20; Benim misin? [FİNAL]

1.9K 145 113
                                    

GEMINI - mon amour

***

Jisung, Changbin ve Chan'ın arasında sanki asıl ebeveynleri ikisiymiş gibi davetlilerin arasında dolaşırken gözlerinin ışıltısı boynundaki inci kolyesinden daha parlaktı.

Pembe simli göz makyajı, dümdüz aşağı taranmış mavi saçları ve tamamen siyah takımıyla gerçekten en göz alıcı kişi oydu. Tabii ki böyle olması çok doğaldı, sonuçta bu onun düğünüydü.

Changbin'in belinden, Chan'ın ise omuzlarından nazikçe onu yönlendirmesine ve birçok kişiyle tanıştırıp tebriklerini almasını sağlamalarına izin verirken bakışları bir yandan sevgilisini arıyordu.

Bej rengiyle süslenmiş ışıltılı salonda bulmakta zorlandığı Minho'ya bakışları ulaşamadan biri tarafından tutuluyor ve elleri sıkılıp kucaklandıktan sonra onlara teşekkür etmek zorunda kalıyordu.

Daha önce kimse tarafından duyulmamış özel bir parça yavaşça arka planda çalarken kafasının içinde bomba patlıyormuş gibi hisseden kişi Minho'ydu.

Jisung'un annesinin koluna girdiği gibi yarım saattir hayatında hiç görmediği kişilerle onu tanıştırması zaten gergin olan zihnini daha da yormuştu.

Sonunda kadın yakın arkadaşlarıyla konuşmaya dalarak onu serbest bıraktığında başını eğerek ceketinin kollarıyla oynayan Minho sonunda Hyunjin tarafından kurtarılmıştı.

"Hyung, naber!"

Hyunjin mor ipek gömleği ve ördüğü uzun sarı saçlarıyla neşe böceği gibi kolunu omzuna attığında Minho sapsarı olmuş olan yüzünü ona çevirdi.

"Ay ne oldu?!"

Minho oflayarak sakin bir köşeye doğru yürürken Jisung'un iki abisiyle birlikte ortalıkta koşturduğunu görebiliyordu.

"Sanırım kusacağım."

Hyunjin Minho'nun ciddiyetine bir an kahkaha atsa da sarı yüzünün şakası olmadığını görünce endişeyle etrafa bakındı.

"Sabah da çok gergindin ama bu kadar olacağını düşünmemiştim hyung. Odaya geri dönmek ister misin?"

Minho başını iki yana salladı. Jisung'u tek başına bırakarak onu endişelendirmek istemiyordu. Ama dakika başı biri yanına gelip tebrik ediyordu. Üstelik oldukça az kişi davet edilmişti.

"Sorun yok iyiyim ben."

Hyunjin gözlerini devirerek bakışlarını ona diktiğinde midesi hala bulandığı için yüzünü buruşturdu.

"Bekle burada."

Hyunjin sanki Minho kalabalığa karışmaya çok meraklıymış gibi uyararak yanından ayrıldığında yüzüne yerleştirdiği gülümsemeyle dikkatini dağıtacak bir şey aramaya başladı.

Seungmin ve Jeongin'in deli gibi salonun her köşesinde birbirlerinin fotoğrafını çektiğini görünce istemsizce güldü ve girdikleri garip halleri izlerken bacağına sürtünen şeyle bakışları yere indi.

Kendine uygun küçük bir smokin giymiş olan Dori abilerini birilerinin kucağına bıraktıktan sonra en sevdiği abisinin yanına gelmişti.

"Aşkım, gel buraya!"

Minho bir stres topu gibi kucaklayıp sıktığı kedisini agresif bir şekilde severken yanına yaklaşan başka bir aşkıyla biraz rahatlayarak Dori'yi tek koluyla göğsüne bastırdı.

"Bebeğim benim, Hyunjin iyi olmadığını söyledi."

Jisung endişeli bir ifadeyle hemen yanına gelip Minho'nun yanaklarını avuçları arasına aldığında diğeri başını yana çevirerek avucunun içine uzun bir öpücük bıraktı.

are u mine? // minsungWhere stories live. Discover now