19; My guy pretty like a girl, and he got fight stories to tell

1.7K 139 75
                                    

Fujii Kaze - Shinunoga E-wa

***

"Chan hyungun adamı yere serişini görmen lazımdı, hepimiz şaşırdık bu kadar ileriye gidebildiği için aslında."

Jisung içindeki koca şaşkınlığı gizlemeye çalışarak zorla gülerken yanında heyecanla bir şeyler anlatmaya devam eden Seungmin'i izliyordu.

"Dövüşe katılanlar arasında kimler var bir bilsen. Ben de başta katılmayı düşünüyordum ama izlediğim ilk karşılaşmadan sonra vazgeçtim. Hepsi korkunç adamlar."

Jisung sakince başını sallarken taksinin durmasıyla birlikte Seungmin'le birlikte oldukça ıssız ve karanlık duran bir sokağın önünde indiklerinde hala nereye gittikleri hakkında bir fikri yoktu.

Seungmin bu gece Minho'nun da dövüşe katılmaya karar verdiğini söylediğinde neyden bahsettiğini anlamamıştı ama Seungmin'in de onun hiçbir şey bilmediğinden bir haber hali yüzünden sanki anlamış gibi davranıyordu.

Belli ki kendisinin bilmediği fakat anlaşılan Changbin, Chan, Minho ve Seungmin'in karıştırdığı bir şeyler vardı ve Seungmin nedense Jisung her şeyi biliyormuş gibi davranıyordu.

"Hadi gel, şuradan gideceğiz."

Seungmin kolundan tuttuğu Jisung'u karanlık sokağa doğru yürütürken Jisung üşüyen ellerini ceplerini soktu ve nereye gittiğinden çok emin olan Seungmin'e göz ucuyla şöyle bir baktı. Hala saçmasapan dövüş hikayeleri anlatıyordu.

"Daha önce senin hiç katılmadığını söylemiştin. Bu Minho'nun kaçıncı dövüşüydü?"

Seungmin Jisung'u kapısında iki iri adamın beklediği garip binaya doğru ilerlerken düşünüyor gibi görünüyordu.

"Üçüncü falan olması lazım. Changbin hyungla birlikte pek katılmıyorlar, biz üçümüz genelde izliyoruz."

Jisung Seungmin'in dediği birkaç şeyden sonra kapıyı onlar için açan adamlara nazikçe gülümseyip dar ve kırmızı ışıkları olan bir koridora girdiğinde kapısı arkalarından sertçe kapatılmıştı.

Jisung artık Seungmin'e aslında hiçbir şeyden haberi olmadığı ve bir bok anlamadığını söylemeyi düşünürken üst kattan inen birkaç adamla sessiz kalmayı seçti.

Ellerine doladığı bandajlar ve arkasından ona seslenerek inen birkaç kişiyle yanlarından hızla geçen adamın yüzünü loş ışıkta tam olarak seçemese de çok tanıdık geldiğini düşünmüştü. Seungmin adamın gidişini izlerken heyecanla Jisung'un kolunu sıktı ve onu görüp görmediğini sormaya başladı.

Jisung Seungmin'in onu çekiştirmesiyle ilerlerken yüksek gürültü ve kulak tırmalayan müziğin geldiği merdivenlerin başına geldiklerinde aşağılarında kalan büyük alanı gören Jisung'un gözleri kocaman açıldı.

Dev bir hangar büyüklüğünde olan alt kat on on beş tane boks ringi ve etraflarını saran kalabalıkla doluydu.

Seungmin onu aşağı inmesi için çekerken Jisung hala inanamaz bakışlarla etrafta olup bitenleri izliyordu.

Bir sürü kişi bu koca kargaşanın arasında onları destekleyen izleyicilerin karşısında dövüşüyordu. Jisung sadece boks yapmadıklarının farkındaydı, kafes dövüşünün ortasına düşmüş olduğunu fark etmesi uzun sürmemişti.

Birbirlerinin üstüne çıkarak neredeyse ringe atlayacak olan izleyicilerin dışında yukarı doğru yükselen asma katlardaki oldukça lüks localarda da oturanlar vardı. Ama bu kişilerde en az aşağıdakiler kadar heyecanlı görünüyordu.

are u mine? // minsungWhere stories live. Discover now