25.Bölüm

1.8K 165 29
                                    

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

"Geldim. Sana geldim Azat."

Yunus karşımdaydı. Yanımda. Bana gelmişti. Benim için gelmişti. Benim yapacağım şeyi, benden önce yapmıştı.

"Hoş geldin Yunus. Hoş geldin." dedim ve yine kollarım arasına aldım bedenini. Bir kere görmeyle nasıl bu kadar tutulmuştum bu çocuğa? Kendimi zaten keşfedeli yıllar olmuştu. Kimse bilmiyordu. Giray dışında...

O da öğrendikten sonra, adeta unutmuş gibiydi. Tek bir kelime etmemişti bu konuda daha sonrasında. Çünkü çevre faktöründen o da korkuyordu.

Yunus'un kollarını tutarak ayrıldım ama kolları buz gibiydi. Üşümüştü.

"Buz gibisin." dedim ve üstümdeki hırkayı çıkarıp ona giydirdim ve fermuarını takarken sesini duydum.

"Yanında soğuğu hissetmedim bile." deyince, ona baktım. Dip dibe duruyorduk. Başını öne doğru eğmiş, bana bakıyordu. Hızlı hızlı alıp verdiği sıcak nefesi yüzüme çarpıyordu.

Elimin birini yanağına çıkardım ve dudağına bir öpücük bıraktım. Tam geri çekilecekken, Yunus elini enseme koydu ve geri çekilmeme izin vermeden, öpücüğü derinleştirdi. O kadar güzel hissettiriyordu ki, sanki uzun süre sonra ilk kez nefes alıyordum.

Alt dudağını hafifçe ısırıp bıraktım ve fermuarı kapattım zar zor. Heyecandan ellerim titriyordu. Fermuarı kapattıktan sonra Yunus'a baktım tekrar. Bakmalara doyamıyordum.

"Eve gelmek ister misin?" diye sordum. Başını olumsuz bir şekilde salladı.

"Yalnız kalabileceğimiz bir yer olsa..." deyince gülümsedim. Başımla onayladım.

"Tamam olur. Bir yer biliyorum. Sadece biraz beklesen olur mu?" dedim.

"Üç aydır bekliyorum, biraz daha beklemekten zarar gelmez. Hele ki sonunda sana kavuşmak varsa, ömür boyu da beklerim." dedi. Dedikleriyle, kalbim depar atmıştı adeta. Sadece gülümsedim ve eve gittim koşar adımlarla.

Eve girip, hemen kapının arkasındaki askıdan, bağ evinin ve arabanın anahtarını aldım. Tahta merdivenlerden duyduğum sesle arkama baktım. Babam merdivenden iniyordu. Sabah namazına kalkıyor, sonra uyumuyordu.

"Nereden böyle?" diye sordu. Sorusuyla yutkundum. Şimdi, Yunus burada desem, evde ağırlamak isterlerdi ve yalnız kalamazdık. Bu yüzden yalana başvurmak zorunda kaldım.

"Köpeğe yemekle su verdim." dedim. İnanmış gibiydi çünkü normalde de hep ben yapardım.

"O anahtarları ne diye aldın?" diye sorunca, hızlı bir şekilde cevap verdim bu kez.

"Bağdaki eve gideceğim. Sen bağı temizlememi, düzene sokmamı istiyordun ya ben de kış gelmeden yapayım diyordum." dedim. Babamın yüzünde gülümseme belirdi.

"Aferin aslanım benim. Bir şeyler de al kendine yiyecek. Orada aç kalma. Ben arada bir uğrarım yanına." deyince, onaylayıp çıktım evden.

Yunus arabaya binmiş beni bekliyordu. Yanına gidince camı açtı.

"Ben de arabaya bineceğim. Sen peşimden gelirsin. Tamam mı gülüm?" dedim, son cümlede yanağını okşayarak. Gülümseyerek başını salladı. Ben öndeki arabama geçtim. Yunus da peşimden gelmeye başladı arabayla. Bağdaki ev, bize çok iyi gelecekti.

Bağ evinde romantik anlar 🤭

Yorumlarınızı bekliyorum 🌸

REBIRTH (BxB MPREG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin