︻
本
物
︼
"Abimin bunca zamandır tek amacı beni korumak mıydı yani?" Usul usul titreyen bedenim ve akan göz yaşlarımla odağımı yengemde tutmakta zorlandım. Başını eğip pişmanlıkla ıslanan gözlerini sildi. "Herşey benim yüzümden mi yani?"
Yengem hızla ayağa kalkıp bana sarıldı. "Sakın öyle söyleme! Sen bu dünyada suçlu olabilecek son insansın. Korkma olur mu? Herşeyi daha iyi olacak." Ağzımdan hıçkırık kaçtı yengemi dinlerken. "Abin seni ağlattığımı görseydi evi başıma yıkardı."
Ağlarken güldüğümde yengem de güldü. Gözlerimi silip anlımı öptü. "İşte böyle gülmeye devam et güzel kızım. Abin seni böyle görürse daha çabuk toparlanır." dedi yumuşak sesiyle.
Başımı sallayıp gözlerimi sildim. "Beni abimin yanına götürür müsün?" Utandığım için yanaklarım kızarmıştı.
Yanağımı sıkıp ayağa kalktı. "Olur ama gitmeden önce güzel bir fikrim var." Güzel fikir mi?
Hastane kokusu burnuma dolarken kucağımda abim için yaptığım kekle kapısının önünde içeri girmek için tüm cesaretimi toplamaya çalıştım. Derin bir nefes alıp kapıyı aralayarak içeri girdim. Abim beni görünce şaşırdı. "Huyu?"
Dolan gözlerle yanına koşup boynuna atladım. "Sen pisliksin!" Bağıra bağıra ağlamaya başladığımda içeri Wyvren abim girdi. Ne olduğunu anlamamış gibi bize baktı fakat umursamadım. Abime daha sıkı sarılıp burnumu çektim. "Herşeyi biliyorum! Kendini tehlikeye atmana ne gerek vardı?! Birlikte halledebilirdik!"
Wyvren abim beni kendine çekip saçımı okşadı. "Sakin ol. Herşeyi öğrendin madem, bağırmanın kimseye faydası yok."
Burnumu çekip Washi abime baktım. "Bir daha eğer böyle bir saçmalık yaparsan abim demem seni ben gebertirim!"
Abim güldü. "Olur. Sen bana kızacaksan olur."
Yanaklarımı sinirle şişirdim. "Benimle dalga geçme!"
Abim gülerek kollarını açtı. "Gel buraya prenses."
Kollarına atlayıp ona sokuldum. Benim babam o adam değil, benim babam Washi abim...
***
"Peki şimdi abin iyi mi?" dedi Baji saçlarımla oynarken.
Mutlukla başımı salladım. "Evet, bacağı için fizyoterapiye başladı. Herşey daha iyi. Sadece abim Wyvren'in seninle takıldığım zaman beni gözetlemeleri dışında."
Baji güldü. Tatile çıkmıştık sevgilimle iki gün önce. Sakin, huzurlu, temiz ve ferah bir yazlığa geldik. "O zaman sorun yok." Arkasındaki ağaca daha da yaslanıp yüzümü sevdi. Elini öpüp gözlerine baktım. "Evet aşkım."
Doğrulup kucağına oturdum. "Biliyorum seni çok ihmal ettim çıkmaya başladığımızdsn beri fakat şimdi söz veriyorum sana çokça vakit ayıracağım."
Dudağımdan öpüp kendine çekti. "O zaman bana veremediğin öpücükleri telafi edelim önce." Dudağımı ısırıp dudaklarına yapıştım hemen. Telafi edilecek çok öpücük var bir yerden başlamak lazım yani.
Anlık bir ıslandık, ama öyle azmak anlamında değil. Üstümüzden kova su döküldü gerçek anlamında. Başımı hızla kaldırıp abimle göz göze geldiğinde çığlık atmak istedim. "Abi?!"
Wyvren abim gözlerini kısıp ikimizde baktı. "Ben size bölünerek üreyin diyorum siz öpüşüyorsunuz. Olmaz böyle!"
Sinirle nefes verip hızla yerdeki coconatı aldım. Bir atışım var ki abimin tam anlına on ikiden çaktım. Sonra üstümüze düştü...
Eh artık bize bir fatiha.
***
