【ピクニック】

620 56 30
                                    







Huyu:
Abi, abi, abi.

Wyvren:
Hangimiz?

Huyu:
En iyiniz.

Hotaru:
Söyle abisinin güzeli🥰

Izo:
Hayırdır sen? O benden bahsediyor.

Isao:
Komiksiniz.

Wyvren:
Önümde diz çökün köleler.
Ben varken hiçsiniz.

Takemichi:
Huyu yine ortalığı karıştırma...

Huyu:
🥰🥰🥰

***

"Washi-san?" Şöför'ün kendine seslenmesiyle adam başını hafifçe çevirip baktı. "Gitmemiz gerekiyor efendim. Bayan Nadia sizi bekliyormuş."

Başını sallayıp piknik yapan kardeşlerine bakarak iç çekti. Gidiyordu genç adam. Herşeyi daha iyi yapmak için gidiyordu. Artık ailesine yük olmayacaktı ona göre. Arabaya ilerleyip bindi sessizce. Yola çıktıklarında gözleri dışarıyı izliyordu.

"Doğru olanı yaptım değil mi?" Sessizce konuştuğunda şöför kendisine baktı. Yıllardır Washi ile çalışıyordu ve adama üzülüyordu. "Elbette bay Washi."

Washi kafasını arkaya yaslayıp dişlerini sıktı. "O zaman neden canım yanıyor? Bende çocuktum. Neden bütün nefreti ben aldım?"

Şöför sustu. Diyebilecek bir şeyi yoktu. Sonuçta ne derse desin adamın içindeki acıyı rahatlatmayacaktı. Gözlerini kısa bir an patronuna çevirip geri yola döndüğünde sağdan gelen araba kendilerine çarptı.

Washi hızla doğrulup etrafına baktı. "Siktir!" bu onun için normaldi fakat yanında silahı yoktu. "Gaza bas! Uzaklaştır bizi burdan!"

Şöför aldığı talimatla asfaltı ağlatmaya başladı. "Bay Washi bizi rahat bırakmayacaklar." Arabanın tekerliklerine gelen mermiyle araba sağa sola savrulmaya başladı.

Sağ taraftan tekrar çarpan arabayla Washi dişlerini sıktı. Ne yapacağını bilmiyordu. Gözlerini kapatıp telefonunu çıkardı. "Soldaki yola gir, gidebildiğin kadar hızlı git."

Şöför dediğini yaparken Washi birazdan olacakları biliyordu. Telefonundan Huyu'nun en başta olan numarasını seçip aradı. İkinci çalışta açılan telefonla birlikte araba bir darbe daha aldı. "Huyu güzelim çok zamanım yok ama şunu bil hepinizi çok sevdim. Bir bok parçası gibi davranmak zorundaydım ne senden, ne diğerlerinden nefret ettim. Yaptığım herşey sizin içindi. Kendinize iyi bakın, sizi seviyorum."

Karşıdan cevap alamadan araba takla atmaya başladı. Genç adamın gözleri kapandığında aklında kız kardeşinin güzel gülüşü vardı...

***

"Abi?" Endişeyle telefona bağırdı genç kız fakat cevap alamadı. Duyduğu o büyük sesten sonra telefondan cızırtılar geliyordu.

Genç kız oturduğu yerden kalkıp abisinin yanına koştu. "Abi!" Kendisine bakan adamın gömleğini tutup yaşlı gözlerle baktı. "Abi, Washi abime bir şeyler oldu!" Ağzından büyük bir hıçkırık kaçarken devam etti. "Telefonla aradı beni sanki son konuşma yapar gibi bir şeyler söyledi sonra büyük bir gürültüden sonra telefon kesildi. Abime bir şey oldu!"

Hotaru az çok Washi'nin yaptığı işi biliyor ve durumu tahmin ediyordu. Kız kardeşinin saçlarını öpüp Wyren'e baktı. "Wyvren! Huyu ve Bajinia'yı eve götür. Söyle korumalara sayılarını arttırsınlar. Isao, Izo benimle gelin Washi'yi aramamız gerekiyor."

Genç kız abisinin gömleğini daha çok sıktı. "Bende geleyim! Abimi görmek istiyorum bende geleyim!"

Bajinia kızın ellerini tutup kendine çekti. "Bebeğim sakin ol. Abinlerin gitmesi daha iyi olur. Çok kötü bir şey oluyor olabilir orda olman sadece onları zora sokar." Kadın, kendi çocuğu gibi gördüğü kızın saçlarını okşarken konuştu.

Huyu başını iki yana sallayıp ellerini çekmeye çalıştı. "İstemiyorum abimin yanına gitmek istiyorum!"

Wyren kardeşine sarılıp başını öptü. "Güzelim benim böyle yaparsan abime yarardan çok zararın dokunur. Şimdilik seninle eve gidelim abimi bulduklarında yanına gideriz."

Genç kız çaresizce Wyvren'in gözlerine baktı. "Söz ver."

Kardeşini kucağına alan adam arabaya ilerlerken saçlarını öptü. "Söz."

Genç kız eve gidene kadar sessizce ağladı. Aklına abisinin telefondaki çaresiz sesi geliyordu sürekli. O ses tonunu hiç duymamıştı abisinden fakat o an kızın bütün dengesini şaşırtmıştı.


スケートボード || 𝙱. 𝙺𝚎𝚒𝚜𝚞𝚔𝚎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin