𝗠𝗬 𝗧𝗘𝗔𝗖𝗛𝗘𝗥 |𝙹.𝙹𝙺| 「ᵀᵃᵐᵃᵐˡᵃⁿᵈᶦ」

36.вölϋм

Keyifli okumalar dilerim .

Jae Hee ~

" Beni o adama götürür müsünüz?"

Kol çantamı almak için salona tekrar gideceğim sıra Jungkook'un sesini işittiğim an durdum. Babasının katili ile yeniden bir araya gelmek istiyordu ama bu yüzleşme için çok erkendi. O adamın söyleyeceği saçma sapan sözler yüzünden psikolojik olarak çok etkilenecekti. Daha annesini ona açıklayamamışken bununla katmerlenirdi acısı.

Eniştemden rica da bulundum ben söyleyeceğim diye şimdi tutup o adama götürmesine izin vermezdim. Kesinlikle buna müdahale edecektim, çünkü Jungkook'un sağlığı benim için her şeyden önce geliyordu.

Üzgünüm Jungkook şimdi olmaz...

——

2 gün sonra...

" Hadi inat etme aç şunu!"

" Olmaz Jae Hee! Sen git ben yaparım"

Yanaklarımı bıkkınca şişirip ofladım. Sargısının düzenli olarak değişmesi gerekti ama sırf benden utanıyor diye karnını açmakta inat ediyordu.

" Jungkook neyin inadı bu? Ayrıca senin eğilmemen gerek. Hadi naz yapma aşkım" Bakışlarımı yumuşatıp tatlı bir şekilde gülümsedim.

" A-aşkım mı?" Dedi bileğimi tutan elleri gevşerken. Şimdi tam bir şapşal gibi bakıyordu bana. Bu erkekler neden böyleydi? Bir aşkım lafına hemen kanmıştı güzel gözlüm. Fırsattan istifade hemen penyesini yukarı sıyırdım.

" Kandırdın beni!" Diye sitem ederek dudaklarını büzdü benim sonradan uyanık sevgilim. Penyesini kavradığı an gözlerimi kıstım sinirli gibi. " Bana bak deneme bile, üstelik seni kandırmadım. Sen benim aşkım değil misin?" Diye yeninden hipnotize ederek.

" Ama bunu beni savunmasız bırakmak için kullanıyorsunuz bayan Jae Hee." Dedikten sonra somurtarak yzünü çevirdi. Güldüm. Bir yandan da eski sargısının bantlarını yavaşça gevşetip üzerinden aldım. Genelde babam ona yardımcı olurdu ama bugün ikisi ihmal ettikleri dükkan ile ilgileniyordu. Ben ise bugün geç saate etüt'e gideceğim için okuldan izinliydim. Aslında okula ne kadar asılsam da o yolu kullandıkça tüylerim ürperiyordu bu yüzden bende gece etütlerine geçmiştim.

Yeni yapışkalı yara bandının bantlarını çıkarıp Jungkook'un karnına, yarasının üzerine yapıştıracağım an ellerim titremeye başladı tuaf bir şekilde. " YAPMA!! " anımsadığım o korkunç an yüzünden kalp atışlarım hızlandı sargı bezi parmaklarımdan düşerken Jungkook'un o hali perde serildi gözlerimin önüne.

" Jae Hee iyi misin?" Jungkook endişeli sesi ile beni kendime getirirken boş ellerime düştü gözlerim.

" Ah çok üzgünüm hemen yenisini alıyorum"  Titreyerek ellerimi zapt etmeye çalışarak. Jungkook bileğimi tutup ona dönmemi sağladı.

" Ağlıyor musun sen?" Paniklemiş ifadesi ile bana baktı. Ama önce açık olan yarayı kapatmam gerekti yoksa mikrop kapardı. Hemen yeni bir tane daha açıp derin nefesler eşliğinde dikkatli bir şekilde yaranın üzerine kapattım. Penyesini üzerine çekerken Jungkook bana şaşkın gözler ile bakıyordu.