on dört

18.7K 1.6K 650
                                    

okulun kapısından Namjoon ve Hoseok ile girmiştik. O olaydan sonra ikisi de yanımdan asla ayrılmıyordu, sanırım onlara borçluydum.

Kapıdan girer girmez bahçede ki insanlar fısıldaşmaya başlamışlardı bile. Arkamdan bir sürü şeyler söyleniyor, duymamış gibi yapıp geçmekten başka elimden hiçbir şey gelmiyordu.

Bu dedikoduların sebebi Jungkook'un arkadaşı olmamdı ve sanırım son yaşadığım olaylardan dolayı. Okulda fazlasıyla zorbalık görmeye başlamıştım. Genelde hep sevilen tip olurdum fakat Jungkook ile aramdaki ilişkiyi farklı yerlere çekip yorumluyorlar ve sonucunda zarar gören hep ben oluyordum.

Birkaç haftadır Jungkook ile konuşmuyor, hiçbir şekilde iletişime dahi geçmiyorduk. Açık olmak gerekirse arkadaşlığımızı seviyordum, kısa sürmesine üzülsemde abartılacak bir şey yoktu. Şu zamana kadar kendim, ailem, Hoseok ve Namjoon'dan başka kimse için üzelecek bir insan değildim.

Jungkook ile sevgili olduğumuza dair dedikodular yayılırken başka sınıflardan beni uyaran birkaç kişi vardı ve hepsi ortak tek bir şey söylüyordu. Zorba ve bağımlı olduğu.

Gözümle görmediğim hiçbir şeye inanmazdım ve söylenenleri pek takmıyordum çünkü artık arkadaş olduğumuzu bile sanmıyorum.

Karşıdan gelen Jungkook'la gözlerimi devirmem bir oldu. Yanıma yaklaşmamasını söylerken daha da dibimde bitiyordu.

Beni kolumdan tutup kütüphaneye sürüklerken konuştum.

"Artık arkadaş olmadığımızı sanıyordum," dedim gevşek gevşek.

ellerim cebimde, Jungkook beni nereye sürüklerse oraya gidiyordum.

Sinirli gözüküyordu ama umursamadım.
Kütüphaneye gelmiştik çünkü sabahın köründe kimse kütüphaneye gelecek kadar çıldırmış olamazdı.

"Taehyung, senden kaç kere özür dileyeceğim. Kaç haftadır yüzüme dahi bakmıyorsun. Eğer bana yaptığın şu tavıları zorbalarına yapsaydın, seni gördükleri yerde kaçacak delik arayacaklardı güzelim."

"Jungkook tek bi' kelimene bakacaktı."

Tamam ne kadar umursamıyorum desemde umursuyordum, sadece öyle davranırsam umursamam sanmıştım.

"Sen okula gelmeden önce hepsini susturdum fakat bir işe yaramıyor ama emin ol ki bir daha sana dokunmaya cesaret edemeyecek hiçbiri."

dedi dişlerinin arasından konuşarak ve kendinden emin bir şekilde.

"Teşekkür ederim, gitmem gerek." dedim ve arkamı dönüp kapıya doğru yürüyecekken belimde bir çift kol hissettim.

"Seni tanıyorum Taehyung. Beni affetmediğini de biliyorum, ne yazdığımı hatırlıyor musun mesajda?" dediğimde kafamı olumsuz anlamda salladığımda konuşmaya devam etti "Beni affedene kadar sarılacağım sana."

"Affettim, bırakabilirsin." dediğimde gülme sesini işitmiştim. "Şirine, beni kandıramazsın."

"Bırakır mısın? Derse girmem lazım." dedim sakince.

"Bugün derse girmeyeceğiz, arkadaşlarına haber verelim ve sonrasında motorumla bir gezintiye çıkarız." dedi ve sırıttığını hissedebiliyordum.

**

pis gargamel
bugün bir şeyler fark ettim şirine

şirine
?

pis gargamel
boyun tam olarak çenemin altına geliyor
sanki çenemin altı için yaratılmışsın gibi

belini tek kolumla kavrayabiliyorum
çok ince belin var şirine

right hereHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin