10. Bölüm ~𝐹𝑖𝑛𝑎𝑙☠

262 27 28
                                    

Maskesini açmaya kalktığında tekrardan yerine takar ve omuzunun acısıyla Atlas'ın üzerine atlar. Atlas, elindeki silahı katilin üzerine atlamasıyla düşürür. Katil ise Atlas'ın üzerine atladığı gibi boğazına yapışarak Atlas'ı boğmaya başlar.

- Gebericeksin!

Diyip Atlas'ın boğazını daha sıkı bir şekilde tutarak boğar. Atlas, kalan son nefesini kafasını oynatmak için kullansa da yine de katilin ellerinden kendini kurtaramaz ve o an gözleri yavaş yavaş kapanırken bir silah sesi duyulduğu an boğulmaktan kurtulur katil tekrardan kendini yerde bulur. Ayağa kalkıp silahı sıkan kişiye baktığında ise bu kişi Sera'dır.

ATLAS: Sera! Geldin sonunda!

SERA: İyi misin kalk ayağa.

Diyip Atlas'ı yerden kaldırarak tekrardan omuzuna ateş ettiği katile bakar. Ve en arkasında olan kanlar içerisinde yatan Melih'e..

SERA: Aç şu maskeni!

Dediğinde katil bu sefer itiraz etmeden maskesini hızlı bir şekilde açar. Ve o an ikisi de şok içinde maskenin altından çıkan yüze şok içinde bakar.

- Tolga?

- Tolga!

İkisi de şok içinde Tolga'nın ismini söylediğinde Tolga ayağa zor bir şekilde kalkarak konuşmaya başlar.

TOLGA: Evet, bendim.

ATLAS: Ama sen, gözümüzün önünde öldün!

TOLGA: Hayır seni çok bilmiş! O sizler ve okuyucular için sadece bir katil tarafından yakalanma mevzusuydu! Ama katil benim!

SERA: Peki ama neden?

Dediğinde Tolga sinirle bu olayları neden yaptığını açıklamaya başladı.

TOLGA: Neden mi? Siz baş belaları işime burnunuzu sürmeseydiniz dünya beni konuşuyor olacaktı! Evet, hepinizi öldürüp bir tarafa toplayıp ölü cesetlerinizin üzerinde tek ben yaşayacaktım ve dünya çapında benim ne kadar güçlü ve savaşcı olduğumu görecekti! Dünya bu olaydan sonra beni konuşacaktı ve sen Sera. Senin gibi haberciler benle röportaj yapmak için ayağıma kapanacaktı!

SERA: Bu sadece aptak bir hikayenin kahramanı olayım diye miydi?

TOLGA: Evet, ve bende ümit asla tükenmez.

Diyip cebinde sakladığı silahı çıkararak Sera'ya ateş ettiği an Sera korkuyla eğildi.

TOLGA: Şimdi o elinizdeki silahı bırakın!

Dediğinde Sera korkuyla ellerini kaldırıp silahı Tolga'nın önüne fırlattı. Tolga silahı yerden alır almaz iki silahı da ikisine doğrultup son kez söze girdi.

- Şimdi kahraman olma sırası bende.

Dediğinde tetiğe basacağı an arkasından beline doğru saplanan bıçak acısı ile kendini yerde buldu. Atlas ve Sera o an gözlerini kapatmıştı ve Tolga'nın acı içinde çığlık atışı ile gözlerini açtıklarında Melih elindeki bıçak ile defalarca Tolga'yı bıçaklarken gördüler.

- Melih!

- Yaşıyorsun!

İkisi de Melih'in yanına giderek yerde kanlar içerisinde ve tabiiki de bağırsakları Melih tarafından deşilmiş Tolga'ya baktılar.

MELİH: Unutmayın, hep geri geliyorlar.

Dedi ve yerde duran silahı alıp Tolga'nın alnının tam ortasına sıktı. Ve üçüsü de ayağa kalkarak her şeyin bittiği bu hastanenin çıkış kapısına vardılar. Polis srenleri ise yakından geliyordu.

SERA: Melih, kan kaybediyorsun!

Dediği an Melih yüzünde intikam dolu gülümsemesi ile yanıt verdi.

MELİH: Kolay kolay ölmem ben.

Ve o an polislerin, ambulasların ve Murat'ın arabasından inip diğerlerini görmesiyle onların yanına gitmesi bir oldu.

MURAT: İyi misiniz?

ATLAS: Hiç olmadığımız kadar...

SERA: Bana bir röportaj borçlusunuz, haberiniz olsun.

Sera'nın esprisi ile herkes kahkaha atarken Melih'in gözleri yavaşça kapanıyordu. Başı dönüyordu ve ağzından tekrardan kanlar gelmeye başladı.

ATLAS: Melih!

SERA: Melih kendine gel!

MURAT: Şu lanet olası ambulans ekipleri nerede!

Murat, ambulansları çağırdığında Melih yerde ağzından kanlar akmaya devam ediyordu. Sera, Atlas ve Murat dolu gözlerle Melih'in ambulans ekipleri tarafından sedyeye yatırılışını izledi. Üçüsü de Melih ambulas aracına binmeden el ele tutuşup ona söz verdiler.

ATLAS: Sana söz veriyorum, iyileşeceksin.

SERA: Biz senin yanında olacağız.

MURAT: Güçlü ol Melih, bizi bırakma!

Daha sonra ambulas aracına götürülerek hastaneye doğru yola çıktı. Atlas, Sera ve Murat ise ambulansın arkasından dolu gözlerle Melih'in gidişini izliyorlardı.

SERA: Bu sefer gerçekten de bitti mi?

ATLAS: Bitti Sera. Bu sefer gerçekten de bu katliam bitti.

Diye aralarında konuşurlarken Murat söze girdi.

MURAT: Biz yine de tedbirli olalım. Kim bilir, her final bir son değildir...

Murat son sözü de söylediğinde üçüsü de hastaneyi terk ederek yürümeye başladılar. Ama unuttukları birşey vardı.

Her seride katil iki kişidir....

Her seride katil iki kişidir

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

'10. Bölüm Sonu'
~Final~

Gizemli Kayıplar 4'de en çok kimin ölümüne üzüldünüz?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Gizemli Kayıplar 4'de en çok kimin ölümüne üzüldünüz?

Gerilim dolu bir maceranın sonuna geldik, görüşmek üzere...🎭🔪🩸

Gizemli Kayıplar : Korkunç Mesajlaşma 4Where stories live. Discover now