldu. Bu yolda sürekli irtibat halinde olup ikinci kitabı bekleyen okuyucularıma ilgileri ve sabırları için çoookk teşekkür ediyorum. Bu kitapta bizi daha çok aşk bekliyor ve sistemin derinlerine ineceğiz, bu evrenin tarihini daha iyi anlayacağız. Bir ve gelecek olan üçüncü kitap arasında bir köprü görevi gördüğü için birinci kitaptan farklı fakat üçüncü kitaptan daha da farklı olacak. Umarım beklentilerinizi karşılamayı başarırım. Umarım tekrardan Müzmin Jönler'i okumaktan zevk alırsınız. Şimdi sizleri son vedaları ardından tekrar kavuşmak üzere Müzmin Jönler'le baş başa bırakıyorum. Hepinizi çok seviyorum <3

30 Haziran 2013

Yaz okulu bitmişti. Ki bu, Kay için bir kabusun başlangıcı demekti. Başlangıçta, her şey normaldi. Kay'in standartlarına göre normalden bahsediyorum tabii. Hatta Kay dayak yese de, mutluydu.

Yaz okulu bittikten sonra hepsi nasıl görüşeceklerinin derdine düştü. White ve Leo, Mcfly'ların evinde kalıyor, günlerinin çoğu zamanlarını ise Alice'lerde geçiriyorlardı. Heather ve Kay ise evdeydi. Heather başarılı bir sene geçirdiğinden ve annesinin onu soktuğu testlerden geçtiğinden, annesi ona özgürlük hakkını veriyordu. Kay ise öyle değildi.

Müzmin Jönler, Kay'in evine yakın bir buluşma mekanı belirledi. Bir sokak arası, eski bir Asil hanesinin duvar dibiydi. Gaz lambası ve Louis dışında ışık kaynakları yoktu. Her gün, akşam yemeğinden sonra orada buluşuyorlardı. Kay kaykayını getiriyordu, Louis de okulda başladığı kaykay macerasına Kay sayesinde devam edebiliyordu. Kızı kayarken izliyor, hareketlerine hayran hayran bakıyordu. Artık kendini yeterince geliştirdiğinden, Kay gibi hareket yapmak istiyordu. Louis'e bir şeyler öğretmen, tam bir işkenceydi.

Kay Bay Mükemmel'in, öğrenme kabiliyetinin yüksek olduğunun farkındaydı. Ancak Louis, Kay'le beraberken bu özelliği yok oluyordu. Sürekli gülüyor, eğlenmeye ve Kay'i güldürmeye odaklanıyordu. Kay'in itirazı yoktu. Louis'le gülmeyi ve eğlenmeyi seviyordu. Onun esprilerini ve gülüşünü izlerkenki parlak bal rengini seviyordu.

Düellolar ise devam ediyordu. Lakin haftada bir. Her hafta çarşamba, Müzmin Jönler Üç Haller'in mahzenine iniyor ve çalışıyordu. Heather daha kontrol sahibi ama çok daha güçlüydü. Aynı şekilde Kay de öyle. Değişen hiçbir şey yoktu ama çok şey vardı. Halen Kay, Heather'ı yormayı başarabiliyordu ama ikisinin gücü de, paralel olarak artmıştı. 

Mahzendeki bu kaçamak, bir yandan Kay için Benedict'le buluşma fırsatı oluyordu. Adam sırf Kay'i görebilmek için, her çarşamba mahzene geliyordu. Kay haftasını, Müzmin Jönlerle yaptığı klasik buluşmaları, okuduğu kitapları ve biraz da zorla annesini anlatıyordu. Benedict kızın yaralarını ve kendi yaptığı sargılarını inceliyor, taze olan ya da acıyan varsa acısını dindiriyordu. Annesi olacak kadın yaralarının bir anda iyileştiğini görürse şüphelenir diye, daha fazlasını yapamıyordu. 

Sorun yok. Kay altı yaşındayken bile kanama durdurup, açık yara sardığından, bu durum onun için minnettar olunası bir şeydi. Yine de arada aklına, yeni yılda Benedict'le geçirdiği tatil gelmiyor değildi. Adam ona, "Benimle yaşamak ister misin?" Diye sormuştu. Kay bunun için her şeyi yapardı. Cevabı evetti. Hatta Benedict de, Kay'in tüm sorumluluğunu almayı kabul etmişti. Böyle konuşulduğunda her şey güzeldi. Benedict'le yaşamak, ne harika. Bilakis, ortada bu hayali yakıp yıkan, onu avcuna alıp sindiren, yaşamını ve isteklerini sömüren bir gerçek vardı. Annesi gerçeği.

Tabii ki de annesi böyle bir şeyin lafını bile etse Kay'i öldürürdü. Kadın Benedict'den sadece Praeterea olduğu için bile nefret etmeyi başaran biriydi. Bu nedenle Kay, adamla mahzende geçirdiği zamanlarla yetinmek zorunda kalıyordu. Üç Haller, Müzmin Jönler ve onların gösterisi yüzünden Ordiler dışında herkese kapandığından, Bay Keith yiyecek içecekleri aşağı, mahzene indiriyordu. Bu adam kibarlık ve misafirperverliğinden hiçbir şey kaybetmiyordu doğrusu. Her çarşamba kızılcık şurubu içiyor, süt reçeli yiyorlardı. Yorucu bir düellonun üstüne iyi gidiyordu. Çoğu zaman Müzmin Jönler Kay ve Benedict'i yalnız bırakıp, mahzenin diğer bir köşesine geçiyordu. Böylece ikili, baba-kız tarzı sohbet edebiliyordu.

MÜZMİN JÖNLER KONSEYİ 2: STARZİNG AKADEMİWhere stories live. Discover now