𝟓𝐒|❝GAZETECİ ÇOCUK❞

14.7K 833 464
                                    


!LÜTFEN OKUYUN!
Kendimi açıklama yapmak zorunda hissettim ve burdayım:)
Alara karakterinin tavırları olsun, yaptıkları olsun
Çok hoş karşılanmıyor. Hak veriyorum hepinize ama sürekli "böyle devam ederse bırakırım" yorumlarını görmek beni üzüyor. (yanlış anlaşılmasın size hitap etmiyorsa eğer tabii bırakabilirsiniz. Ama sırf Alara'nın geçici tavırları için bırakma düşüncelerinizi görmek beni kırdı. Çünkü sizlerden birini kaybetmek beni yaralar.) Alara'nın davranışlarının geçici olduğunu ve bu hallerinin sadece kamuflaj amacıyla kulandığını söylemek istedim. Vakit ayırdığınız için teşekkürler.

Yorumlarınızı okumaktan büyük bir keyif alıyorum. Satır aralarımızı yorumlarınızla süslemeyi ve yıldızımızı parlatmayı unutmayın!

 Satır aralarımızı yorumlarınızla süslemeyi ve yıldızımızı parlatmayı unutmayın!

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Günaydın Sindirella"

Teyzemin sözleriyle her şeyi öğrenmiş olduğunu anlayıp dudağımı sertçe dişledim. yeşillerimi ona doğru kaldırdığımda ifadesizliğini koruduğunu fark ettim.

Mimiksizdi, her zaman olduğu gibi.

Elindeki tableti benimle göz temasını kesmeden kapatıp masanın üzerine koydu. parmaklarını birbirlerine geçirip, Sarı hareleri üzerimden bir saniye bile ayrılmazken baştan aşağı süzdü beni. Ezici bakışlarıyla beni baştan aşağı süzdüğünde karşısında gri bir eşofman takımıyla dikilmenin utancını yaşamaya başlamıştım. Belki diğer insanların evinde bir sorun teşkil ettmezdi bu. Fakat bu evde yaşıyorsanız eğer, evde pijama ile dolaşma gibi bir lükse sahip değildiniz. Karşımdaki kadının ince uzun parmakları, önündeki üçlü koltuğu gösterdi.

"Oturmaz mısın?" dedi düz ve bana hiçte normal gelmeyen sakinlikte çıkan sesiyle.

Kafamı sallayıp önüme düşen saç tutamını parmaklarımla kulak arkama itekledim. Temkinli adımlarım koltuğu bulunca, yavaşça oturdum. Kendimi sorguda hissediyor, yanlış bir şey söylersem sanki müebbet cezası alacakmışım gibi bir korkuya kapılmıştım. Polisiye aşığı biri olarak, polisiye flimlerin en birinde illaki bulunan iyi polis kötü polis klişesindeki kötü polisi tutsamda, şu an teyzemin iyi polis çıkmasını içtenlikle dilemeye başlamıştım.

"Bu haberlerle alakalı bir açıklaman var mı?" sesindeki alaycı tonla daha fazla utanç duyduğumda, yerin dibine geçmiş olmayı istemiştim. Söyleyebileceğim tüm yalanları gözümün önünden film şeridi gibi geçirmeye başladığımda, ikimizin arasında uzun bir sessizlik olmuştu. Gerçi ne kadar yalan söylemek için kafa yorsamda nafileydi, ne söylersem söyleyeyim o anlardı. Bazen sırf bu yüzden robot gibi hissediyordum kendimi. Nil Akay tarafından programlanmış bir robottum. Her hareketimden haberdardı, ağzımdan çıkakabilecek olan her lafın yalan veya gerçek olduğunu kestirebilirecek kadar iyi tanıyordu beni.
Beni bu kadar iyi tanımasının sebeplerinden biri analiz yeteneğinin güçlü olmasının yanında, onun yetiştirmesiydi. Huyumdan, suyumdan her şeyimden vazgeçip, sadece Nil Akay'ın yeğeni olmuştum. Bundan şikayetçi olduğum söylenemezdi. Teyzemi seviyordum.
Şimdi ise karşısında dikilmiş, nasıl bir yalan söylemem gerektiğini aklımda ölçüp tartıyordum. Belki de boynuzun kulağı geçmesi gereken yerdeydik ha?

𝐒İ𝐍𝐒İ𝐑𝐄𝐋𝐋𝐀Where stories live. Discover now