live the moment and party

220 21 20
                                    

Arkadaslar kafami sikeyim taslaklari yanlislikla silip duruyorum beyin hucrelerim oldu imdat.Neyse okuyun hadi 💋

Gözlerimi açtığım ilk 3 saniyede nerede olduğumu kestirememiştim ancak sonra dün gece olanları hatırladım.Peter'ın omzunda uyuyakalmıştım ve görünüşe göre Peter beni koltuğa yatırıp üstümü örtmüştü.Sahi o neredeydi? Kafamı kaldırıp etrafa bakındım ve karşı koltukta uyuduğunu gördüm.Ağzı hafif açık kalmıştı ve dalgalı saçları önüne düşüyordu.Bu halinin gerçekten tatlı olduğunu düşünürken sırıttım.Tam yerimden kalkacaktım ki yukarıdan gelen yüksek sesle yerimden sıçradım.Lütfen yine hırsız olmasın mental sağlığım bunu kaldıramaz.Yukarıya çıkmaya cesaret edemezken hemen yanımdaki sehpada telefonum ve bir not görmüştüm.Halbuki telefonumu dün bulamadığımı hatırlıyordum? Ya da aramaya bile uğraşmadığımı.Telefonun ekranından saate baktığımda kısa süreli şok geçirdim.Neredeyse öğlen olmuştu.Bugün haftasonu olduğu için şanslıydık yoksa çoktan geç kalmıştık.Elim nota giderken üst kattan gelen sesle tekrar sıçramıştım.Notu açtığımda el yazısından Grace olduğunu hemen anlamıştım.Bu kadar kötü bir el yazısını sadece Grace'de görmüştüm çünkü.

"Günaydın canım.Telefonunu yemek masasının altında buldum orada ne aradığını sorgulamayacağım.Sabah Peter ile seni uyandırmaya kıyamadım.Normalde yangın çıktığından işe gitmeyecektim ancak patronum olan götsüz herif acil bir iş için beni çağırdı.Aceleye çıktım size kahvaltı hazırlayamadığım için üzgünüm.Ha bu arada üst katta ustalar var odanın çoğu yandığı için mobilyaları yeniliyorlar.Ses falan gelirse korkmayın.Kendinize kahvaltı hazırlayın ama evi yakmamaya dikkat edin! Akşam görüşürüz tatlım."

Üst kattakilerin hırsız değil usta olduğunu öğrenip derin nefes aldıktan sonra duşa girmeye karar verdim.Dünden duman kokuyordum.Peter'ı uyandırmamaya dikkat ederek kendimi sıcacık sulara attım.Duştan sonra kafama dev bir havlu sardım ve Grace'in odasına gittim.Dolabını karıştırırken kendime uygun bir şeyler arıyordum.Odamda yangın çıktığından çoğu kıyafetim de yanmıştı.Uygun kıyafetler bulup giydiğimde içeriye döndüm.Tam mutfağa geçecektim ki Peter'ın uyanmış uykulu gözlerle etrafa baktığını gördüm.

"Günaydın Peter."

"Günaydın Valeria.İyi misin?"

"İyiyim de..neden sordun ki?"

"Hani dün olanlar..yangın falan?"

"Haa sen ona diyorsun.İyiyim birşeyim yok."

"Tamam o zaman.Nefes darlığı falan olursa lütfen bana söyle.Bu arada Teyzen tezgahın üstüne ilaçlarını bıraktı."

Kafamı salladım ve tezgahın üstündeki poşetlere baktım.Peter ise yerinden kalkmış geriniyordu.Kocaman esnedi ve konuştu.

"Burada uyuya kalmışım ya.Ben eve gideyim."Panikle gitmemesi için bahane düşündüm.Bütün gün evde tek başıma ne bok yiyecektim? Hem Peter ile eğlenebilirdik.

"Hayır ya nereye gidiyorsun? Hem May evde bile değil teyzem not bırakmış beraber dışarıdalar.Şansına küs Parker.Benden kaçamazsın!"

Bana sırıtırken kafasını sallamıştı.

"Umm..Banyonuzu kullanabilir miyim?"
Dediğine göz devirirken cevapladım.

"Tabi ki Peter sormana gerek yok.İstersen temiz kıyafetler de verebilirim?"

"Çok iyi olur."

O banyoya doğru yol aldıktan sonra ben de Grace'in odasına girmiştim.Grace her zaman eski erkek arkadaşlarından bir şeyler saklardı.Hatıra kalsın diye sanıyordum ancak sorduğumda kaç tane olduklarını unutmayayım diye demişti.Peter'a olacak kıyafetler bulmak için dolabı karıştırıken bir tane üstünde 'i survived my trip to nyc' yazan tişört bulmuştum.Altına da Hello Kitty'li bir pijama bulmuştum.Ne yazık kı başka Peter'a olacak bir şey yoktu bunlarla yetinmek zorundaydı.Aslında bunların içinde nasıl görüneceğini merak ediyordum.Kıyafetleri güzelce katladım ve köpekli terliklerimi sürüye sürüye banyo kapısına vardım.Kapıyı tıklarken Peter'a bağırdım.

Spider Web | PETER PARKER 🕷Where stories live. Discover now