Bu kurgu ve içeriği tamamen bana aittir.
Sizler için hazırladığım Korkunç Mesajlaşma'nın 4. serisine hoşgeldiniz.
Gizem dolu olaylar, sırrı çözülmemiş cinayetler ve çok daha fazlasını içeriyor...
Tüylerinizin ürpermesine,
HAZIR MISINIZ?
ATLAS: Saçmalık! Kızla mesajlaştığın gece katil hakkında konuşuyorsunuz ve kız katile inanmadığını söylediği an birkaç saat sonra evinde her tarafı yanmış ve alnının tam ortasına bıçak iziyle evinde ölü bulunuyor!
MURAT: Ne demek istiyorsun Atlas?
ATLAS: Katil sensin diyorum.
MURAT: Ne? Saçmalama! Ben katil olsam neden onunla o gece mesajlaştığımı söyleyeyim?
ATLAS: Kendini masum gözüktütmek için.
MURAT: Bana bak! Neye inanmak istiyorsan inan ama ben katil falan değilim!
ATLAS: Belki de Tolga'yı o gece sen öldürdün..
MURAT: Sen... Sen kafayı yemişsin!
ATLAS: Ben kafayı falan yemedim! Çünkü seni bahçemde o lanet olası yüzünle beraber görüyorum.
MURAT: Ne?
ATLAS: Hem bana bakıp hem de aynı anda nasıl mesaj yazabiliyorsun?
MURAT: Şu lanet olası telefonu aç ve bana iyi olduğunu söyle!
MURAT: Atlas cevap ver!
***
SERA: Merhaba, Melih.
MELİH: Ne istiyorsun? Röportaj mı? Hiç uğraşamam.
SERA: Hayır, sadece Işık için üzgün olduğumu ifade etmek istemiştim.
MELİH: Sağol.
SERA: Gerçekten elimden ne geliyorsa yapmaya hazırım. Bunu bil istedim.
MELİH: Teşekkür ederim. Ama şimdilik elinden birşey gelmez. Hâlâ ameliyatta.
SERA: Ouuuu gerçekten çok üzgünüm.
MELİH: Sen... Ouuu.... Bu lafı hep... Katil kullanırdı!
SERA: Ne demek istiyorsun sen?
MELİH: "Merhaba, Melih." Dedin mesajda. Sen... Sen katilsin!
SERA: Haha ne komik! Saçmalama her insan bu cümleleri kullanabilir.
MELİH: Muhtemelen. Ama bu bir tesadüf olamaz!
Melih, bu mesajı atar atmaz hastanenin bütün lambaları bir anda söner ve etrafı zifiri karanlık kaplar.
SERA: Bir sorun mu var?
MELİH: Sorun sensin! Hastanenin lambalarını söndürdün! Lanet olası katil sensin!
SERA: Ouuu hayır ben değilim!
Melih, Sera'yı engellendiği an bu sefer bilinmeyen bir numaradan mesaj gelir.
BİLİNMEYEN: Çok tecrübesizsin Melih. Ya da açıkça salak diyebilirim.
MELİH: Salak olarak ölecek olan sensin!
BİLİNMEYEN: Hadi ama dostum! Birinci seride bir salak gibi Ilgaz'ın katil olduğunu final gecesinde aklına geldi. Ve bunun kurbanı Serkan oldu.
MELİH: Sakın bir daha Serkan'nın adını söyleme!
BİLİNMEYEN: Ahahahaah. Çok komiksin. Serkan senin yüzünden öldü Melih. Bunu hiç aklından çıkarma. Çünkü Işıkta senin yüzünden ölebilir!
MELİH: Bunu aklından bile geçirme!
BİLİNMEYEN: Uhhh sıkmaya başladı artık. Sende sıkılmadın mı Melih? Dördüncü seriye kadar geldin ve hâlâ yaşıyorsun. Ya diğer seri olmazsa? Ya bu final serisi olsa yine de yaşamak için mücadele verir miydin?
Melih, katile mesaj yazmak yerine bu karanlık hastaneden çıkmak için güvenliğin olduğu kata gider ve o an yerde yatan iki kişinin cansız bedenlerini görür. Güvenliklerden birisi kafası kesilmiş bir şekilde, diğeri ise bağırsakları deşilmiş bir şekilde yerde kanlar içerisindedir. Melih, onları gördüğü an üzerindeki şoku ve korkuyu atmaya çalışırken telefonu yine aniden titrer.
BİLİNMEYEN: Bu seriyi unutma Melih. Bu seri benim serim ve bu seride gerçek riskler var! Tıpkı seni öldürmek gibi...
Katil bu mesajı atar atmaz koridorun başında görünür. Her tarafı siyah, maskesinin bile siyah olduğu bu katil karanlıkta bile zor görünürken Melih onu gördüğü an koridorun diğer ucunda olan acil çıkış kapısına doğru koşmaya başladı. Katil ise arkasından hızlıca geliyordu. Melih hızlı bir şekilde acil çıkış kapısına vardığında kapıyı açmaya çalışırken kapının kilitli olduğunu anlar.
- Kahretsin!
Katilin son sürat onun üzerine doğru koştuğunu gördüğü an yan masada duran sopa parçasını alır ve katil tam Melih'in üzerine atlayacakken Melih elindeki sopayla katilin kafasına hızlı bir şekilde vurur.
- Hadi! Kalksana seni pislik!
Der ve yerde acı içinde kıvranan katile elindeki sopa ile defalarca vurur. Daha sonra ise katilin üzerine çıkarak elindeki sopayı bir kenara bırakıp elleriyle katilin maskesine dokunur ve tam açacakken karnında o acıyı hisseder. Katil tarafından karnına saplanan bıçak acısını.
- Ah!
Diye inlediği zaman katil, Melih'in karnına sapladığı bıçağı çıkarır ve bu sefer Melih'in saçlarından sıkı bir şekilde tutarak bıçağı beline saplar.
- Hoşçakal Melih...
Der ve bıçağı defalarca Melih'in karnına saplayıp çıkarır. Melih'in ağzından kanlar gelmeye başlarken son kez bir cümle çıkar ağzından.
- Kaybettin. Sen asla kazanamadın, kazanan biziz.
Dedi ve bu dünyaya gözlerini yumdu...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
'8. Bölüm Sonu' ~Devam Edecek~
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
