I CAN(NOT) SAVE US

5. Bölüm: "Böyle Buyurdu Zerdüşt"

Wildfire - SYML

"Saldığın zaman, serbest bıraktığın zaman
Kendini ait olduğun yerde bulabilirsin
Sen bir lanet değilsin, sen fazlalık değilsin
Burada sana ihtiyaç var, sen yeterlisin"

~Anka

ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ

"...Böylece Hakan'a başka bir kolla yaklaşmış olacağım. Ecel'in planı bizim plan ile bu kadar uyumluyken onu reddedemezdim. Hem farkındaysanız iki aşamalı planım bu şekilde daha garantili hale geliyor. Siz ayrı bilgiler toplarken ben ayrı bilgiler toplamış olacağım. Hakan'a her halükarda yanaşacağım. Ama Ecel beni aldatan konumuna düşürmeden önce ben onu aldatan konumuna düşüreceğim ve böylelikle tek vuruşla iki kuş avuçlarımızın içerisinde olacak. Planı beğenmeyen veya sorusu olan var mı?"

Toplantının başından beri büyük bir ciddiyetle planı anlatıyordum. Ekiptekiler bunu garipsemişlerdi çünkü ilk tanıştığımız zamanlarda davrandığım gibi davranmıyordum. Kimseyle alay etmemiştim. Büyüklük taslamamıştım. Öyle ki bana hesap soran Alfa'ya bile sakince kendimi açıklamıştım. 

Ejder bu odada hareketlerimin altında yatan nedeni bilen tek kişiydi. Dün akşamki konuşmamızdan sonra bazı şeyleri tekrardan farkına varmıştım. Kendimi sadece göreve ve hedefe odaklayacaktım. Her zaman beğenerek kullandığım üstten bakan ve beni eğlendiren maskemi bugün takmamıştım. Belki de görev boyunca bir daha hiç takmayacaktım. Ejder'e sinirlenmiştim fakat buna hakkım olmadığını bildiğim için ona olan sinirimin üzerini örtmek amacıyla profesyonelliğime sığınıyordum.

Soruma karşılık Meth konuştu.

"Anka planın her ayrıntısını kelimenin tam anlamıyla güvenli ağlarla örmüşsün fakat kendini dışarıda bırakmışsın. Sen ekibin beynisin, her şey sana bağlıyken kendini fazlasıyla riske atıyor olacaksın. Hakan olayı çakarsa ne olacak?"

Planlarımda kendimi riske atmayı seven biriydim. Her görevimde kendimi en uç noktaya koyardım çünkü tecrübeliydim. Bir yol bulup kendimi tehlikeden kurtarmayı her zaman bulurdum. Ekiple çalışmak istemememin bir nedeni kimseye güvenmemek olsa da en az onun kadar büyük yer kaplayan diğer neden de başklarının hayatlarını riske atmaktan nefret etmemdi. Çünkü ne kadar kabullenmek istemesem ve bunu dillendirmesem de birilerine bağlanmaya çok müsait birisiydim. 

Bağlanmak benim zorluk yaşadığım bir başka konuydu. En büyük korkumdu belki de. 

"Hakan çok fazla şeyle meşgul olacak. Açık konuşmak gerekirse Ecel gerçekten harika bir plan yapmış. İnce elemiş sık dokumuş ve bir yıl boyunca dibinden ayrılmamış. Bu yüzden olayı anlama olasılığı oldukça düşük. Planı yapan ben olsam da hepiniz plana hakim olan ileri düzeyde tecrübeye ve yeteneğe sahip insanlarsınız bu yüzden endişelenmenize gerek yok. Ben plandan ayrılma durumunda kalsam bile Ejder'in stratejik yönü sizi bu görevden sağ çıkarır."

Söylediklerimden sonra oluşan sessizlik ortama garip bir hava katmıştı. Herkes bu yeni Anka'yı anlamaya çalışıyordu. Eskisi gibi sinir bozucu olsaydım büyük ihtimalle daha rahat olurlardı fakat şuan herkes gergindi. Bu gergin ortama aldırmamaya çalışarak rujumun kapağını açtım ve içerisinde bulunan diski bilgisayara takarak dosyaları duvardaki ekrana yansıttım. Kilit nokta olan bilgileri paylaşmamın vakti gelmişti.

"En önemlisi de bu disk. Bu diskte olanları dün Ecel'in tabletinden kopyaladım. Nedenini anlamasam da bana fazla güveniyor bu da işimizi kolaylaştırıyor tabii. Bu diskte olanlar Ecel'in şu zamana kadar topladığı tüm fotoğraflar ve belgeler. Yani plan yansa bile elimizde bir kısmını hapise yollayacak kadar belge bulunuyor. Pedro bu konuyla ilgilenmeni istiyorum. Dosyaları ayıklayıp bize kısa bir rapor hazırlayabilir misin?"