15. KIRGINLIĞIN TUTKUSU

438 97 8.4K
                                    

Bu kitapta bahsi geçen karakterler, kurumlar ve olaylar her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir ve kalemime aittir.

İyi okumalar!

Zeynep Avcı, Yalan






Siyah ve sade bir elbise... Uzun ve yırtmaçlıydı, bacaklarımı genelde örterken bir omzumu açıkta bırakıyordu. Tamamen açıktı o omzum ama onun aksine diğer omzumda bir detay vardı ve bu detay o omzumu az bile olsa kapatıyordu. Kollarım zaten açıktı. Elbiseye bayılmıştım tek kelimeyle, üzerime de çok iyi olmuştu. Topuklu ayakkabılarla da elbiseyi kaldırınca tamamen bir bütün haline gelmiştim. Takı olarak da bir kolye vardı, kolye papatyalıydı ama taşlardan oluşuyordu. Bir de bileklik vardı, bilekliğin üzerinde ise yine zarif bir papatya...

Ayaz'ın tepkisini çok merak ediyordum. Ona haber verdim hazır olduğumu, odaya gelmesini bekledim dört gözle.

Kapı tıklatıldı ve açıldı.

Önce o geldi, sonra kokusu.

Beni gördüğü an tepkisiz kalmıştı, beni izliyordu sadece. Nasıl olduğumu sordum, cevap vermedi. Ona yaklaştım, o ise sadece etkilenmiş bir şekilde bakışlarını üzerimde gezdiriyordu.

"Papatya, nasılım?"

"Güzeldin ve hâlâ çok güzelsin, her zaman çok güzel olacaksın..."

Tebessüm ettiğimde biraz yaklaştı bana, parfüm kokusu burnuma geldikçe hoş hissediyordum. "Ayaz, ben de parfümünden istiyorum." dediğimde gülerek nedenini sordu. "Çok güzel korkuyorsun, hoşuma gidiyor kokun." Masasına yaklaşıp çekmecesinden bir parfüm şişesi çıkardı ve ben de onu takip ettim. Parfümü üzerime sıktığında hâlâ gülüyordu. "Teşekkür ederim." diyerek bir adım geri attım.

"Her zaman, hadi gidelim artık." Onayladığımda beraber odadan çıkıp ilerledik, kurumdan da çıktığımızda Ayaz'ın aracı binanın önündeydi hemen. Araca yaklaştığımızda Ayaz ilk defa benden bir adım öne çıktı, genelde hep hemen arkamda yürürdü. Öne çıktığında aracın kapısını bana açışını izledim. "Buyurun Güvercin Hanım," dediğinde bir an bakışlarımız kesişti.

"Çok naziksin," dediğimde arabanın ön koltuğuna binmiş bulundum. Ayaz da hemen yanıma, şoför koltuğuna geçtiğinde merakım biraz ağır bastı. "Nereye gidiyoruz?" diye sordum merakla.

"En sevdiğim mekanlardan birisine."

"Beraber zaman geçirmek nereden geldi aklına? Yani cinayetler falan, biraz sıkıntılı dönemdeyiz." İçinden geldiğini söyledi. "Hep böyle içinden geldiğinde mi yaparsın güzellikleri?" diye sordum ben de. Aslında daha öncesinde söylemişti bunun cevabını.

Derin bir nefes aldı. "Eskiden evet derdim ama artık hayır, seninle her dakikamı güzelleştirmek istiyorum." Sessizliğe yayılan ikimizin tebessümünden sonra Ayaz'ın tekrar söze girdiğini duydum. "Belki biraz benden bahsederim sana." Aklıma Vernem Nidahen gelince birden irkildim, içinde bulunduğum bu durumu sorgularken Ayaz bakışlarını üzerime yollamıştı. "Ne oldu güzelim? Kötü bir şeyden bahsetmemiştim."

"Aklıma bazı anılar geldi." diyerek geçiştirmeye çalıştım.

Sustu, sanki anlıyordu ne düşündüğümü ve üzerime gelmiyordu. Gerçekten de o katil, Ayaz mıydı? Buna kim inanır ya, en azından ben inanmak istemiyordum. Moralimi yüksek tutmaya çalıştım ama aklıma Vernem Nidahen geldikçe moralim düşüyordu. Morali düşen tek kişi ben değildim, Ayaz da benim gibiydi çünkü arada sıkıntıyla nefes alıp veriyordu.

LALELERİNDEN SERİSİ (düzenleniyor)Where stories live. Discover now